Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2002'de 37 olan tersane sayımız 85'e, yıllık üretim kapasitemizi ise 550 bin detveyt tondan 4,8 milyon detveyt tona yükselttik." dedi.
Uraloğlu, Milas'ın Ören Mahallesi'ndeki Tekne İmal Çekek Yeri açılış töreninde yaptığı konuşmada, yat inşa sanayisi için yüksek standartlı örnek bir proje olan Ören tekne imal ve çekek yerini hizmete sunduklarını söyledi.
2002'ye kadar neredeyse sadece İstanbul Tuzla'da sıkışmış olan bir tersanecilik faaliyetinin söz konusu olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türk bayraklı gemilerin kara listede, vergi yüklerinden bunalmış bir denizcilik sektörünün olduğunu belirtti.
AK Parti hükümetleri olarak bu gidişata 'dur' dediklerini dile getiren Uraloğlu, "2002 yılından bu yana bir deniz kaptanının oğlu olan Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve kaptanlığında denizcilerimizin bahtını ak, yolunu açık etmek için çok önemli atılım ve politikalar gerçekleştirdik. Hayata geçirdiğimiz denetim ve uygulamalarla 2008'de beyaz listeye geçtik ve o günden bu yana beyaz listedeyiz." dedi.
Uraloğlu, Türk bayrağının denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer aldığını, denizcilerin üzerindeki yükü paylaşmak için ÖTV'siz yakıt uygulamasını hayata geçirdiklerine dikkati çekti.
2004'ten itibaren yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerinde ÖTV tutarını sıfıra indirdiklerini vurgulayan Uraloğlu, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar sektöre yaklaşık 11 milyar lira ÖTV'siz yakıt desteği verdik. Bugün ülkemiz 217 limanında 543 milyon ton yük, 12,4 milyon TEU konteyner elleçlenen, Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin'de bulunan konteyner limanları dünyada ilk 100 liman arasına giren, 85 tersanesiyle gemi siparişinde dünyada yedinci, 45,8 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12. sırada yer alan ve 1 milyonu aşan amatör denizcisi ve 138 bin gemi insanı ile dünyanın önde gelen denizci ülkeleri arasındadır. Gemi inşa sektörü emek yoğun niteliği ve oluşturduğu geniş faaliyet alanı ile ülkemizdeki istihdamın artmasına da önemli katkılar sağlamaktadır."
Bakan Uraloğlu, istihdamı önemli ölçüde artıran bu sektörde çalışan sayısının yüzbinlere dayandığını, yan sanayi çalışanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde çok sayıda insana geçim kaynağı olan dev bir sektör haline geldiğinin altını çizdi.
- "Politikalar geliştirdik ve özel sektör temsilcilerimizin önünü açtık"
Türk gemi inşa sanayinin son teknolojileri kullanan, çevreye duyarlı, yüksek kaliteli ve taahhütlerine sadık işi vaktinde bitiren özellikleriyle dünyada saygın bir yere sahip olduğunu anlatan Uraloğlu, "Biz tersaneciliğimizi tüm kıyılarımıza yayacak politikalar geliştirdik ve özel sektör temsilcilerimizin önünü açtık. Sayısal ve kapasite olarak geçmişten bugüne sektörümüze bakacak olursak 2002'de 37 olan tersane sayımız 85'e, yıllık üretim kapasitemizi ise 550 bin detveyt tondan 4,8 milyon detveyt tona yükselttik. Tersanelerimizdeki bakım-onarım hacmi de son 10 yılda yüzde 129 oranında artarak 35 milyon detveyt tona yükseldi." ifadesini kullandı.
Gemi sanayinin inovatif, çevreci ve alternatif enerji kullanma yeteneğiyle rekabet gücünün gün geçtikçe arttığına dikkati çeken Uraloğlu, döviz getirisiyle de ülke ekonomisine büyük katkı sağladığının altını çizdi.
Özellikle balıkçı gemisi inşasında atağa geçen Türkiye'nin, rakibi İspanya'yı geride bırakarak en fazla ihracat yapan ülke olduğunu aktaran Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Liderliğini korumak için çalışmalarına hız kesmeden devam eden gemi inşa sanayimiz dünya balıkçılığında önde olan ülkelere balık avlama ve canlı balık taşıma gemisi ihracatı yapan bir ülke konumuna gelmiştir. Dünyanın ilk hibrit balıkçı gemisi ile en büyük canlı balık taşıma gemisinde, ful elektrikli feribot, lng-hibrit-elektrikli römorkör, katamaran enerji gemisi gibi birçok yenilikçi projede Türk mühendislerinin imzası vardır. Günümüzde, yatlara talebin giderek arttığını da görmekteyiz. Gururla belirtmek istiyorum ki ülkemiz dünya süperyat endüstrisinin parlayan yıldızıdır. Yat inşa sektöründe küresel pazarda önemli bir konumda olan ülkemiz özellikle mega yat inşası noktasında İtalya ve Hollanda'nın ardından dünyada üçüncü sırada yer almaktadır."
Uraloğlu, koordinesi bakanlıkça gerçekleştirilen ve Avrupa'nın en büyük tekne imal yeri konumuna gelecek olan İzmir Çaltılıdere tekne imal ve çekek yeri projesinin de tüm hızıyla devam ettiğini, Bartın Kurucaşile tekne imal yeri projesinin de hayata geçtiğini, faaliyetlerine başlandığına vurgu yaptı.
Ören tekne imal ve çekek yerinin 275 bin metrekare alan üzerinde, 16 hangarda, 32 kooperatif üyesi işletmeci ile tekne imal ve çekek faaliyeti yürüteceğine dikkati çeken Uraloğlu, "Bu alanda sağlanacak 4 bin kişilik istihdam bölge ve ülkemiz insanına ekmek kapısı olacaktır. Boyutlarına bağlı olarak yıllık 60 tekne üretimi yapılması planlanmaktadır. Yatçılığın önemli bir parçası olan yat limanlarının ülkemizdeki durumuna da bakacak olursak 63 yat limanı ve yat yanaşma yerinde 25 bin 38 yat bağlama ve barınma kapasitesine sahibiz. Yapacağımız yatırımlarla bu kapasitenin çok daha üzerine çıkmayı planlamaktayız." diye konuştu.
Ege Bölgesi'nde yeni yat limanları yapılması amacıyla devam eden proje çalışmalarıyla 5 bin tekne bağlama kapasitesi elde edeceklerini aktaran Bakan Uraloğlu, yat limanlarının yanı sıra kruvaziyer gemiler için de Fethiye'de yeni bir liman yapılması amaçlı proje çalışması sürdürdüklerini belirtti.
- "Bizim için denizcilik sadece bir uğraş değil, kültürdür, güçtür"
Amatör denizcilerin de özel teknelerinin bağlama ve barınma yeri için birçok talep geldiğini anımsatan Uraloğlu, bu kapsamda da yat limanı konsepti dışında, izin onay sürecini kısaltıp yatırım maliyetini düşürmek suretiyle tekne bağlama kapasitesini artırmayı amaçlayan çalışmaları paydaşlarla hayata geçirdiklerine dikkati çekti.
Koyların adil kullanılacağı, çevre dostu uygulamalar sayesinde kirliliğin önleneceği, kıyı kaynaklarının verimli kullanımının artacağı, düşük maliyet ile sosyo-ekonomik fayda sağlayacak bir yapı oluşturmayı hedefledikleri aktaran Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak denizciliğimizin daha da gelişmesi, denizlerimizden sağlanan imkanların artırılması, kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için daha da etkin çalışacağız. Çünkü bizim için denizcilik sadece bir uğraş değil, kültürdür, güçtür. Denizlerimiz bizim 'Mavi Vatan'ımızdır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, denizciliğimizin bugün geldiği konum devletimizin denizciliğimize verdiği önem ve sektörün paydaşları sayesindedir. Bütün bu olumlu gelişmelerin bir sonucu olarak geçtiğimiz hafta, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konsey Üyeliği seçimlerinde, ülkemiz tarihinin en yüksek oyunu alarak üst üste 13. kez seçildi. Yine sektörümüz için güzel bir gelişme de 'Türk Loydu'. Uluslararası Klas Kuruluşları Birliği'ne (IACS) üye oldu. Bu gelişme, Türk Loydu'nun Uluslararası düzeyde etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün ve gemi sanayisinin daha fazla söz sahibi olmasına da katkı sağlayacaktır."
Uraloğlu, tekne çekek yerinin açılışını Muğla Valisi İdris Akbıyık, AK Parti Muğla Milletvekilleri Kadem Mete, Yakup Otgöz ve protokol üyeleriyle birlikte yaptı. Bakan Uraloğlu, daha sonra beraberindekilerle birlikte tekne çekek yerinde incelemelerde bulundu.
Bakan Uraloğlu, kışlık bakımı ve konaklaması için bir teknenin denizden karaya çıkarılma operasyonunu da başlattı.