"Ana muhalefet partisi diye bir parti yok"

"Ana muhalefet partisi diye bir parti yok"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: (3)- "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamaya geçtiği andan itibaren ana muhalefet partisi diye bir parti yok"- "(Kaşıkçı cinayeti) İktidarın çok ince olayların arkasından gitmesi, yakınen takibi, uluslararası ilişkil

ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamaya geçtiği andan itibaren ana muhalefet partisi diye bir parti yok." dedi.

Bahçeli, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle düzenlediği sohbet toplantısında sosyal, siyasi ve ekonomik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Devlet Bahçeli, mahalli idareler seçimlerinde yasal ittifakın zorlayıcı da olsa mümkün olabileceğini fakat uygulamalarda mahalli idarelerde bir tabii ittifak olduğunu söyledi.

Bu konuda örnek veren Bahçeli, "Bir ilçe düşünün, hangi partiden olursa olsun önemli bir şahsiyet adaylığını koyduğu zaman o kabul görüyor, çevresi hareketleniyor. Eş, dost, akraba niyetleniyor, kendisinin etrafında bir bütünleşme oluyor, dolayısıyla farklı bir partide de olsa diğer partiler ona da oy vermiş olabiliyor. Bu tabii ittifaktır. Belediye meclis üyelerinin dağılımdan tutup diğer şeylere kadar da bu mümkündür. Bu seçimlerde de böyle oluyor." diye konuştu.

Bahçeli, bir gazetecinin "1 Nisan sabahı Türkiye'nin başına çorap örmek isteyenler bizi karşılarında bulacak' ve 'Sarı yelek giyenler çıplak yatar' uyarılarını neye istinaden yapma ihtiyacı duydunuz?" sorusuna, "Tecrübe diyelim. 1968 nesli olarak 'tecrübe' derseniz, doğru bir sonuca varırsınız. Sarı yeleği çıkarttığı zaman ne yapacak, başka bir şey giyemeyeceğine göre çıplak yatacak." yanıtını verdi.

"Haziran 2015 seçimlerinde resmi açıklama olmadan MHP'nin bir hükümet denkleminin içinde olmayacağını ve Türkiye'nin seçimleri yenilemesi gerektiğini ifade ettiniz, nihayetinde 1 Kasım'da bu süreç gerçekleşti. 2016'nın sonbaharında 'getirin anayasa değişikliği teklifinizi ne diyorsanız bunu ele alalım' dediniz ve anayasa değişikliğinin önünü açtınız. 2018'in yazına girerken 'Bir an önce seçim yapalım' dediniz ve adım adım bütün bunlar pratik olarak hayata geçti. Bu öngörülerinize istinaden acaba kamuoyuyla paylaşmanız gereken sırrınız var mı?" sorusuna karşılık Bahçeli, şöyle konuştu:

"Herhangi bir sırrımız yok. 7 Haziran seçimlerinin sonuçları belli olduktan sonra orada bir anahtar sözcük vardı o sözcüğe göre tek başına bir partinin iktidar olamayacağı dikkate alındığı vakit, 'nasıl bir hükümet oluşabilir, o hükümet kimler arasında olabilir, MHP bu hükümet şeklinin neresinde kalabilir?' hesabı üzerinedir. O zaman anahtar sözcük çözümdü. 'Çözüm' sözcüğü üzerine herkes seçim propagandalarını yürütüyordu. AK Parti, CHP, HDP çözüm istiyor, o zaman tek başına iktidar yoksa çözümden yana olanlar bir koalisyon oluşturduğu takdirde 'çözüm ne kadar olur, nereye kadar varır, böyle bir durumda MHP ne yapar? MHP de ana muhalefet görevini üstlenir' düşüncesinden hareketle onu anlatmaya çalıştık. Nitekim de CHP ile AK Parti 32 gün süren görüşmeden sonra çözüm hükümetini kuramadılar sonunda da 1 Kasım 2015 seçimleri oldu. İstihareye falan yattığımız yok, dizi filmleri seyrediyorum. Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi bittikten sonra Türkiye'yi düşünüyorum, partiyi düşünüyorum, arkadaşlarımı düşünüyorum, aklıma ne geliyorsa Başkanlık Divanında arkadaşlarla görüşüyoruz."

- "Türkiye'nin diğer ülkeler nezdinde gücü daha fazla olacaktır"

Devlet Bahçeli, 31 Mart akşamı ile ilgili öngörüsünün sorulması üzerine, 31 Mart'ı çok önemsediğini belirterek, o akşam seçim sonuçlarının Cumhur İttifakı lehine gelişmesi dileğinde bulundu.

Mahalli İdareler Seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın "en fazla oyu alan ittifak" şeklinde algılanmasını isteyen Bahçeli, bu olduğu takdirde 1 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Mahalli İdareler Seçimleri'yle de beslenmiş şekliyle, Türkiye'nin gündeminde bulunan temel meseleleri çözmeye muktedir bir siyasi ortam oluşabileceğini dile getirdi.

Bunun olmasını istediğini vurgulayan Bahçeli, "O kadar tartışma oldu, Temsilciler Meclisinde Trump kaybetti, Senatoda bir miktar oy fazlalığıyla aldı. Trump üzerindeki tartışmalar o günden itibaren askıya alındı. Çünkü Senatodaki gücü onu gösterdi, o da biraz cesaretlendi. Türkiye'de de demek ki seçim sonuçları önem arz ediyor. Bir sefer daha millet gözden geçiriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin diğer programları neyse, 2023 hedefine doğru nasıl bir yol alacaksa ona cesaret veren, kararlı duruşunu sağlayan ama her şeyden evvel FETÖ ve PKK terörüyle Orta Doğu'da barış ve huzuru sağlayabilecek bir gücü almasını çok istiyorum. Bu güç alındığı takdirde Türkiye'nin diğer ülkeler nezdinde gücü daha fazla olacaktır. O sebepten dolayı 1 Nisan sabahı hep beraber kalktığımızda ABD'den tutun Çin'e kadar Türkiye'ye tebrik telefonları gelmelidir." diye konuştu.

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önemi

Bahçeli, bir gazetecinin, "Ana muhalefet partisi liderinin grup toplantısında Cumhurbaşkanını hedef alarak 'Sen meşru bir seçimle seçilmedin, benim Cumhurbaşkanım değilsin. AK Parti'ye oy verenler vermeye devam edin, sürünün' şeklinde ifadeleri var. Siz de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin öneminden bahsediyorsunuz. Böyle bir ortamda ana muhalefet liderinin amacı nedir?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamaya geçtiği andan itibaren ana muhalefet partisi diye bir parti yok. Bunu kabul etmek durumundayız. Mecliste temsil edilen parti gücüne göre sıralanır. İktidarın karşısında birinci, ikinci, üçüncü parti şeklinde nitelendirilir. Demin ifade ettiğim şekliyle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu benim okul arkadaşımdır, kendisine saygım vardır. Fakat son günlerdeki hırçın politika 'sokaktı, tarlaydı' başka şeylerdi 'yelekti gömlekti' neyse bundan vazgeçmesi lazım. Bunun çıkış yolu olmadığını yaşayarak yendik, 1968 nesli. Fransa'daki bir kıvılcımla Türkiye'yi nereye getirdiğini hep beraber görmeliyiz.

Bu sebepten dolayı Batı'da bir olay olmuşsa bunun hepsini heveslendirecek bir davranışın içerisine girmemek lazım. Gezi olayları da 4 ağaçla başladı nereye doğru gitti hep beraber biliyoruz. Biz ona göre ilk defa tercihimizin ne olduğunu da o zaman koyduk. Türkiye'nin demokrasi içerisinde, sandıkta milli iradenin gücüyle bir siyasi normalleşme sürecine girmesinde yarar vardır. Yoksa, 'şöyle olur böyle olur' bunlarla bir yere varılmaz. Bazı konularda da kimsenin kulağına kar suyu kaçırılmanın da bir manası yok. Herkesin memnun olduğu bir Türkiye değildir. Memnuniyetsizler, 'Eğer organize olursam ne olur?'u düşünerek hareket etmek lazımdır. Onun için Kemal Bey herhalde seçim ortamında daha ılımlı bir yol izleyecektir. Birkaç kişi var orada onu sürekli konuşuyor, onları da tatile gönderse iyi olur diye düşünüyorum."

- "Faili Türkiye'ye getirip yargılanmasını sağlamak lazımdır"

Devlet Bahçeli, "Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiye ve Suudi Arabistan'ın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, cinayetin işlendiği yerin Türkiye olmasının düşündürücü olduğunu söyledi.

"İktidarın çok ince olayların arkasından gitmesi, yakınen takibi, uluslararası ilişkiler bağlamında anlatması önemli oldu." diyen Bahçeli, Kaşıkçı'nın Türkiye'ye hangi niyetle getirildiği ve gelişinden haberi olan Türkiye'nin gidişinden neden haberinin olmadığı gibi soruların cevabını Suudi Arabistan'ın vermek mecburiyetinde olduğuna değindi.

Bahçeli, "Eğer faili oradaysa onu da Türkiye'ye getirip yargılanmasını sağlamak lazımdır. Yoksa bu tür iğrenç, cani cinayetlerle Türkiye'yi meşgul etmek doğru bir şey değildir. O bakımdan Suudi Arabistan'ı da bu konuda gözden uzak tutmamak lazımdır." dedi.

"FETÖ ile mücadele konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, FETÖ ile mücadelenin devam ettiğini belirtti.

FETÖ'yle mücadelede sekiz ayak olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Asker kesiminde önemli arındırmalar, tutuklamalar oldu, emniyette oldu, yargıda oldu, diğerlerinde oldu fakat sekizinci ayakta ses yok. Çok konuşan siyaset burada suskun. Siyaset her konuda konuşuyor fakat FETÖ'nün sekizinci ayağı olarak ses yok. Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bunu da okullarda, yurtlarda, bankadan kredi çekmiş, havale göndermişlerle Türkiye'yi başlangıçta meşgul edenler haddizatında FETÖ'nün kalıntıları olduğu bugün benim kanaatim olarak ortadadır. Böyle şey olmaması lazım. O zaman suyu gözünde içmek lazım. Suyu gözünden içmek için de yurtta sulh konseyinden yakalamak lazım. Yani Türkiye'de yurtta sulh konseyi kimdir, asker kanadı ne kadardır, sivil kanadı ne kadardır, bürokratı ne kadardır, uluslararası ilişkileri ne kadardır oradan aşağı doğru üzüm salkımı gibi inmek lazım. Yoksa bir öğrenci bilmem ne bankasından kredi almış veya babası askerdeyken oğluna harçlık göndermiş. Oradan başladığın takdirde yurtta sulh konseyini telaffuz dahi eden yok. Ama bizim aklımızdan hiç çıkmıyor. Çok önemli. Yurtta sulh konseyi, mutlaka ve mutlaka bu kadar soruşturmanın sonucunda mahkemeler bir araya gelip, oradan bu işin beyni olan yurtta sulh konseyini çıkartmak lazım."

- Yurtta sulh konseyi

Bahçeli, 22 ilde hendekler kazıldığını hatırlatarak, bazılarının PKK terörizminin önemli bir boyut kazanarak, hem topraklara egemen olmak hem halkı isyana davet edebilecek bir konuma doğru götürmek istediklerini söyledi.

Bu illerde garnizon komutanı olarak görevlendirilenlerin, yurtta sulh konseyinin sıkıyönetim komutanı olarak listesi olduğuna değinen Bahçeli, o listedeki sıkıyönetim komutanlarının kimisinin Silivri'de kimisinin de başka yerlerde tutuklu bulunduğunu belirtti. Bahçeli, "Peki bunu görevlendiren yurtta sulh konseyi nerede? Artık Türkiye, sorgulamada bu aşamaya gelmeli, masum insanları, 15 Temmuz darbelerinden mağdur olmuş insanları üzmemeli. Yurtta sulh konseyine doğru tırmanmalı, başı nerede görüyorsa orayı ezmeli." diye konuştu.

Bahçeli, af konusuna ilişkin bir soru üzerine, Mecliste hazırladıkları taslağın durduğunu belirterek, konuyla ilgili MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın çalışmalarını tamamlayıp, TBMM'ye verdiğini ifade etti.

TBMM'nin bunu gündeme almasını beklediklerini aktaran Devlet Bahçeli, "Kanaatimiz olarak da af yasasanın çıkmasında ülkemiz açısından yarar vardır diye düşünüyoruz. İleriki günlerde bunu 50 milletvekiliyle çıkartacak konumda değiliz. Diğer partiler de ne ölçüde alaka duyar onu görmeliyiz ama 2000 yılının 17-25 Aralık dönemini dikkate alarak hala FETÖ ile mücadele, okulda, başka yerlerde birtakım derneklerde devam ediyorsa, ceza evindeki konumunun da ne olduğunu bilmek lazımdır. Hangi gün hangi saatte toplumsal hareketlendirmeyi hızlandırabilecek tarzda neler olabileceğini dikkate almak ona göre de tedbirli olmaz lazımdır." dedi.

Bahçeli'ye, Akar'a verdiği hediye hatırlatılarak, "Bu, el basılarak yemin edilen bir ritüeldir. Tarihimizde bu yeminleri edenler Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'dür. Günümüzde kendilerine yönelik saldırılar oluyor. Bu çerçevede neler söylemek istersiniz?" sorusu yöneltildi. Bahçeli de "İsmet Paşa'yı yıllar sonra kim anlatacak tekrar? Bu millet onu bağrına basmıştır. Cumhurbaşkanı, başbakan olarak görev vermiştir. Çok da tutarlı bir ana muhalefet partisi liderliği yürütmüştür. Şimdi Türkiye'nin tüm değerlerini sıraya koyup üzerinde tartışma mı açacağız? Buna müsaade etmemek lazım. Bu gibi konuları da tartışma zemini haline getirmemek lazım. CHP de bunu kaşımak istiyorsa, gerek yok. İnönü'yü tarih layık olduğu yere koymuştur." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Beşiktaş'ın son günlerdeki performansından memnun musunuz?" sorusuna, "Beşiktaş iyi gitmiyor, ikinci devreye hazırlanıyoruz." cevabını verdi.

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 233 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler