ZEYNEP DUYAR - Türkiye'nin Haziran 2024'te uzaya göndermeyi planladığı ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'da "güneş paneli açma-kapama testleri" başlarken uydunun, stratejik rolüyle ülkenin uzaydaki bağımsızlığının simgesi olması hedefleniyor.
Anadolu Ajansı (AA), Türksat 6A'nın yapıldığı ve akustik, ısıl, vakum, titreşim başta olmak üzere fırlatma aşamasından uzaya kadar maruz kalacağı ortamlarda karşılaşabileceği zorluklara yapısal dayanıklılığının test edildiği TUSAŞ Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi'ni görüntüledi.
Dünyada, uzay alanında söz sahibi az sayıda gelişmiş ülkede bulunan ve Türkiye'nin tam kapsamlı ilk ve tek tesisi niteliğindeki merkezde, kütlesi 5 tona kadar birden fazla uydunun, aynı çatı altında ve eş zamanlı montajı, entegrasyonu ve test faaliyetleri gerçekleştiriliyor.
Yer gözlem, haberleşme ve benzeri özelliklerdeki tüm uzay sistemlerinin fırlatılmaya hazır hale gelene kadar yapılması gereken alt montaj, montaj, sistem seviyesi entegrasyon, fonksiyonel ve çevresel test aktiviteleri, çok katmanlı yalıtım battaniye ve kablaj üretim alanlarında hizmet veren merkez, uzay sistemlerine yönelik ölçüm ve yer testleri için gerekli altyapıya sahip bulunuyor.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın üretim ve test çalışmaları da USET Merkezi'nde yapılıyor. Uyduda "güneş paneli açma-kapama testleri" safhasına gelindi. Alanında uzmanlaşmış mühendisler ve uzay sistemleri üzerinde eğitilmiş teknisyenlerce çalışmaları yapılan uydu, TÜBİTAK UZAY, TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH firmalarıyla birlikte üretiliyor. Yakıt dahil, 4 tonun üzerinde kütleye sahip olacak uydunun Haziran 2024'te uzaya gönderilerek, 42 derece doğu boylamında yörüngesine yerleştirilmesi planlanıyor.
Türksat 6A, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya'nın büyük bölümüne hizmet sunacak.
- Bakan Kacır çalışmaları inceledi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da USET Merkezi'ne gelerek Türksat 6A'nın "güneş paneli açma-kapama testi"ni izledi. Kacır'a, Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Bozdoğan, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç il eşlik etti.
Bakan Kacır, AA muhabirine, incelemelerinin ardından Türksat 6A'nın son durumu ve uzay çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin bu uyduyla, kendi haberleşme uydusunu yerli ve milli şekilde geliştirip üretebilen 10 ülke arasına adını yazdıracağını belirten Kacır, daha önce BİLSAT'ın üretimiyle bu yolculuğun başladığını, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla metre altı çözünürlükteki uydulara erişme imkanının elde edildiğini söyledi. Kacır, İMECE uydusuyla bin kilometrenin altına yönelik tecrübe edinilirken Türksat 6A ile 4,5 tona yakın ağırlıkta son derece sofistike yüksek teknoloji sistemini 30 bin kilometrenin üzerinde çalıştıracaklarını anlattı.
Türksat 6A'nın ileri teknolojiler barındırdığını ve bununla haberleşme uydularına adım atacaklarını, kazanacakları tecrübeyle 600 milyar dolara yaklaşan uzay ekonomisinden Türkiye'nin çok daha fazla pay alabilmesini sağlayacaklarını vurgulayan Kacır, bu sayede milli güvenlik için stratejik önem taşıyan pek çok uygulamayı da yerli ve milli imkanlarla geliştirmeyi sürdürmeyi planladıklarını dile getirdi.
- "Türksat 6A, derin uzay projelerinin kapısını açacak"
Bakan Kacır, uydunun stratejik önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bu bize derin uzay projelerinin de kapısını aralamış olacak. Bütün bu projeler uzay alanında Türkiye'nin bağımsızlığını tahkim edecek, savunma sanayisi başta olmak üzere önemli kazanımları ülkemize getirecek ve uzay teknolojilerinin doğurganlığı sayesinde sanayi ve teknolojinin pek çok alanında Türkiye'yi yüksek teknoloji geliştiren ve rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke olma noktasına taşıyacak. Gelecek 10 yıllarda bugünkünden çok daha güçlü ve yüksek teknoloji üretebilen bir altyapıya kavuşmuş olacağız. USET Merkezi'mizi ve buradaki insan kaynağımızı boş tutamayız. Buradaki insan kaynağımızı daha da genişletmeyi, gençlerin motivasyonunu artırmayı hedefliyoruz."
- Konumlama ve zamanlama sistemleri de yerli ve milli olacak
Kacır, "Milli Teknoloji Hamlesi" hedefleri doğrultusunda kritik teknolojileri pek çok platformda yerli ve milli imkanlarla üretip geliştirebildiklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde "Milli Uzay Programı" kapsamında da Türkiye'ye stratejik kabiliyetler kazandıracak projelere odaklandıklarını bildirdi. Bunlardan birinin konumlama ve zamanlama sistemlerini yerli ve milli olarak geliştirebilmek olduğunu vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
"Dünyada çok az sayıda ülke sistemlerini kendi imkanlarıyla geliştirdi ve dünyanın hizmetine sundu. ABD, Rusya, Çin ve AB'nin küresel konumlama ve zamanlama sistemi var. Bazı ülkelerin de bölgesel konumlama ve zamanlama sistemleri bulunuyor. Biz paydaşlarımızla konumlama ve zamanlama sistemlerini yurt içinde geliştirmek ve uzayda kullanabilmek adına proje başlatıyoruz. 'Uzay Limanı Projesi' ise Türkiye'nin uzaya bağımsız erişimi açısından stratejik önem taşıyor. Bunu da uluslararası işbirliğiyle gerçekleştireceğiz."
- "Ay Araştırması Programı kapsamındaki testler de USET Merkezi'nde"
Ay Araştırma Programı kapsamında ise Türkiye'nin kendi geliştirdiği ay aracını özellikle milli itki sistemleriyle uzayda kullanmayı ve Ay'a erişmeyi hedeflediklerini belirten Kacır, şu bilgileri verdi:
"Ay aracı çalışmalarında önemli bir aşamaya gelindi, AR-GE takımları oluşturuldu, tasarım süreci büyük ölçüde tamamlandı. Şu anda aracın bileşenleri hem yerli hem uluslararası kaynaklardan temin ediliyor. Hedefimiz 2025 sonu, 2026 başında bu projeyi gerçekleştirmek. Ay Araştırması Programı kapsamındaki testler de USET Merkezi'nde yapılıyor. Burası dünyada sadece 6 ülkenin sahip olduğu ve uzay ortamının tüm unsurlarıyla simüle edilebildiği bir altyapı. Gerek kamu gerek özel sektörümüz, geliştirdikleri uzay sistemlerini bu altyapıda en geniş imkanlar ve çok geniş bir insan kaynağının himayesinde test etme imkanına sahipler. Ay Araştırması Programı kapsamındaki uzay aracımızın da testlerini burada gerçekleştireceğiz."
Yakın yörüngede internet hizmeti sunan uydu ağları konusunda yeni projeler başlatacaklarını vurgulayan Kacır, başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olmak üzere tüm ilgililerle çalışma halinde olduklarını söyledi.
Kacır, uzaya gönderilen uyduların tamamına yakınının alçak yörüngeye gönderilen ve internet hizmeti sunan uydulardan oluştuğuna dikkati çekerek, bunun önemini son günlerde yaşanan gelişmelerle gördüklerini vurguladı.
İsrail'in Filistin'de soykırıma varan zulmü olduğuna işaret eden Kacır, "Orada elektrik, su gibi internet hizmetini de kestiler. Alçak yörünge takım uyduları bölgede insani çalışmalara internet hizmeti sunabilmek adına önemli bir seçenek. Biz arzu ediyoruz ki Türkiye bu alanlarda kuvvetli olsun ve dünyada medeniyetimizin adalet ve merhamet değerleri de yeniden hakim olsun. Tüm bu çalışmalar, hem Türkiye'yi güçlendirecek hem de dünyaya öncekinden çok daha adil bir sistemi kazanmamızı beraberinde getirecek." diye konuştu.
- "Uzay planımızı aşama aşama gerçekleştiriyoruz"
Bakan Kacır'a ziyaretinde eşlik eden Savunma Sanayii Başkanı Görgün de dünyada 6 ülkede USET benzeri merkezin bulunduğuna dikkati çekerek, burada uzaya gönderilecek uydulara, orada maruz kalacağı her türlü ortama karşı yapısal dayanıklılık testleri gerçekleştirildiğini anlattı.
Güneş panellerinin açılması, ısıl, vakum, titreşim gibi çeşitli testlerin de burada yapıldığını belirten Görgün, "Bu, savunma sanayisinde ağırlıklı faaliyet gösteren 4 büyük kurum ve şirketin altında çalışan yüzlerce firmanın emeğiyle gerçekleştirilen bir çalışma. Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu uzay planımızı aşama aşama gerçekleştiriyoruz." dedi.