TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yeni askerlik sistemi teklifinin görüşmelerinin tüm siyasi parti gruplarının mutabakatı, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Naci Bostancı'nın inisiyatifi ile bayramdan sonraya bırakıldığını belirtti.
Özel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, askerlik kanunuyla ilgili bir değişikliğin gündemde olduğunu ve 1927 yılından beri yürürlükte olan bir kanunun tamamen ortadan kaldırılıp, yeniden ele alındığını söyledi.
Bu konuda tüm parti gruplarının birbirine benzer kaygıları ve yapıcı bir yaklaşımları olduğunu dile getiren Özel, AK Parti'nin gruplardan görüşlerini istediğini belirtti. Özel, "Madde 45 üzerinde ciddi tartışmalar ve endişeler vardı. Bunun dışında ordunun bazı birliklerinin mevcudunun yüzde 20'ye kadar gerileyecek olmasıyla ilgili endişeler vardı. Yapılan toplantıda istisnasız tüm gruplar görüşlerini açıkladılar. Tüm grupların mutabakatı, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Naci Bostancı'nın inisiyatifi ile bu kanunun görüşmeleri bayramdan sonraya bırakılmış durumdadır." diye konuştu.
Silah altında olan askerlerin tezkere beklentisinin son derece haklı bir beklenti olduğunu vurgulayan Özel, "CHP olarak kimsenin tezkere almasına, askerliğinin sonlanmasına ya da askerliğin kısalmasına karşı olmadığımızı açıkça ifade etmemiz gerekiyor." dedi.
Bazı AK Parti milletvekillerinden, CHP ya da diğer muhalefet partilerinin "engelleyici bir tavır içinde oldukları" gibi haksız birtakım beyanları üzülerek okuduklarını belirten Özel, "Sayın Bostancı da bu konuda gerekli uyarıların kendisi tarafından yapıldığını ifade etti. Burada kimse seçmenler üzerinde bir popülizm yapmak için bazı açıklamalar yapmasın. AKP'nin iki milletvekilinin paylaşımlarından dolayı uyarılmış olması memnuniyet vericidir." ifadesini kullandı.
Ankara Barosunun işkence iddialarına ilişkin yaptığı açıklamayı basın mensuplarına gösteren Özel, "Ankara Barosu öyle sabahtan akşama çıkıp 'Ankara'da işkence yapılıyor' demez, diyemez. Bu iddiaları ciddiye almak, üzerinde durmak gerekiyor. Tüyler ürpertici hikayeler var. Bunu yapanlar Türkiye'yi kaç yıl geriye götürüyorlar oturup düşünmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Özel, eğer konu insan hakları ihlaliyse suçluya, suçlandığı suç ya da mensubu olduğu iddia edilen örgütü konusunda kör olmak gerektiğini belirterek, "Kafalara jop ile vurma, çırılçıplak soyma ve jopla ilgili insanlık tarihinin en utanç verici işkence yöntemi ile tehdit etmenin terörle mücadele, FETÖ ve bir örgüt ile mücadele etme konusunda fayda değil zaaf, yarar değil zarar getireceği açıkça ortadadır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği ile bazı kamu bankalarının yönetim kurulu üyeliklerine yapılan atamaları eleştiren Özel, "Bir parti yönetim kurulu başkanlıkları, kamu bankalarının yönetim kurulu üyelikleri dağıtarak, yüksek maaşlar dağıtarak parti için muhalefete engel olmaya çalışacak hale geldiyse vah o partinin haline. Bir tükenmişlik sendromudur. Dağılmanın ve yok olmanın karşısında kamu gücünü kullanmaya çalışma aslında ne kadar güçsüz olunduğunun itirafıdır." diye konuştu.
Özgür Özel, AK Parti'nin İstanbul seçimlerinin yenilenmesine hukuksuz bir şekilde karar verdiğini ve bu kararını da "YSK'deki 7 parti militanına da dayattığını" ileri sürerek, 16 gün boyunca 12 sayfa gerekçeli karar yazılabildiğini ve kararda hırsızlık, yolsuzluk ile usulsüzlüğün olmadığını söyledi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerekçeli karar Cumhurbaşkanı ile İstanbul adayı Binali Yıldırım'ı yalanladı. Bu paniğin karşısında yapacak bir şey yok, Ekrem İmamoğlu'na saldırılar, tacizler ve özellikle montajlar... Montaj kaseti kimden öğrendiniz? Eski ortaklar mı öğretti? Hani bugün 'mücadele ediyoruz' deyip gücünüzün yettiğine ceza verdirip, gücünüzün yetmediğine ihale verdirdiğiniz FETÖ'cülerden mi öğrendiniz? AK Parti montaja kadar düştüyse AK Parti'nin bu ülkeyi de İstanbul'u da yönetecek takati, dermanı, hevesi kalmamıştır."
Bir basın mensubunun, Sakarya Arifiye'deki Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesiyle ilgili Danıştay savcısının mütalaasını anımsatması üzerine Özel, mütalaanın önemli olduğunu belirterek, bu mütalaa doğrultusunda bir yürütmeyi durdurma ve iptal kararı çıkmasının Türkiye'nin hayrına olacağını söyledi.