İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bugün, 7 alanda daha çiftçilere destek ödemelerine başlayacaklarını belirterek, toplam 294 milyon 243 bin TL desteğin bugün saat 18.00 itibarıyla çiftçilerin hesaplarına aktarılacağını bildirdi.
Bakan Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren, Afrika'dan Rusya’ya kadar bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası LIVZYM Biyoteknoloji'nin resmi açılışını gerçekleştirdi.
Açılıştaki konuşmasına, tamamı yerli ve milli sermayeyle kurulan, Türkiye'nin ilk Biyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası'nın hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı.
Üniversite, sanayi ve kamu iş birliğinin önemine işaret eden Pakdemirli, Bakanlık olarak bu alanda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Pakdemirli, 21. yüzyılın, özellikle de 2020 yılının, kendine has, farklı bir yıl olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
"İklim değişikliklerinin ve yer kabuğu hareketlerinin kuvvetli etkilerini yaşarken, yeni tip koronavirüse hazırlıksız yakalanan dünya, bundan sonra yeni bir denge arayışı için çıkış yolu aramaya başladı. Görüyoruz ki, son 200 yıldır birbiriyle rekabet halinde olan küreselci, ulus-devletçi ve popülist hareketler, yeni güç mücadelesinin de başlıca aktörleri olacak. Muhakkak ki eski alışkanlıklar kolay terk edilmeyecek ama tarih, yeni yatağında, derin ve debisi yüksek bir biçimde akmaya devam edecek.
Tabi bu akışın istikametini, bugünlerde alınan kararlar, bu süreçte uygulanan politikalar ve bundan sonra ortaya konulacak olan bilimsel, sosyal ve iktisadi duruş belirleyecek. Pandemi sonrası dünyada, üç ana unsurun daha fazla önem kazanacağı açık. bio-güvenlik, siber güvenlik ve gıda güvenliği, önümüzdeki on yılların gündemi olacak."
- "Elektrikli Bahçe Tipi Traktör Prototipi' projesinin atölye faaliyetlerine başladık"
Bakan Pakdemirli, son 6 aylık süreçte yaşanan pandeminin tarımın ve gıdanın ne kadar stratejik bir alan olduğunu
ve sorumlulukların ne derece büyük olduğunu bir kere daha, kuvvetle ortaya koyduğunu söyledi.
2050 yılına gelindiğinde, dünya nüfusunun 10 milyar, Türkiye nüfusunun ise 100 milyonu geçeceği tahminlerini hatırlatan Pakdemirli, şunları söyledi:
"Nüfustaki bu artışın ve toplumların kalkınma sürecinin, hem tüketimi artırdığı, hem de tüketici tercihlerini hızla değiştirdiği açık. Fakat buna rağmen üretim kaynaklarının da giderek azaldığını, israf edildiğini biliyoruz. Her 9 insandan birinin açlıkla mücadele ettiğini, dünyada üretilen gıdanın 3'te 1'inin kullanılmadan yok olduğunu görüyoruz. İşte bu ters orantı, bizlere tek bir çıkış yolu bırakıyor: 'Acil tedbirler, akıllı planlamalar ve acil eylemler.'
Ve biliyoruz ki bu üçlüyü harekete geçirecek olan yegane yol da araştırma-geliştirme, yani Ar-Ge faaliyetleri. Bu kapsamda biz de, son 18 yılda, tarım ve orman alanında birçok Ar-Ge projesine katkı sunarak, sektörün dünya ile rekabet edebilirliğinde araştırmacılarımızın ve paydaşlarımızın daima yanında olduk."
Bu alanda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Pakdemirli, bakanlığa bağlı bütün araştırma enstitülerini
üniversitelerin ve özel sektörün kullanımına açtıklarını, bu kapsamda özel sektörden toplam 31 milyon TL destek sağladıklarını bildirdi.
Bakanlık, özel sektör, üniversite ve STK'lar tarafından bu güne kadar hazırlanan 430 Ar-Ge projesine, toplam 90,4 milyon TL destekleme ödemesi gerçekleştirdiklerini söyleyen Pakdemirli, "Ülkemizin ilk yerli ve milli traktörü için 'Milli Elektrikli Traktör Prototipinin Üretilmesi ve Geliştirilmesi' projesini tamamlandık. İnşallah yakın bir zamanda seri üretime geçiyoruz. Bu arada küçük aile işletmeleri için de, 65 beygir gücünde 'Elektrikli Bahçe Tipi Traktör Prototipi' projesinin atölye faaliyetlerine başladık." ifadelerini kullandı.
- "Özellikle çizmek istiyorum, Enzim'de GDO bulunmaz"
Pakdemirli, gelecek dönemde, farklı alanlarda 17 yeni Ar-Ge merkezini daha açacaklarını belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak topluma ve insana dokunan her yerde olduklarını kaydetti.
Bugün açılışı gerçekleştirilen yerli enzim fabrikasının önemine işaret eden Pakdemirli, şu ifadeleri kullandı:
"19. yüzyılın son çeyreğinde keşfedilen enzimler ve enzim teknolojisi, gıda üretim teknolojilerinin geliştirilmesinde,
gıda verimliliğinin artırılmasında çok büyük önem arz etmektedir. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, enzimde GDO bulunmaz. Enzimler, mikroorganizmalardan elde edilen protein bazlı ürünler olduğundan ve DNA'sı bulunmadığından dolayı, GDO'lu ürünler sınıfında değildir. Aynen insan sağlığında kullanılan aşılarda ya da ekmekte kullanılan mayalarda olduğu gibidir. Bu nedenle güvenle, içimiz rahat olarak enzim kullanılmış ürünleri kullanabilir ve tüketebiliriz.
Dünyada enzim sektörünün 8 milyar dolar gibi büyük bir pazarı var. Önemli bir biyoteknoloji altyapısı gerektiren bu alanda Kuzey Amerika, Kanada ve Danimarka'nın hakim olduğunu görüyoruz. Tamamına yakınında dışa bağımlı olduğumuz bu alanda, biz de yıllık 120 ila 150 milyon dolar arasında ithalat yapıyoruz. Ve bu pazarın yüzde 23'lük önemli bir kısmını gıda enzimleri oluşturuyor. Ülkemizde enzim ihtiyacının yaklaşık yüzde 35'i gıda sanayinde kullanılıyor."
Bugün faaliyete geçen LİVZYM Biyoteknoloji Araştırma Geliştirme Fabrikası sayesinde Türkiye'nin enzim sektörüne hızlı ve kararlı bir giriş yaptığını dile getiren Pakdemirli, gıda, yem gibi birçok üründe enzim ihtiyacının bundan sonra modern teknolojilerle, yerli ve milli üretimle karşılanacağını söyledi.
Pakdemirli, "Bu fabrikada ilk etapta, ülkemizde en çok kullanılan üç enzimin üretimi yapılacaktır. Kademeli olarak başlayan üretimle, öncelikle günlük 10 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın onda birini, bir yıl içinde 30 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın dörtte birini, üç yıl içinde ise firmanın ilave yatırımlarıyla beraber ithalatın önemli bir kısmını yerli üretimle karşılamayı hedefliyoruz. Afrika’dan Rusya’ya kadar, bu bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olan bu tesis, bundan sonra benzer fabrikaların artmasına öncülük edecek." bilgisini verdi.
- "Tarım arazileri 'hobi bahçesi' adı altında ikinci konut alanına dönüştürülüyor, yasal değil"
Türkiye'de bir takım konularda gerek duyulan yasal düzenlemelere devam edildiğine atıfta bulunan Pakdemirli, Türkiye'nin değişik bölgelerinde, genellikle şehir merkezlerine yakın olan alanlarda tarım arazilerinin "hobi bahçesi" adı altında ikinci konut alanına dönüştürüldüğünü hatırlattı.
Pakdemirli, hobi bahçelerine ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Hobi bahçeleri yasalara uygun olmayan, tarım alanlarının amacı dışında kullanılmasına yönelik planlamalardır.
Bakanlık olarak bu ve benzeri durumlara mahal vermemek için tarım arazilerinde izinsiz ve plan dışı hareket edenlere yönelik yasa teklifimizi Gazi Meclisimize sunduk.
Aslında mevcut yasalarımız bunlara izin vermiyor ama yaptırımlar yeterli olmadığı için bu tarz girişimleri olan tacirler ve buna uyan vatandaşlarımız var. Bu tarz üretilen hobi bahçelerinden, villalardan, kondulardan almamalarını vatandaşımızdan rica ediyorum."
- "Gıda sahtekarlarının gözünün yaşına bakmayacağız"
Bakan Pakdemirli, gıdada taklit ve tağşiş yapanlara karşı da caydırıcı cezaların uygulanacağını söyledi
"Bu konuda da taviz vermeyeceğiz. Cezaların çok daha arttığı bir ortamı yasalarımızla çıkarmak suretiyle yaratacağız. Gıda sahtekarlarının gözünün yaşına bakmayacağız." diyen Pakdemirli, çok daha ağır cezaların geleceğini bildirdi.
Pakdemirli konuşmasında çiftçilerin destek ödemelerine ilişkin de müjde verdi.
Ödemelerin bugün yapılacağını belirten Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bugün, 7 alanda daha çiftçilerimize destekleme ödemelerine başlayacağız. Bu kapsamda, 256 milyon 370 bin TL Çay Budama Tazminatı Desteği, 27 milyon 500 bin TL Hayvan Hastalıkları Tazminatı, 1 milyon 500 bin TL Geleneksel Zeytin Bahçelerinin Rehabilitasyonu Desteği, 1 Milyon TL Toprak Analizi Desteği, 373 Bin TL Organik Arıcılık Desteği, Kırsal Kalkınma Desteği ve Tarımda Uzman Eller Projesi kapsamında 54 Projeye 7 milyon 500 bin TL olmak üzere toplam 294 milyon 243 bin TL desteği bugün saat 18.00 itibarıyla çiftçilerimizin hesaplarına aktarılacak. Üreticilerimiz, çiftçilerimiz bu ülke için üretmeye devam ettikçe, bizler de onları desteklemeye devam edeceğiz."