TBMM (AA) - Aralarında İstanbul, Gazi, Karadeniz Teknik, İnönü, Selçuk, Erciyes üniversitelerinin de bulunduğu 10 üniversitenin bazı bölümlerinin yeni kurulacak üniversitelere bağlanması, ayrıca 3 yeni ve 2 vakıf üniversitesinin kurulmasını öngören tasarının görüşmeleri başladı.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler başkanlığında, Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Tasarıyı görüşmek üzere toplandı.
Tasarının görüşmelerinde söz alan AK Parti Sakarya Milletvekili Mustafa İsen, Türkiye'de üniversitelerin gelişme seyrine bakıldığında iyi sonuçlar çıktığını ifade etti.
İsen, "Doğramacı'nın hatıralarına bakıldığında Hacettepe Üniversitesinin açılışına bile karşı çıkıldığını görüyoruz. Özal ile birlikte başlayan bilimin Anadolu'ya yayılması Türkiye için iyi sonuçlar verdi." dedi.
Anadolu'ya açılan üniversitelerin iyi performans sergilediğini belirten İsen, çok amaçlı, çok kampüslü üniversitelere yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, ilkesel olarak itirazları bulunduğunu vurgulayarak, komisyon üyelerinin bir çoğunun, bu üniversitede çalışanların, bu tasarıdan etkileneceklerin düzenlemeden haberdar olmadığını savundu. İrgil, tartışma ortamı yaratılması, tasarıyla ilgili olanların da fikirlerinin alınmasını istedi.
Üniversitelerin anılarının, öykülerinin bulunduğunu aktaran İrgil, birden bire markaların adının bir günde değiştirilip, yok edilemeyeceğini bildirdi.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, yükseköğretimle ilgili hayati kararlar almanın son derece kritik bir süreç olduğunu, rastgele, hızla yapılacak şeyler olmadığını söyledi.
İstanbul Üniversitesinin bölünemeyeceğini, bunun için hiçbir gerekçe bulunmadığını ifade eden Akaydın, hantal olmayan bir yapı sağlamanın düzenlemelerle mümkün olduğunu belirtti.
Akaydın, dünyada İstanbul Üniversitesinin 2-3 katı öğrencesi olan üniversiteler olduğuna işaret ederek, İstanbul Üniversitesinin bilime en çok katkı sunan tıp, eczacılık, orman fakültelerinin yeni kurulacak üniversiteye aktarılacağını anımsattı. Akaydın, yeni kurulacak İbni Sina Üniversitesinin tanınmasının ise uzun zaman alacağını vurgulayarak, üniversitelerin yaşlarıyla övündüğünü dile getirdi.
Akaydın, tasarının geri çekilmesini istedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, İstanbul'da 3 devlet, 65 vakıf üniversitesi olduğuna işaret ederek 65 vakıf üniversitesinin, üniversite eğitiminin özelleştirildiğinin, kazanç kaynağı olduğunun, ranta dönüştüğünün göstergesi olduğunu savundu.
Türkiye'de üniversiteli işsizlik oranının yüzde 30 olduğunu iddia eden Usluer, "Biz üniversite diplomasını insanlar iş bulsun diye mi yoksa ceplerinde bir kenarda diploması olsun diye mi veriyoruz?" diye sordu.
Usluer, "Bu tasarı yasalaştığında, 2017-2018 yılının sonunda bu üniversitelerde okuyan kişiler, şu üniversiteye dahil olacak diyoruz. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde okuyan öğrenci, yeni açılan İstanbul İbni Sina Üniversitesine dahil olduğunda diploması İstanbul mu yoksa İbni Sina üniversitelerinden mi olacak? " sorusunu yöneltti.
Usluer, tasarının reddedilmesi gerektiğini, yangından mal kaçırmayı bırakıp, akademisyen, ülkesini seven yurttaşlar gibi düşünmeleri gerektiğini kaydetti.
-Eskişehir'de üçüncü üniversite
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Anadolu Üniversitesinden bölümler, fakülteler alınacağını, Eskişehir Teknik Üniversitesi kurulacağını, Eskişehir'de üçüncü üniversitelerinin olacağını söyledi.
Optimum ölçek ekonomisi bulunduğuna işaret eden Avcı, ihtisas üniversitelerinin kurulmasının hem kalkınma planlarında hem hükümet programlarında yer aldığını anlattı. Avcı, bu düzenlemelerin arkasındaki mantığın, bunların ihtisaslaşacak şekilde kurulması olduğunu ifade etti.
Usluer'e, "Osmangazi Üniversitesi nasıl kuruldu? Böyle kuruldu. Kuruldu kötü mü oldu? Kötü olsaydı rektör adayı olmazdınız? " diye yanıt veren Avcı, "Eskişehir Teknik Üniversitesi kuruyorsunuz fen fakültesi, mühendislik fakültesi olmayacak mı? Bütün bunlar Anadolu Üniversitesinde var mı? Hem Anadolu Üniversitesinin ihtisaslaşması hem yeni kurulacak üniversitenin ihtisaslaşması hem de akademik verimlilik açısından bunun doğru çözüm olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Usluer, Anadolu Üniversitesinin bölünmesine karşı olduğunu ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, üniversitelerin bölünmesine karşı olduklarını vurgulayarak, "Bu üniversitelere kıymayın efendiler." ifadesini kullandı.
"FETÖ'den dolayı kapattığınız 15 üniversiteden 14'ünü siz kurdunuz." diyen Balbay, 300 bin kontenjanın boş olduğunu, planlama yapmadan yeni üniversiteler kurulduğunu bildirdi.
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, köklü üniversitelerin bölünmesinin nedeni hantallaşma ise bunun başka çözümlerinin de olabileceğini belirtti.
Bir dekan bir mekan anlayışıyla kurulan üniversiteler olduğunu savunan Karabıyık, üniversitelerin sağlıklı, kaliteli yapıda kurulmasını istediklerini söyledi.
-"İş garantisi veren hiçbir devlet yok"
AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, dünyada değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu, değişime direnerek, statükoculukla büyük sıkıntı çekileceğini belirtti.
Meslek edindirme noktasında herkesin üniversiteye gitmesi yerine ilkokuldan başlayarak üniversiteye yönlendirme yapılması, ara eleman açığının da bakanlıktan karşılanmasını öneren Özdemir, "Üniversite mezunu olan herkese iş garantisi veren hiçbir devlet yoktur. Muhakkak büyük oranda ihtiyacını üniversite mezunlarından karşılar. Her üniversite mezununa iş garantisi, kısmen ütopiktir." diye konuştu.
Özdemir, üniversitenin kadrosu şişmiş, öğrenci sayısı artmışsa bu üniversitelerin bölünmesinin dünyada da örneği olan kaçınılmaz bir sonuç olduğunu bildirdi. Özdemir, bunun diplomayı, iş bulmayı etkilemediğini, sadece isim değişikliği olduğunu, değiştirilen ismin de kötü olmadığını belirtti.
"İnönü ile Özal'ı karşı karşıya getiriyorsunuz." eleştirisine de yanıt veren Özdemir, şunları kaydetti:
"Niye yan yana getiriyorsunuz demiyorsunuz da karşı karşıya diyorsunuz. Malatya, bu iki insanı karşı karşıya getirmemiş, saygıyla karşılamış, büyüğü olarak, siyasi lider olarak Türk toplumuna armağan etmiştir. İstanbul Üniversitesi ile İbni Sina adı arasında çok büyük çelişki yoktur. İbni Sina adı da çok saygın, benimsenecek addır. İsim konusunda tutuculuk sergiliyoruz, dogmatizme gidiyoruz.
Üniversite sayısı artması iyi mi kötü mü nereden baktığınıza bağlı. Anadolu insanı kız çocuğunu Ankara, İstanbul'a eğitime göndermekte çekinir davranırken, üniversite kendi iline geldiği için kız çocuklarını üniversiteye gönderiyorsa fevkalade olaydır. Üniversitedeki kız öğrenci sayısı inanılmaz artmıştır."
CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, İstanbul İşletme Fakültesi mezunu olduğunu anlatarak, tasarıyla, mühendis, öğretmen, doktor hangi düzeyde olursa olsun etkin vazife yapılmasında önemli olan bir enstitünün kapatılmak istendiğini kaydetti.