Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Aytaç Dikmen, "Her meslek gibi yatırımcı ilişkileri mesleği de dönüşüyor, rolü ve önemi değişiyor." dedi.
Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) tarafından düzenlenen TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi bu yıl "Yatırımcı İlişkileri ile Fark Yaratmak" ana temasıyla gerçekleştirildi.
Zirvede konuşan Dikmen, hisse senedi sahipliğinin daha yaygın ve sermaye piyasalarının derin olduğu ABD gibi ülkelerde şirket içi yapılanma örgütlerinin genelde halkla ilişkiler tanımı kapsamında ilk örneklerine 1950 yıllarında rastlanıldığını söyledi.
Yatırımcı ilişki bölümünün Türkiye'deki mevzuatta ikinci yasal düzenleme anlamında ilk defa 2008 yılında tebliğ düzeyinde düzenlendiğini ve pay sahipleriyle ilişkiler birimi adı ile birim kurulmasının mevzuata kazandırıldığını belirten Dikmen, şunları kaydetti:
"İlk mevzuatımızda da şu anda geçerli olduğu gibi, gerekli lisanslar zorunlu tutulmuş fakat yatırımcı ilişkileri bölüm yöneticisinin kurumsal yönetim komitesine görevlendirilmesi zorunlu tutulmamış, şirket yönetim kurulunun ihtiyarına bırakılmıştır. Birim çalışmalarının bazı dönemlerde gözetimi, bazı dönemlerde koordine edilmesinde kurumsal yönetim komitesi görevlendirilmiştir ve uygulanması zorunlu olmayan kurumsal yönetim ilkelerine bağlantı yapılarak kurumsal yönetim komitesine bu görev verilmiştir. Birimin görevleri, gözetimi bazı dönemlerde koordine edilmesi, zaman içindeki gelişmeler ve kamuyu aydınlatmadaki rolünün yanı sıra özellikle kurumsal yönetim anlayışının şirketlerin tüm birimlerini kapsayıcı şekilde oluşmasındaki ve şirketlerin bir ekip olarak iş modellerinin kurumsal yönetimi içselleştirildi. 2014 yılında yapılan mevzuat değişikliğiyle bu birimin yapısı değiştirilerek doğrudan kurumsal yönetim tebliği içinde tebliğ maddesi olarak düzenlendi.”
Dikmen "Yine zorunlu tutulması gereken lisanslar devam etmiş fakat bölüm yöneticisinin kurumsal yönetim komite üyesi olarak görevlendirilmesi yönetim kurulunun ihtiyarına bırakılmayarak tebliğ maddesiyle açıkça zorunlu tutulmuştur." dedi.
Güncel mevzuatta yer alan bu hükümlerle ortaklıklarla yatırımcılar arasındaki iletişimin öneminin vurgulandığını dile getiren Dikmen, "Günümüzde de bölüm yöneticilerinin yasal zorunluluğunun çok ötesinde şirketlerin kendilerini yatırımcılarına doğru aktarması, yatırımcı talep ve beklentilerini de şirketler tarafından doğru anlaşılması açılarından fon sağlayan yatırımcılar, şirketler üzerinden dolaylı olarak ekonomimize ve ülkemize, tüm ekonomiye önemli katma değer sağlayan yöneticiler olarak benimsenmesinden ve kabul görmesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Dikmen, dünyadaki trendlere ve değişimlere paralel olarak ve Türkiye'ye özgü gelişmeler nedeniyle her meslek gibi yatırımcı ilişkileri mesleğinin de dönüştüğünü, rolü ve öneminin değiştiğini dile getirdi.
Yatırımcı ilişkileri bölümü bakış açısının şirketin iş yapış modelinin içine yerleşmesini ve tüm çalışanlar tarafından içselleştirilmesini zorunlu kıldığını belirten Dikmen, "Başta finansman kaynakları miktar olarak kısıtlı ve maliyet uygunluğu olmak üzere finansal ve finansal olmayan performans ve süreklilik için günümüzde bu değişim kaçınılmaz bir gerçekliktir." diye konuştu.
- "Türkiye 54 şirket ve toplam 79 milyar lira halka arz ile 2023'te Avrupa'da birinci sırada"
TÜYİD Başkanı Başak Öge ise 2024 yılının ekonomik, jeopolitik açıdan zorlukların sürdüğü belirsizliklerle dolu bir yıl olduğuna işaret ederek, "Yüksek faiz oranları sıkı para politikaları, artan jeopolitik gerilimler, enflasyon gibi etkiler talebi ve ekonomik aktiviteyi global anlamda da sınırladı." dedi.
Çin'de yaşanan düşük büyüme, Avrupa'da enerji kriziyle başlayan ekonomik sıkıntılardaki toparlanmanın gecikmesi, Amerika ekonomisindeki yumuşak iniş ve Türkiye'de kur enflasyon vakasının ters çalışması gibi etkilerin kurumları zorladığına dikkati çeken Öge, şunları söyledi:
"Dünyada seçimlerle dolu bir yılı geride bırakırken belirsizliklerin arttığı farklı bölgelerde öngörülmesi zor gelişmelerin yaşandığı zorlu yeni bir yıla girmeye hazırlanıyoruz. Sermaye piyasaları ve borsamız kaynak arayışındaki şirketler ve getiri arayışındaki yatırımcılar için öne çıkmaya devam ediyor. Türkiye 54 şirket ve toplam 79 milyar lira halka arz ile 2023'te Avrupa'da birinci sırada, dünyada 10. sırada yer aldı. Bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla 31 yeni şirketin halka arzını tamamlayarak borsada işlem görmeye başladığını görüyoruz. Yatırım konuları, bireysel emeklilik ve tahlil gibi enstrümanlarda da ciddi büyüme yaşanıyor. Bireysel yatırımcının ilgisinin artış eğiliminde olduğu borsamızda yatırımcı ilişkileri alanında da birçok zorluk, fırsat eş zamanlı olarak karşımıza çıkıyor."
Enflasyon muhasebesi gibi köklü yeniliklere uyum sağlamak için sermaye piyasaları için yatırımcı ilişkilerinin kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Öge, şöyle devam etti:
"Sektörümüzün parlak zihinleriyle hep beraber bu değişimlere uyum sağlamak ve zirvemizin ana teması olan yatırımcı ilişkileriyle fark yaratmak üzere konuşacağız hep birlikte. S&P Global Market Intelligence tarafından kasım ayında yayınlanan yatırımcı ilişkilerinin oluşturduğu rekabet avantajlarını ölçmeyi hedefleyen, araştırmaya göre aynı piyasa değerine sahip şirketler ortalama yüzde 34 daha yüksek bir değerlemeyle işlem görürken iyi yatırımcı programına sahip olanlar için ortalama yüzde 37 daha düşük bir volatiliteye sahip oluyorlar. Yatırımcı ilişkileriyle fark oluşturmak derken bunu kast ediyoruz. Yatırımcı ilişkilerinin önümüzdeki dönem dinamiklerine baktığımızda sürdürülebilirlik konuları yine gündemde üst sıralarda yerini koruyor."