ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Türk milletinin, tarih boyunca devlet ve istikbaline sahip çıkmak için canını ortaya koyma pahasına gösterdiği fedakarlıklar, arşiv belgelerine yansıyor.
AA muhabirinin Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından derlediği bilgilere göre, devletin zor anlarında Türk milletinin gösterdiği fedakarlıkların anlatıldığı belgeler, arşivlerde özenle muhafaza ediliyor.
Belgeler arasında yer alan 1 Kasım 1855 tarihli yazıda, düşmanın Kars'ı kuşatması ve daha sonraki hücumları sırasında Kars halkının Osmanlı ordusu ile büyük-küçük, kadın-erkek demeden hep birlikte gösterdiği vatan sevgisi ve cansiparane hizmetleriyle zaferin kazanılmasındaki etkisi nedeniyle üç sene boyunca vergiden ve askerlikten muafiyetleri ve bizzat yararlılığı görülenlerin nişanlarla ödüllendirilmesine ilişkin bilgiler aktarıldı.
Halkın, savaştaki askerlere yönelik yardımları da 1877'deki belgelere yansıdı. Belgede, Bingazi'de seferdeki Osmanlı askerlerinin masrafları için halk tarafından yardım olarak bin adet kuşlu riyal verildiği ve bunun üzerine "vatan sevgisi"yle yaptıkları bu hizmetlerinden dolayı duyulan memnuniyetin iletildiği belirtildi. Belgede ayrıca halka, seferdeki askerler için yaptıkları kışlık elbiseler ve savaşın başından itibaren gösterdikleri "milli haysiyet ve sadakat" dolayısıyla padişahın duyduğu memnuniyetin müjdelendiği de aktarıldı.
1854 tarihli belgede de kadın-erkek ayrımı olmadan sivil halkın orduya gönüllü katılmalarıyla ilgili detaylar dikkati çekti. Bu kapsamda Adana'da Cerit Aşireti'nden "Asiye" adlı kadının, yanına aldığı askerlerle Ordu-yı Hümayun'a katıldığı ve bulunduğu savaşlardaki cesareti ve hizmetlerinden dolayı "altın nişan" ile ödüllendirildiği bilgisine yer verildi.
Kasım 1914'de Müslümanlara hitaben hazırlanan cihat fetvasının ilan edilmesiyle halkın gösterdiği fedakarlıklar da tarihi belgelerde ön plana çıktı.
Bu kapsamda Kayseri Mutasarrıfı Ahmet Midhat tarafından merkeze gönderilen telgrafta, seferberlik ilanı üzerine halkın vatana hizmet için yoğun bir şekilde askerlik şubelerine koştuğu bildirildi.
Kudüs Mutasarrıfı Macid'in 18 Kasım 1914'te gönderdiği telgrafta ise "cihat ilanı hakkındaki fetvanın, Harem-i Şerif avlusuna davet edilen ulema, eşraf, asker ve memurlar ile Müslüman ahaliye ilan edilmesiyle, bu kişilerin din ve devlet uğrunda mallarını ve canlarını feda etmeye hazır olduklarını büyük bir sevinç ve arzuyla beyan ettikleri, daha sonra buradakilerin ve askerlerin büyük bir alayla şehrin içinde dolaştıklarına" dair bilgilere yer verildi.
Aynı tarihlerde Edirne Valisi Adil Bey'in, "cihat fetvasının Sultan Selim Camisi'nde okunduğu ve bütün ahalinin üzerlerine düşen her türlü vazifeyi yapmaya hazır oldukları, bu konuda çıkacak padişah emirlerini 'cana minnet' bildiklerine" dair ifadelerin yer aldığı telgrafı da dikkati çekti.
İdlib Kaymakamı Edhem Bey tarafından gönderilen yazıdaki, "Cihat ilanı hakkındaki fetvanın son derece hürmetle ahaliye okunduğu ve zaten varını yoğunu din ve devlet uğrunda fedaya hazır ve kalpleri İslam nuruyla dolu olan büyük, küçük herkesin düşmanı kahretmek için can vermeye hazır oldukları ve yapılan 5 bin kişilik mitingle bu hususun bir daha yinelendiğine" dair ifadelerle de halkın fedakarlığı anlatıldı.