ANKARA (AA) - Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, TBMM'de kabul edilen yargı paketine ilişkin, "Getirmiş olduğu yeni yargılama metotları var.Tabii bu yeni yargılama metotları önemli, çünkü bunlar yargımızı hızlandıracak." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Adalet Akademisince Yargı Paketinin Getirdiği Yenilikler "Basit ve Seri Yargılama Usulü Sempozyumu", Meyra Otel'de yapıldı.
Bakan Yardımcısı Birkan, teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiğini belirterek, bunun da yeni sorunları beraberinde getirdiğini dile getirdi. Hazırlanan yargı strateji reform belgesinin tüm tarafların katılımı ile hazırlandığına dikkati çeken Birkan, "Bu belge bir yol haritası. Bunun ilk paketi geçtiğimiz günlerde TBMM'den geçti. Geçen pakette de ifade özgürlüğüne ilişkin ve bazı istinaf ile alakalı düzenlemeler var. Getirmiş olduğu yeni yargılama metotları var. Tabii bu yeni yargılama metotları önemli. Çünkü bunlar yargımızı hızlandıracak." diye konuştu.
Bu konuların 1 Ocak itibarıyla yargılamada hayata geçecek noktalar olduğuna işaret eden Birkan, yargı reformu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda çalışmaların devam edeceğini bildirdi. Birkan, sözlerine şöyle devam etti:
"İkinci paketin çalışmaları devam ediyor. Amacımız herkesin hukuk içinde, kendini güvende hissettiği, çağdaş, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu, refahın olduğu bir ülkede yaşamak. Tabii bunlardan yola çıkarken özellikle uluslararası evrensel belgelerden de faydalandığınızı belirtmek isterim."
- "Cumhurbaşkanı tuzakları gördü 'Türkiye ittifakı' çağrısı yaptı"
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin önündeki çok büyük sorunları ve tuzakları gördüğünü ve "milli meselelerde Türkiye ittifakı yapmalıyız" çağrısı yaptığını hatırlattı.
Milli meselelere ideolojik gözlükle değil, milli gözlükle yaklaşılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Bunun içi ilk olarak, yargı reformu strateji belgesinin hazırlanması sürecinde doldurulmaya başlandı. Bugüne kadar benzer reformlar Türkiye'de yıllarca yapıldı. Ama şöyle gelişti hep, Hukuk Fakültesine bir resmi yazı gelir, resmi yazının ekinde bir taslak vardır. Bu taslağa görüşünüzü şu tarihe kadar bildirim denir ve o tarihi geçeli 3 gün olmuştur. Yani aslında hiç kimse sizin düşüncenizi merak etmez."
"Türkiye'ye diken yargıdan battı" diyen Feyzioğlu, şunları söyledi:
"FETÖ yargıyı ele geçirdi. Yargı eliyle önünde yol temizliği yaptı. TSK'yı adeta yargı eliyle teslim aldı. Milli istihbaratı, Dışişleri Bakanlığını, polisi ve elbette devletin etkili yetkili kurumlarını, aklınıza nere geliyorsa oraya girdi. Hemen her şehirde, her büyük devlet ihalesinde FETÖ devletine, vatanına, milletine sadık insanları sindirmek için emirlerindeki polis, savcı ve hakim kılıklılar ile avukat kılıklılar eliyle büyük operasyonlar yaptı. Dolayısıyla bu dikenin tekrar yargıdan çıkarılması lazımdı."
Feyzioğlu, Türkiye ittifakının tezahürün ilk kez yargı alanında gerçekleşiyor olmasının anlamının bu açıdan çok önemli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yargı reformu strateji belgesini külliyede açıklaması sonrasında yaşanılan tartışmalara da değinen Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Anlamak mümkün değildi. Cumhurbaşkanı, Anayasamıza göre millete karşı siyaseten sorumlu kişidir ve devletin idare merkezinde millete senet gibi bir taahhütte bulunmaktadır. 'Bunun arkasında ben varım' dedi. Bundan ancak memnuniyet duymak lazım. Ondan sonra bu belgenin küçümsenmesi aşaması başladı birileri tarafından. İçi boş... 'İçi boş' diyenler belgenin kapağını açıp okumadılar bile. Onlara göre 'içi boş' denmeliydi."
İlk paketin ekim ayında TBMM'den çıktığını hatırlatan Feyzioğlu, "Sabah, öğlen, akşam bu paketi küçümseyenler, sövenler, saldıranlar veya yok sayanlar bir baktılar ki istinafta kesinleşmiş 10 bin hüküm temyize gider hale gelmiş. Üstelik sabah akşam sövenlerin kendi siyasi dünyalarından insanlar tahliye oldu. Anamuhalefet partisinin eski bir milletvekili tahliye oldu. Muhalif diye bilinen bir gazetenin eski bir yazarı ilk paket çıkar çıkmaz tahliye oldu. Doğru iş yaptık. Düşünce özgürlüğünü temyiz mahkemesinin güvencesine bir kez daha teslim ettik.Yargıtay'ı etkili bir şekilde devreye soktuk. Bundan sonra iş uygulamadır." değerlendirmesinde bulundu.