Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ve Çin arasındaki karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin hız kazanması ve derinleşmesinin; sadece iki ülkenin çıkarına değil, bölgesel ve küresel barış, refah ve istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Türkiye ile Çin arasındaki en üst düzeyli istişare mekanizması olan Türkiye-Çin Hükümetler Arası İşbirliği Komitesi'nin (HİK) ikinci toplantısı, Çin'in başkenti Pekin'de yapıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile Çin Başbakan Yardımcısı Cang Guoçing'in eş başkanlığını yaptığı komite toplantısına, iki ülkenin ilgili bakanlıklarından üst düzey temsilciler de katıldı.
İlki 4 Kasım 2016'da Ankara'da düzenlenen Türkiye-Çin Hükümetler Arası İşbirliği Komitesi Toplantısı, 8 yılın ardından tekrar gerçekleştirildi. Türkiye-Çin ikili ilişkilerinin ele alındığı toplantıda taraflar, bölgesel ve uluslararası konularda da görüş alışverişinde bulundu.
Toplantı öncesi Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile Çin Başbakan Yardımcısı Cang Guoçing bir araya geldi. Şimşek ve Cang'ın görüşmesi yaklaşık 45 dakika sürdü. Daha sonra heyetler arası görüşmeye geçildi.
- İpek Yolu'nun iki yakası
Mehmet Şimşek, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Çin'in, güçlü kültürel ve beşeri bağları, kadim medeniyet geçmişleriyle tarihi İpek Yolu'nun batı ve doğu yakaları olarak binlerce yıllık etkileşime sahip olduğunu ve bu ortak geçmişin, ülkeler arasındaki işbirliğinin sağlam temeller üzerine inşa edilmesine imkan sağladığını söyledi.
Çin'in, zor günlerinde Türkiye'nin yanında yer aldığını, Şubat 2023'teki büyük deprem felaketinde yardım elini uzatan ilk ülkelerden birinin Çin olduğunu belirten Şimşek, Çin'e, gösterdiği destek ve dayanışma dolayısıyla Türk halkı adına şükranlarını sundu.
Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ortak anlayışları ve vizyonları doğrultusunda ikili ilişkileri, karşılıklı saygı ve halkların ortak menfaatleri doğrultusunda her alanda kararlılıkla ilerlettiklerini, ikincisi gerçekleştirilen HİK toplantısının, Türkiye ile Çin arasındaki işbirliğinin artırılmasına ve karşılıklı siyasi güvenin pekiştirilmesine önemli katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Çin'in Türkiye'nin Asya'da birinci, dünyada 3. büyük ticaret ortağı olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Çin'le ticaretimizi güçlendirirken, daha sürdürülebilir ve dengeli bir yapıya kavuşturmayı arzuluyoruz. Bunun, karşılıklı yatırımların artırılması, enerjide işbirliği, altyapı yatırımlarının finansmanı, turizm, sivil havacılık ve tarım gibi başlıklar üzerinden yapılabileceğini düşünüyoruz." dedi.
Çinli yatırımcıların son dönemde Türkiye'ye artan ilgisini memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Şimşek, Türkiye'nin Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ni desteklediğini belirterek, Türkiye'nin Orta Koridor Girişimi ile Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin uyumlaştırılmasına yönelik Ortak Çalışma Grubu'nun ilk toplantısının dün Pekin'de yapılmış olmasını önemli bir gelişme olarak gördüklerini söyledi.
Turizm alanında işbirliğini geliştirmeyi arzuladıklarını dile getiren Şimşek, Çin'den daha fazla turist ağırlamak istediklerini, karşılıklı uçuşların artmasının, iki halk arasında tarihten gelen bağların kuvvetlenmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
- "Türkiye'nin uluslararası yatırımlar için doğal bir cazibe merkezi olduğunu düşünüyoruz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Çin ile önümüzdeki dönemde sanayide dönüşüm, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, ulaştırma, finans, kültür ve sağlık alanlarında da işbirliğini güçlendirmeyi önemsediklerini ifade ederek, "Türkiye'nin uluslararası yatırımlar için doğal bir cazibe merkezi olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin cari dolar kuruyla dünyanın 17., satın alma gücü paritesiyle 11. büyük ekonomisi olduğuna, son 20 yılda reel olarak ortalama yüzde 5,5 büyüdüğüne dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Avrupa Birliği (AB) dahil 54 ülkeyle Gümrük Birliği veya kapsamlı serbest ticaret anlaşmalarımız var. Toplam ihracatımızın yüzde 60'ı korumacılıktan etkilenmiyor. 30 trilyon dolarlık geniş bir coğrafyayla entegreyiz. Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkeleriyle hem yakınız hem de dostuz. Güçlü altyapımız, nitelikli insan kaynağımız, yerli veya yabancı ayrımı yapmaksızın sunduğumuz teşviklerle bize benzer ülkelerden pozitif ayrışıyoruz."
Terörle mücadele ve güvenlik alanındaki işbirliğinin Türkiye ile Çin'in ortak gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Şimşek, "Teröre bedel ödeyen bir ülke olarak Türkiye, terörün her türlüsü ile mücadele etmekte kararlıdır. Çin'in toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hedef alan terör faaliyetlerine karşı olduğumuzu belirtmek isterim." diye konuştu.
Şimşek, Türkiye'nin "Tek Çin" ilkesine de bağlı olduğunu, Türkiye ve Çin arasındaki karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin hız kazanması ve derinleşmesinin; sadece iki ülkenin çıkarına değil, bölgesel ve küresel barış, refah ile istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
- "Türkiye, Çinli turistlerin ilgisini çekiyor"
Çin Başbakan Yardımcısı Cang Guoçing de Çin ve Türkiye'nin, yükselen piyasalar ve "Küresel Güney"in üyeleri olarak geniş ortak çıkarlara ve büyük işbirliği potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Cang, son yıllarda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın stratejik rehberliğinde Çin-Türkiye ilişkilerinin istikrarlı şekilde geliştiğini, her alandaki işbirliklerinin geniş bir esneklik ve potansiyel sergilediğini söyledi.
Türkiye ile Çin arasında karşılıklı siyasi güvenin arttığını, HİK mekanizmasının 2015 yılında kurulmasından bu yana iki ülke liderlerinin 10 defa görüştüğünü anlatan Cang, bu güvenin hükümetler düzeyinde her kademede ikili ilişkilere rehberlik ettiğini kaydetti.
İki ülkenin uluslararası alanda İsrail-Filistin çatışması ve Ukrayna krizi dahil birçok konuda aynı görüşleri paylaştığını ifade eden Cang, "Türkiye ve Çin, uluslararası çok taraflı platformlarda yakın eş güdüm sağlıyor, küresel eşitliği ve adaleti birlikte savunuyor." dedi.
Çin ile Türkiye arasındaki ticari işbirliğinin hızla geliştiğini, ticaret hacminin 2023'te 44 milyar doları aşarak 2015 rakamının iki katına çıktığını bildiren Cang, "Tabii kaynaklar, geleneksel enerji ve altyapı gibi alanlarda işbirliğimiz istikrarlı şekilde gelişiyor. 5G ağı, biyoloji, tıp, ilaçlar, insansız tren vagonları, yeni enerji gibi alanlarda da iş birliğimiz artıyor." diye konuştu.
Çin ile Türkiye arasında kültürel ve beşeri işbirliği, eğitim, sanat ve kültür alanındaki etkileşimin arttığını, turizmin geliştiğini ifade eden Cang, "Romantik Türkiye, Çinli turistlerin ilgisini çekiyor." ifadesini kullandı.
İki ülke liderinin temmuz ayında Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Astana Zirvesi'nde yaptığı görüşmede, işbirliğinin geliştirilmesi için HİK mekanizmasından etkin şekilde yararlanılması konusunda mutabakata vardığını hatırlatan Cang, Çin tarafı olarak, ikili ilişkileri etraflı şekilde ele alarak gelecek yıllardaki odaklarını belirlemeye ve Çin-Türkiye stratejik işbirliği ilişkisini yeni bir seviyeye taşımaya hazır olduklarını vurguladı.
- Ortak Çalışma Grubu toplantısı da yapıldı
Bu arada, iki ülke heyeti, temaslar kapsamında, dün Orta Koridor Girişimi ile Kuşak ve Yol Girişimi'nin uyumlaştırılması konularını istişare etmek üzere Ulaştırma Bakanlığı'nın koordinasyonunda, farklı bakanlık ve kurumlardan temsilcilerin katılımıyla Ortak Çalışma Grubu toplantısını da gerçekleştirdi.
"İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu ile Orta Koridor Girişimi'nin Uyumlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası", 2015 yılında Antalya'da imzalanmıştı. Böylece mutabakat zaptı çerçevesinde öngörülen Ortak Çalışma Grubu'nun ilk toplantısı da yapılmış oldu.
Toplantıda, iki girişimin uyumlaştırılması, güzergahlar üzerindeki altyapı yatırımlarının yanı sıra hava ve kara yolu bağlantıları, yeşil dönüşüm, enerji ve sanayi alanlarında işbirliğiyle ticari ve ekonomik konular da ele alındı.
Pekin'de 2015'te imzalanan mutabakat zaptıyla kurulan HİK, tarafların işbirliğinde öncelikli alanları belirlemek, iki ülkenin siyaset, ekonomi, ticaret, enerji, ulaştırma, güvenlik, kültür, turizm ve diğer alanlardaki işbirliğini kapsamlı şekilde değerlendirmek ve iki ülke arasındaki iletişimi geliştirmek gibi görevleri yerine getiriyor.