Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye'nin bilimsel doküman üretiminde dünyada 17. sırada yer aldığını belirterek, "1990'lı yılların sonu ile bugün geldiğimiz bilimsel doküman üretim seviyesine baktığımızda, üniversitelerimizin yaptığı katkı, üretkenlikteki artış 20 kata yaklaşmaktadır." dedi.
Özvar, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin (NÖHÜ) Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2024-2025 Akademik Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni eğitim döneminin öğrencilere, akademisyen ve idari personele hayırlı olmasını diledi.
Niğde'de ilk yüksekokulların 1974'te, Niğde Üniversitesinin de 1992 yılında kurulduğunu belirten Özvar, üniversiteye, 2016'da 15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatını feda eden kahraman şehit Ömer Halisdemir'in isminin verildiğini aktardı.
Üniversitenin 28 bine yakın öğrencisi, 1000'i aşkın akademik ve yaklaşık 900 idari personeliyle ülkenin kıymetli yükseköğretim kurumlarından biri konumuna geldiğine işaret eden Özvar, şunları kaydetti:
"Niğde Ömer Halisdemir Üniversitemiz, hidrojen ve yakıt pilleri alanında Öncelikli Bilim Alanlarında Uzmanlaşan Üniversiteler Programı'nın bir parçasıdır. Ülkemizde temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması bakımından son derece kıymetli gördüğümüz bu uzmanlık alanında üniversitemizin ortaya koyacağı performansı son derece kıymetli görüyoruz. Üniversitemizin öğretim elemanları tarafından TÜBİTAK desteğiyle yürütülen ve İHA'ların uçuş süresini 2 katına çıkaran 'mikrotüp hidrojen yakıt pili' geliştirilmesi gibi son derece kıymetli çıktıları olan projelerin sayısının artması fevkalade önemlidir. Bu tür projelerin, ülkemizin başta savunma sanayisi olmak üzere kritik bütün alanlarda milli teknolojinin geliştirilmesine önemli katkı sunacağı muhakkaktır."
Özvar, dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerin bir yandan iş süreçlerini daha verimli hale getirirken diğer yandan da yeni iş kollarının doğmasına zemin hazırladığını, bu değişimin yalnızca teknik bilgiye sahip olmayı değil, aynı zamanda bu teknolojileri etkin kullanabilme becerisini de gerektirdiğini bildirdi.
Dijital becerilere sahip bireylerin, gelecekte rekabet avantajını elinde tutacağını vurgulayan Özvar, "Gençlerimiz fiziksel, ruhsal kapasitesine göre muhtelif iş gruplarına mutlaka tevessül edeceklerdir. Bir kısım gençlerimiz fizik gerektiren işlerde ihtisaslaşırken bir kısım gençlerimiz ise bu bilhassa dijital ve yeşil becerilerle daha büyük katma değer üreten alanlarda beceriler kazanacaktır. Türk ekonomisinin daha hızlı gelişebilmesi, daha yüksek katma değer üreten bu becerilerle mümkün olacaktır." diye konuştu.
Özvar, dünyada son 30 yılda artan yükseköğretime erişim talebini vaktinde karşılayan ender ülkelerden birinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirterek, "Bu bakımdan Cumhurbaşkanımızın almış olduğu yükseköğretime dair isabetli kararı fevkalade büyük bir takdirle, minnetle hatırladığımızı, anmak istediğimizi sizlerle paylaşmak isterim. Yükseköğretim Kurulunun temel hedeflerinden bir tanesi, yükseköğretime erişim talebini canlı tutabilmek ve gençler arasında adil rekabet yoluyla hakkı olan herkese bu kapıları açmaktır. Bu, bizlerin en büyük hedefleri arasında yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
Bugün Türkiye'nin, bilimsel doküman üretimi bakımından dünyada 17. sırada yer aldığına dikkati çeken Özvar, "1990'lı yılların sonu ile bugün geldiğimiz bilimsel doküman üretim seviyesine baktığımızda, üniversitelerimizin yaptığı katkı, üretkenlikteki artış 20 kata yaklaşmaktadır. Bu, dünyada fevkalade önemli bir performans göstergesidir ki bu açıdan Türkiye, dünya devleriyle büyük bir yarış içerisindedir. Hedefimiz, yükseköğretim kurumları olarak öncelikle ilk 10'a girmek, ileriki yıllarda ise ilk 5'i zorlamak olacaktır. Hep birlikte inşallah bu amaçlara emin adımlarla ilerleyeceğiz." dedi.
Özvar, Türkiye'nin yükseköğretim alanında bir asrı geçen muazzam tecrübesini, komşu ve dost ülkelerle paylaşmak istediklerini bildirdi.
Bunu, Cumhurbaşkanının direktifleriyle Azerbaycan'da gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Özvar, şöyle konuştu:
"Bu sene Azerbaycan'da Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi kurulmuş olup, bu üniversite ilk defa Türkiye'nin 3 köklü büyük üniversitesinin 3 programını hayata geçirmiş bulunmaktadır. Bu modelimizi yani Türkiye'nin köklü üniversitelerinin eğitim öğretim tecrübesini hem komşularımızla hem dost ülkelerle paylaşmaya devam edeceğiz. Bizim uluslararasılaşma vizyonumuz, sadece Türkiye'de değil, dünyanın her bir köşesinde tecrübemizi, birikimimizi, bilgimizi bütün insanlıkla paylaşmaktır. Bu, temel uluslararasılaşma vizyonumuz içerisinde yer almaktadır. Bu vesileyle Türk üniversitelerinin güçlü oldukları alanlarda yurt dışında program açmasına dayanan bu projeyi geliştireceğiz. Bütün bu çabalar, yükseköğretim sistemimizi daha görünür kılmak ve daha yüksek seviyelerde temsil edebilmektir."
Özvar, istihdama duyarlılığı azalan programları kademeli olarak üniversitelerin programları dışına çıkarmaya, bunların yerine yeşil ve dijital becerilere dayalı, istihdamda genç mezunlara daha kolay imkanlar sağlayacak becerileri öğretecek veya kazandıracak programları üniversitelerde açmaya devam edeceklerini belirterek, bunun yükseköğretim sisteminin son yıllardaki en önemli dönüşüm hareketlerinden olduğunu bildirdi.
Üniversitelerin artık sadece eğitim öğretimi değil, aynı zamanda yetiştirdiği gençlerin, mezunların istikbalini de düşünmek zorunda olduğunu ifade eden Özvar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mezun olan gençlerimize, kendilerinin geçimini kolaylaştıracak becerileri de mutlaka öğretmeli, bunu bir gündem ajanda olarak mutlaka benimsemeleri gerektiğini sizlere ifade etmem lazım. Bu anlayışın bir parçası olarak mikroyeterlilikler konusunu Yükseköğretim Kurulu olarak daimi gündem maddesi haline getirdiğimizi de bilmenizi isterim. Türkiye olarak yükseköğretim alanında Avrupa üniversiteleriyle mukayese edildiğinde mikroyeterlilik konusunda fevkalade önemli adımlar attığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Muhtelif bakanlıklarla, başta örneğin Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığıyla yaptığımız anlaşmalarda bütün üniversitelerimize yönelik açtığımız ortak ders havuzu, aslında bu mikroyeterlilikler konusunun önemli bir habercisidir. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda mikroyeterlilikler konusuna daha fazla yer açacağımızı, mevcut toplam AKTS (Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi) kredi düzenimizi gözden geçireceğimizi, üniversitelerimizin üniversite öğrencilerimizin üzerindeki ders yükünü yeniden değerlendireceğimizi, buradan siz kıymetli arkadaşlarımıza, basın mensuplarımıza ifade etmek isterim. Önümüzdeki yıllarda öğrencilerimizin daha fazla projelerle meşgul olacağı, daha fazla sektörlerle angaje olacağı etkinliklere imkan sağlayacak yeni ders düzenlemelerini üniversitelerimizin gündemine taşıyacağımızı buradan sizlere aktarıyorum."
Vali Cahit Çelik, NÖHÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir de programda konuşma yaptı.