Türkiye'nin Afrika Büyükelçileri, Afrika El Sanatları ve Kültür Evi'ne ziyarette bulundu.
14. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türkiye'ye gelen büyükelçiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde Hamamönü'ndeki Afrika El Sanatları ve Kültür Evi'nde düzenlenen programa katıldı.
Afrika Kültür Evi Başkanı Zeliha Sağlam, burada yaptığı konuşmada, 2016'da kurulan Afrika kültür evinin dört ana faaliyet yürüttüğünü dile getirdi.
Bunlardan ilkinin "ürün satışı" olduğunu belirten Sağlam, Afrikalı kadınların el emeği ürünlerinin, kar amacı gütmeksizin Türkiye pazarına taşınarak, Afrikalı kadınlara geri dönüşüm sağlamak olduğunu ifade etti.
Sağlam, aynı zamanda, Afrikalı kadınlar ve çocukları da güçlendirecek projeler üretildiğini aktardı.
Diğer faaliyetlerin ise Afrika kahve evi, akademik çalışmalar, kültürel ve sanatsal faaliyetler olduğunu söyleyen Sağlam, kültür evinde 34 ülkeden gönderilen ürünlerin yer aldığını ifade etti.
Sağlam, büyükelçilere, Afrika El Sanatları ve Kültür Evi'nin bugüne kadar yaptığı faaliyetleri ve düzenlenen akademik seminerleri anlattı.
- Afrika Evi, Afrika ve Türkiye arasında kültürel yakınlaşmaya önemli katkı sağlıyor
Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Ayşegül Kandaş, AA'ya yaptığı açıklamada, Afrikalı kadınlar tarafından üretilen sanat eserlerinin, hediyelik eşyaların sergilenip satılmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Bu ürünlerin sergilenmesinin Güney Afrika ile Türkiye'yi birbirine yakınlaştırdığını aktaran Kandaş, "Biz TİKA vasıtasıyla kadın küçük ve orta ölçekli işletmeleri, bunların başındaki kadın girişimcileri eğitiyoruz. TİKA, kadınlara e-ticaret, start up, iş yapma konusunda eğitimler veriyor." diye konuştu.
Bu kadınları desteklemek adına şimdiye kadar 120 kadının eğitim aldığını söyleyen Kandaş, Afrikalı kadınlarının ürünlerinin satın alınarak Afrika Evi'ne teslim edildiğini belirtti.
Kandaş şunları kaydetti:
"İki taraf arasında kültürel yakınlaşmaya, Afrika Evi önemli katkıda bulunuyor diye düşünüyorum. Hem Türk kamuoyunda Güney Afrika'nın ve Afrika'nın genelinin tanıtılması açısından çok önemli. Hem buraya turist akışında ve Güney Afrika'ya ülkemizden turist akışında da önemli etken."
- "Afrika Kültür Evi'nin, dezavantajlı kesimlere kaynak yaratma hedefi ve misyonu var"
Türkiye'nin Cezayir Büyükelçisi Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrika Kültür Evi'ni daha önce de ziyaret ettiğine değinerek, "Şimdi çok daha kapsamlı, geniş çok daha fazla Afrika ülkesine açılmış bir mekan haline geldiğini gördüm. Benden daha çok eşimin ilgisi vardı buraya." dedi.
Eşinin Afrika kültürüne ilgi duyduğunu ifade eden Küçükyılmaz, "Benim Cezayir Büyükelçisi olarak atanmam yeni bir olay, bu vesileyle de özellikle eşim üzerinden Afrika Evi ile daha yakın irtibatta olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Küçükyılmaz, Afrika'daki etnik, kültürel zenginliği ve çeşitliliği Türkiye ile tanıştırma gibi önemli bir misyon üstlendiğini ve bunun sadece tanıştırma misyonuyla sınırlı kalmadığını kaydetti.
"Aynı zamanda, Afrika'daki dezavantajlı kesimlere bir kaynak yaratma hedefi ve misyonu da var Afrika Kültür Evi'nin. Biz de bu misyon çerçevesinde çalışmaya devam edeceğiz." diyen Küçükyılmaz, Türkiye-Afrika ikili ilişkilerine değindi.
Küçükyılmaz, 2016'ya kadar Afrika-Türkiye arasında çok tarihi köklü ilişkiler ile yakışmayacak bir orantısızlığın olduğuna değinerek, 2016'da Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde bir Afrika açılımı başlatıldığını hatırlattı.
Küçükyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede Afrika'nın çeşitli ülkelerinde misyonlarımız, temsilciliklerimiz faaliyete geçmeye başladı. Bugün 54 Afrika ülkesinin 40-45 civarında misyonlarımız var. Vatandaşlarımız, Türkiye ile ilgili olan insanlar, her an bir şekilde muhatap bulabiliyorlar. Türkiye, Afrika'da giderek etkili ve güçlü bir aktöre dönüşüyor. Bunu yaparken, geçmişte Afrika'nın yaşadığı acı sömürge tecrübelerinin de yaralarını sarma gibi bir görev üstleniyor Türkiye.
İnsani diplomasi kavramını literatüre kazandırdı Türkiye ve cumhurbaşkanımız. Bu çerçevede de milli gelire oranla en yüksek bağış yapan ülke, en büyük bağışçı ülke olarak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından birkaç defa bu durum tescillendi."