Ankara Sanayi Odası Başkanı Ardıç, büyüme rakamlarını değerlendirdi:
"Deprem etkisi ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli"
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamlarına ilişkin, "Deprem etkisi ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Ardıç, yazılı açıklamasında, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,8 büyüdüğünü hatırlattı.
Büyümenin sınai üretimden değil, özellikle canlı iç talepten kaynaklandığına dikkati çeken Ardıç, sanayi üretimi gerilerken özel tüketimin yüzde 15,6 arttığını bildirdi.
Ardıç, son dönemde yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, "Deprem etkisi ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli." ifadesini kullandı.
İstikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması için sınai üretime önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Ardıç, bunun sonuçlarının dış ticaret verilerinde de görüldüğüne işaret etti. Ardıç, ihracatın geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9 azalırken ithalatın yüzde 20,3 arttığını, net ihracat katkısının büyümeyi aşağıya çektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu verilerin açıkça gösterdiği üzere, ülkemizde tüketimden daha yüksek bir üretim seviyesini sağlamamız gerekiyor. Üretim yapısı değişerek, katma değeri yüksek imalat sanayilerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Gayrisafi sabit sermaye oluşumuna en düşük katkının makine ve teçhizattan geldiğini, inşaatın önde olduğunu görüyoruz. Bu, verimlilik artışının önünde bir engel. Maliyet kaynaklı gelişmeler üreticinin üretim yapma yeteneğini ciddi anlamda azaltmaya devam ediyor. Bu gelişmeler sonraki çeyreklerde büyüme dinamiklerini olumsuz yönde etkileyebilecektir."
- "Sanayiye verilecek destek, verimliliği ve istihdam artışını destekleyecektir"
Ardıç, sanayi üretimindeki gerilemenin, reel sektörün finansmana ulaşabilme zorlukları ve maliyete bağlı rekabet kaybının bir yansıması olduğunu savunarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu süreçte, düşük faizli kredi ve vergisel teşviklerin devreye girmesi, biz sanayicilerin üretime devam edebilmesi ve büyümenin sürdürülebilmesi açısından şarttır. Günübirlik geçici politikalar yerine kapsamlı ve bütüncül politikaların devreye alınması daha sağlıklı olacaktır. Sanayi sektörüne verilecek destek, orta ve uzun vadede verimlilik artışına bağlı olarak potansiyel GSYH büyüme hızını artıracak, ekonomide genel verimlilik ve istihdam artışını destekleyecektir."
Kaynak:
Bu haber toplam 75 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.