PEKİN (AA) - TEVFİK DURUL - Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı Arda Ermut, "Kuşak ve Yol inisiyatifi, Çinli yatırımcıya ulaşmada önümüzü açtı ve Türkiye'ye doğrudan yatırımlara ivme kazandırdı." diye konuştu.
TYDTA Başkanı Ermut, temaslarda bulunmak üzere geldiği Çin'in başkenti Pekin'de Çinli yatırımcıların Türkiye ilgisi, iş birliği potansiyeli ve gelecek beklentilerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Çin'in dünyanın en büyük yatırımcı ülkelerinden biri haline gelerek ABD'den sonra ikinci sırayı aldığının altını çizen Ermut, "Çin'in bu büyük potansiyelinden yararlanmak Türkiye için çok önemli." diye konuştu.
Ermut, Türkiye'nin makroekonomik göstergeleri itibarıyla ekonomik entegrasyonun hem bölgesel hem de küresel düzeyde giderek arttığını söyleyerek, doğrudan yatırımların bu süreçte kritik bir rol oynadığına dikkati çekti.
Türkiye'nin jeopolitik konumundan ötürü bölgesinde oynadığı rol, siyasi istikrar ve demografik göstergeler gibi elindeki birçok imkanla daha çok yatırım çekecek konumda olduğunu belirterek, "Ülkemize yatırım çekmeyi amaçlarken bu alanda dünyada başı çeken ülkelerden biri olan Çin'i es geçmemiz düşünülemez." ifadesini kullandı.
- Kuşak ve Yol inisiyatifinin yatırıma katkısı
Ermut, TYDTA'nın kurulduğu 2006'dan bu yana değişik görevlerde bulunduğunu hatırlatarak, "Çin, 2013'te tarihi İpek Yolu'nu tekrar canlandırmayı hedefleyen Kuşak ve Yol inisiyatifini ilan edene kadar bu ülkeden yatırım sahasında somut sonuçlar almakta zorlanıyorduk. Ancak bu inisiyatifin ilanı ve Türkiye'nin projede oynayacağı rolün Çinli liderler tarafından teyit edilmesinin ardından ilgi görmeye başladık." dedi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in öncülüğünde ortaya konulan Kuşak ve Yol projesinin tüm resmi değiştirdiğini kaydeden Ermut, "Daha çok Çinli firmayla daha somut projeler konuşmaya başladık. Kuşak ve Yol, Çinli yatırımcıya ulaşmada önümüzü açtı ve Türkiye'ye doğrudan Çin yatırımlarına ivme kazandırdı. Çinli yatırımcılarla kurduğumuzda diyaloglarda konuştuklarımızın daha ciddi algılandığını görmüş durumdayız." ifadesini kullandı.
Ermut, "Türkiye'de yatırım yapmanın ne anlama geldiğini, dünyadaki rekabet güçlerine katkı bakımından ne kadar önemli rol oynayabileceği noktasında bir farkındalık oluştuğuna" dikkati çekerek, "Biz de bu konuda vurucu bilgileri sağlayıp Çin girişimcisini Türkiye'de yatırım yapmaya daha kolay ikna eder duruma gelmiş olacağız." dedi.
- Türkiye'ye yatırımın küresel rekabetteki önemi
Çin firmalarının iç pazarda devleştiğini ancak global ölçekli atılımlarına özellikle son beş yılda ciddi ivme kazandırdığını dile getiren Ermut, "Dolayısıyla Çinli yatırımcı için Türkiye henüz keşfedilmemiş bir yatırım mecrası konumunda." diye konuştu.
Ermut, "Türkiye ile Çin arasında aleyhimize olan ithalat-ihracat dengesizliğini doğrudan yatırımlarla dengeleme şansımız var." değerlendirmesini yaparak, "Bu firmalar, sadece yatırım değeri olarak değil aynı zamanda Türk pazarına yapacağı katma değer, ihracata destek gibi bizim için ilave birçok avantaj sağlayacak." dedi.
Çin'in Türkiye'ye yatırım anlamında katacaklarını kısa vadeli ticari ilişkinin ötesinde, uzun dönemli ve sürdürülebilir gelişmeler olarak gördüklerinin altını çizen Ermut, "Özellikle Çin hükümetinin de teşvik ettiği kritik sektörleri belirleyip Çin yatırımını Türkiye'ye çekmek için çalışmalarımızı artıracağız." ifadesini kullandı.
- Gelecek beklentileri
Ermut, ikili ilişkilerde yakalanan ivme doğrultusunda stratejik bazı alanlara yoğunlaşma beklediklerini anlatarak, söz konusu stratejik detaylar ortaya çıktıkça önceliklerini bu alanlara yönelteceklerini kaydetti.
"Mevcut durumda Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ve ölçek olarak da büyük olan petrokimya, enerji, makine üretimi ve otomotiv gibi sektörlerde Çinli firmaların seviyeleri çok üst düzeyde." diye konuşan Ermut, "Bu alanlarda Çinliler için ciddi fırsatlar var ve ilerleyen dönemlerde de ilgili alanlara yoğunlaşmalar yaşanacağını düşüyoruz." ifadesini kullandı.
Ermut, Industrial and Commercial Bank of China (ICBC), Bank of China (BOC) ve Huawei gibi dev Çin firmalarının Türkiye'de büyük çaplı yatırımları olduğunu anımsatarak, bu ülkeden orta ölçekli özel şirket yatırımlarını da çekmeyi hedeflediklerini belirtti.
Ermut, Türkiye'nin Çin Büyükelçisi Emin Önen'in burada yaptığı çalışmaların da ikili ilişkilere ciddi ivme kazandırdığını gözlemlediklerinin altını çizerek, Önen'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı olarak uzun süre görev yaptığını hatırlattı.
"Sayın Cumhurbaşkanımız ile yıllarca yakın bir şekilde çalışmış birinin Çin gibi önemli bir ülkeye büyükelçi olarak atanması, kendisinin aldığı bu güçlü destek ile ilişkilerde olumlu mesajların algılanmasına ciddi katkı sağladı." ifadesini kullanan Ermut, "Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve büyükelçimizin faaliyetleriyle oluşan bu olumlu havada TYDTA olarak ikili ilişkilerin ekonomik boyutunda potansiyelin maksimum düzeyde kullanılması için üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışacağız." dedi.
Çin ile Türkiye arasındaki ikili ticaret, geçen yıl 28 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu rakamın yaklaşık 26 milyar dolarını Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalat oluşturmuştu.