Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, acilen tüm kesimlerin katılımıyla bir hukuk şurasının toplanmasını, aileye, çocuklara karşı işlenen suçlar için idam cezası da dahil olmak üzere, en ağır yaptırımların burada ele alınmasını istedi.
Kılıç, partisinin genel merkezindeki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen hafta Türkiye'nin üzerinde adeta karabulutların dolaştığını, toplum olarak üzgün, morallerin bozuk, ülke ve gelecek için büyük kaygı içinde olunduğunu söyledi.
Kız çocuklarının ve kadınların can güvenliğinin olmadığını, ailelerin endişe içerisinde çocuklarını okullara gönderdiğini ifade eden Kılıç, "Bu durum kabul edilebilir değildir, devletin acilen bu sahaya el atma mecburiyeti vardır." diye konuştu.
Boyundan büyük sabıka kaydı olanların tutuksuz yargılandığını, cezaevinde tutulması gerekenlerin sokaklara salındığını söyleyen Kılıç, "Bir takım elbise ve kravatın iyi hal indirimine dayanak olması kabul edilebilir değildir." değerlendirmesini yaptı.
Kılıç, şartlı salıverme, denetimli serbestlik gibi kavramların, Türkiye'de artık anlamını ve önemini yitirdiği görüşünü savunarak, "denetimli serbestlik uygulamasının, denetimsiz serbestliğe dönüştürüldüğünü" öne sürdü.
Bu durumun acilen ele alınması gerektiğini dile getiren Kılıç, "Acilen tüm kesimlerin katılımıyla bir hukuk şurasının toplanmasını, aileye, çocuklara karşı işlenen suçlar için idam cezası da dahil olmak üzere, en ağır yaptırımların burada ele alınmasını hükümete ve TBMM'ye öneriyoruz." dedi.
Gençlerin uyuşturucu tehlikesiyle de karşı karşıya olduğunu söyleyen Kılıç, tüm bunların bir milli güvenlik meselesi olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın acilen devreye girmesi gerektiğini belirtti. Suat Kılıç, "Milli Güvenlik Kurulunda bu konunun tek gündem yapılarak, gerekli önlemlerin bakanlıklarla birlikte alınması lazım." ifadelerini kullandı.
Kılıç, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti'liler ile el sıkışmasıyla yeni bir çözüm süreci ihtimalinin olup olmayacağına ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Türkiye'de toplumsal barışa uzatılan her elin alkışlanması gerektiğini düşünüyoruz. Rijit söylemlerden kaçınılması, siyasi yasaklardan, parti kapatmalardan ve buna yönelik çağrılardan vazgeçilmesi, milli birlik ve beraberlik ekseninde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kurulan siyasi partilerin görüşebilmesi, konuşabilmesi, birlikte yol alabilmesi, barışı ve geleceği inşa edebilmesi yönünde atılan adımların hepsini destekliyoruz. Bu adım, MHP'den de gelse CHP'den de gelse AK Parti'den de gelse değerlidir. 85 milyon bu ülkede, Türk'ü, Kürt'ü, Alevisi, Sünnisi, sağcısıyla, solcusuyla, tek yumruk olduğumuz takdirde 85 milyonuz."