Yetki Tasarısı TBMM Genel Kurulunda

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: (2)- "Bizim yapacağımız düzenlemelerin tamamı anayasa değişikliğine uygun uyarlama düzenlemeleridir" - "Görünen köy kılavuz istemiyor. Seçim 24 Haziran'da bitecek. Bunun başkası yok. Hadise net olduğu için o hadiseye ba

TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bizim yapacağımız düzenlemelerin tamamı anayasa değişikliğine uygun uyarlama düzenlemeleridir." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısının görüşmeleri sırasında hükümet adına söz aldı.

Yapılacak düzenlemelerin tamamının Anayasa'ya uyum öngördüğünü anlatan Bozdağ, tasarıda, kanunların tamamının sayılmamış olmasının Anayasa'ya aykırılık sorunu oluşturmadığını söyledi.

Bekir Bozdağ, bugüne kadar çıkarılan 30 yetki kanununa dayanarak 515 KHK'nin çıkarıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"AK Parti hükümetlerinde 2011 yılında bir tane yetki kanunu çıkardık ve buna dayanarak da 35 tane KHK çıkarmış durumdayız. Hükümet olarak biz, mecbur kalmadıkça bu yetki kanunu yoluna başvurmadık. Bugünkü başvurumuz da esasında mecbur kalmamızın bir sonucudur. Mecburuz çünkü sistem yürürlüğe giriyor. 24 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiyoruz ve bu sistemin aksamadan yürümesi için uyum yasalarının çıkması ve parlamento çalışamayacağı için bunun Meclis yerine Meclisin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu tarafından yapılma zarureti var. Sistem değiştiği halde değişmemiş gibi devam etmek hiçbirimize fayda vermez. Bu sistemi, sağlıklı yürütmek için ne yapmamız lazımsa onun üzerinde hep beraber durmamız lazım."

KHK'lerin adedi veya kaç tane kanunda değişiklik yapılacaksa bu kanunların adının sayılmasının bir anayasal zorunluluk olmadığını dile getiren Bozdağ, 1961 Anayasası'nın "Bunları siz yetki kanununda tek tek sayacaksınız." dediğini ancak 1982 Anayasası'nın tek tek saymayı öngörmediğini vurguladı.

Konunun daha sonra Anayasa Mahkemesine gittiğini belirten Bozdağ, yüksek mahkemenin konuya ilişkin kararını okudu. Bozdağ, kararın çok açık olduğunu, kendilerinin de bunu tercih ederek sayma yoluna gitmediklerini söyledi. Bozdağ, "Saysaydık ne olacaktı? Tam 14 sayfa kanun numarası ve adını buraya yazmış olacaktık. Bunun bize ne faydası var?" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, saydıkları kanunlarda değişiklik yapılması, yürürlükten kaldırılması ya da yeni düzenleme yapılması hususunun da sadece uyumla ilgili ve uyumla sınırlı olduğunu, bunun dışında bir düzenlemeyi bununla yapabilme imkanlarının olmadığını kaydetti.

Kanunda olmayan ancak yeni sistemin gerekleri icabı yeni bir düzenleme yapmaları gereken konuların olabileceğini, düzenleme diyerek kast ettiklerinin, bu yeni sistemin ruhuna ve Anayasa'ya uygun bir düzenleme yapmak olduğunu anlatan Bozdağ, "Bizim yapacağımız düzenlemelerin tamamı Anayasa değişikliğine uygun uyarlama düzenlemeleridir. Bunların denetimi de Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacaktır. Anayasa'nın dışına çıkan bir şey olduğu zaman elbette Anayasa Mahkemesi bunu iptal edecektir." diye konuştu.

Süre konusunda da bir sorun olmadığını belirten Bozdağ, "Anayasa'nın 91. maddesi, KHK'lerin kullanılma süresinin belirtilmesini ifade ediyor. Biz de burada kullanılma süresini belirtiyoruz. Nedir kullanılma süresi? İki şekilde olabilir. Ya somut tarih olarak verirsiniz. Bu bir somut süredir ve buraya uygundur. Eğer tarih olarak ifade etme imkanınız yoksa o zaman bu kati süreyi, kati bir hadiseye bağlarsınız ve o da bir kati süredir, kullanılması gereken süredir." dedi.

Bozdağ, hem Anayasa'nın 91. maddesinin hem de diğer maddelerin tamamının cumhurbaşkanı TBMM Genel Kurulunda yemin ettiği zaman yürürlükten kalkacağını, Bakanlar Kurulunun yetkisinin de cumhurbaşkanı yemin edene kadar devam ettiğini, dolayısıyla burada belirli ve kati bir süre olduğunu, "belirsizlik" diye bunu değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi.

- "Süre belirlidir, nettir ve kati süredir"

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Çok açık, biz kati bir hadiseye bağlıyoruz. Kati hadise nedir? Cumhurbaşkanı seçimidir. 24 Haziran'da yapılıyor. Bizim tahminlerimize göre, ilk turda biteceği için kesinleşme sonuçlarının ilanından itibaren Meclis, İçtüzüğe göre üç gün içinde toplanacak ve beş gün içinde başkan seçecek. Belki cumhurbaşkanı, ilk gün milletvekilleri yemin ederken geçici Başkanlık Divanı huzurunda da yemin edip göreve başlayabilir ya da yeni Meclis başkanı seçildikten sonra da göreve başlayabilir.

Eğer bu arada bir fasıla, boşluk olsaydı, o zaman biz boşluğa düşerdik. Onun için sistem değişikliğinin herhangi bir boşluğa düşmeden yürürlüğünün sağlanması için bu ortaya kondu. Efendim, 'O gün seçim bitmezse'. Görünen köy kılavuz istemiyor. Seçim 24 Haziran'da bitecek. Bunun başkası yok. Görünen köy kılavuz istemediği için de biz bunu görüyoruz. 24 Haziran'da muhtemelen bitecek, muhtemelen de 5-6'sı gibi parlamento yemin etmek üzere toplanacaktır. Hadise net olduğu için o hadiseye bağlanan süre belirlidir, nettir ve kati süredir. Biz bu yetkiyi belirsiz bir süre almıyoruz. Çok açık, net, bu yönüyle de Anayasa'ya aykırılık söz konusu değildir. Bu yetki kanun tasarısıyla Türkiye'mizin Anayasa'mızda yapılan değişiklikten sonra bu değişikliğe uygun yeni hükümet sistemine göre bütün uyum yasalarının çıkarılması ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin inşası için sizin adınıza, sizin verdiğiniz yetkiye istinaden hükümetimiz çalışmalarını yürütecektir. Beraber biz, yeni sistemi inşa edeceğiz."

(Bitti)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri