TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, tüm emekçilerin taleplerini dile getirdiklerini belirterek, "Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, güvencesiz çalışma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz." dedi.
Ağar, konfederasyonun Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 6 Ağustos'ta Başkanlar Kurulu'nda aldıkları kararlar doğrultusunda, Türkiye genelinde toplantılar, basın açıklamaları ve açık hava mitingleri yapacaklarını söyledi.
Adana, Bursa, Diyarbakır, İzmir ve Trabzon'da düzenledikleri bölgesel toplantılarda alınan kararları kamuoyuna duyurmak için yola çıkıldığını belirten Ağar, "20 Ağustos'ta, 81 ilde, il temsilciliklerimizin önünde basın açıklaması yapılacak. Basın açıklamasının bildirisini TÜRK-İş olarak hazırladık ve 81 ilde il temsilciliklere göndereceğiz, onlar orada okuyacaklar." diye konuştu.
Çalışma hayatının sorunlarıyla ilgili bakanlarla da toplantı yaptıklarını ve sorunları dile getirdiklerini anlatan Ağar, bu sorunların çözüleceğini temenni ettiklerini belirtti.
İşçilerin haklarını alamadığını, vergide adaletsizliğin yaşandığını ifade eden Ağar, "Kazandığımızın yüzde 27'sini devlet alıyor, bu adalet değildir." değerlendirmesini yaptı.
Geçmişte asgari ücretle çalışanların, ev kirasını, eşya taksitini ödeyebildiğini, şu an durumun böyle olmadığını aktaran Ağar, "İşçi olarak mutlu değiliz. Memur, emekli, esnaf mutlu değil, çiftçi mutlu değil, bu saydıklarım yüzde 80'i temsil eden kısım." dedi.
Kamuda tasarruf genelgesini de eleştiren Ağar, "Genelgede, 'kamu servisleri kaldırılır' diyorsa, toplu iş sözleşmelerinde de o maddenin çıkarılmasını isteyecekler. Biz mevcut sözleşmedeki almış olduğumuz hakları sözleşmeden çıkarırsak sendikacılığı bırakmamız lazım. Biz sözleşmeden değil madde, bir kelime çıkarırsak bu grev sebebidir." ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ olarak işçinin, emeklinin insana yakışır koşullarda bir hayatı olsun diye mücadele ettiklerini vurgulayan Ramazan Ağar, şöyle devam etti:
"Üyelerimiz başta olmak üzere tüm emekçilerin taleplerini dile getiriyoruz. Bir kez daha belirtiyoruz, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, güvencesiz çalışma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz."