Savunma, havacılık ve teknoloji şirketleri, Türkiye'nin ilk ve tek ana yurt güvenliği fuarı SEDEC 2024'te buluştu.
Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu ve 23 Mayıs'a kadar sürecek SEDEC 2024, Ankara ATO Congresium'da başladı.
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekci, açılışta yaptığı konuşmada, askeri teknolojilerle sivil teknolojiler arasındaki ilişkiye dikkati çekerek, birinci ve ikinci dünya savaşlarında uçak ve jet motorları geliştirildiğini ve çok geçmeden de dünya genelinde sivil hava taşımacılığının yaygınlaştığını söyledi.
Bugün küresel şirketlerin teknolojiye büyük yatırımlar yaptığını belirten Tüfekci, "Meydana gelen bu durum, savunma sektörünü sivil dünyadaki gelişmeleri de yakından takip etmeye itmektedir. Bu sebeple eskiden askeri alanda meydana gelen gelişmeler, sivil hayatta kullanılan teknolojilere evrilirken günümüzde bu durum biraz daha dengelenmiş ve sivil alandaki gelişmeler askeri alana aktarılmaya başlanmıştır. Bunun en güzel örneğini haberleşme teknolojilerinden olan 5G'de görüyoruz." dedi.
Tüfekci, savunma sanayisinin Türkiye'nin güvencesi haline geldiğinin altını çizerek, "Modern Türk Silahlı Kuvvetleri oluşturabilmek için teknolojiden büyük oranda faydalanılmalı, diğer gelişmiş ülke orduları, sivil firmalar, üniversiteler ve araştırma kurumları düzenli bir biçimde takip edilmeli. Aynı zamanda dost ve müttefik ülkelerle ortak çalışmalar gerçekleştirilmelidir." değerlendirmesini yaptı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Çağlar Yılmaz da SEDEC'in artık bir marka olduğuna dikkati çekerek, "Türk savunmasının başarısı burada dünyanın gözleri önüne seriliyor. Türkiye gibi jeopolitik olarak önemli konumdaki ülkeler için savunma sanayisi stratejik değere sahip bulunuyor. Savunma sanayinin geliştirdiği teknolojik yenilikler aynı zamanda diğer sektörleri de etkiliyor." diye konuştu.
- "Amacımız daha bağımsız bir Türkiye"
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Genel Sekreteri Oğuz Hamşioğlu da güvenlik ve savunmanın hem Türkiye'nin hem de dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini ifade etti.
Türkiye'nin bölgesel anlamda güçlü bir aktör olarak varlığını sürdürebilmesi için bölgesel gelişmeleri takip etmesi gerektiğini vurgulayan Hamşioğlu, "Hem küresel hem de bölgesel anlamda önemli bir aktörüz. Dünya barışı ve güvenliğine katkıda bulunacak ülkelerin başında geliyoruz. Bizim bu kararlılığımız sektörümüzün gelişimine de yansıyor. 5,5 milyar dolara ulaşan Türkiye'nin savunma sanayi ihracatı potansiyeli önemli bir ölçek olarak karşımızda duruyor. Bu sektör dinamik ve öncü bir sektör. Giderek Türkiye ekonomisinde rolü artıyor. Bu rakamlar sektör açısından yeterli değil. Sonraki yıllarda bu hedeflerin daha ileri götürülmesi hem bizlerin hem de sektördeki bütün firmaların hedefi. Amaç dışa bağımlılığı azaltmak, yerlileşme oranlarını yükseltmek ve daha bağımsız bir Türkiye'dir."
- "Üniversite-sanayi-teknopark işbirliği modeli önemli"
Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, anayurt ve sınır güvenliğinin ulusal egemenliğin sürdürülmesi, toprak bütünlüğünü ve vatandaşların güvenliğini sağlamak için olmazsa olmaz olduğunu söyledi.
SEDEC'in en yeni teknoloji ve işbirliklerini sunarak global düzeyde farkındalık ve işbirliği yaratmayı amaçladığını aktaran Gültekin, artık güvenlik tehditlerinin askeri ve fiziksel olmanın yanı sıra siber ve hibrit gibi yeni nesil risklerle daha karmaşık hale geldiğini anlattı.
Gültekin, SEDEC'in son teknoloji güvenlik çözümlerini sergilemek ve global güvenlik sorunlarına pratik çözümler sunmak üzere hazırlandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu etkinlikler, ülkemizin savunma güvenlik kapasitesini artıran ve uluslararası alanda ülkemizin itibarını pekiştiren önemli bir araçtır. Ekonomilerin dönüşümünde kritik role sahip olan üniversite-sanayi işbirliğinin gelişmiş versiyonu olan üniversite-sanayi-teknopark işbirliği modeli önemlidir. Bu model bilgi ve teknolojinin ticarileştirilmesi, yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve ekonomik büyümenin desteklenmesi için önemli katkılar sağlamaktadır. Ülkemiz genç nüfusa, geniş bir sanayi tabanına ve köklü üniversitelere sahip olup bu işbirliğini güçlendirecek büyük bir potansiyele sahiptir. Bu modelin Türkiye'de kurulmuş ve kurulacak üniversitelerde uygulanması, bölgelerin kalkınması ve ülkelerin ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlayacaktır."
- "Türk savunma sanayisi bu gibi etkinliklerle güçlenecek"
Teknokent Savunma Sanayi Kümelenmesi Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Aktaş da savunma sanayinde yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere ulaştığını belirterek, bu başarının savunma sanayi projelerinde yerli ana yüklenicilerin tercih edilmesi, sanayileşme yükümlülüklerinin belirlenen stratejiler doğrultusunda kararlılıkla uygulanması ve üniversite-sanayi işbirliğini teşvik eden devlet destekleriyle mümkün olduğunu anlattı.
Aktaş, Türk savunma sanayinin son 20 yılda kat ettiği bu yolun stratejik planlama, devlet destekleri, yerli ve milli teknolojilere yapılan yatırımlar ve inovasyona dayalı bir büyüme modelinin sonucu olduğunu belirterek, "SEDEC kapsamında ortaya çıkacak yeni işbirlikleriyle başarının devam edeceğine ve Türk savunma sanayinin uluslararası arenada bu gibi etkinliklerle daha güçlü konuma geleceğine inanıyorum." diye konuştu.
SEDEC Organizasyon Komitesi Başkanı Hilal Ünal da güvenliğin en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayarak, bu meselenin sadece bir ülkenin iç güvenliği meselesi değil küresel istikrar için de önemli bir unsur olduğunu söyledi.
SEDEC kapsamında güvenlik ve teknoloji uzmanlarının bir araya geldiğine dikkati çeken Ünal, etkinlik kapsamında bilgi paylaşımı ve işbirlikleri yapılacağını bildirdi.
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliğinin desteğiyle organize edilen SEDEC 2024'te, ana yurt güvenliği, sınır güvenliği, iç güvenlik sistemleri ve savunma tedarik zinciri konularında güvenlik sektörünün geleceğine yön veren adımlar atılması bekleniyor.
Etkinlik, aynı zamanda önceden planlanan ikili iş görüşmeleri kapsamında yurt dışındaki orijinal ekipman üreticileri ile birinci ve ikinci seviye tedarikçileri, Türk güvenlik ve savunma sanayisi firmalarıyla buluşturacak. Türk firmalarının, özellikle KOBİ'lerin, yetenekleri ve başarıları, yabancı katılımcılara daha yakından tanıtılacak.