TBMM (AA) - TBMM İçişleri Komisyonunda, AK Parti'nin; trafik cezalarının artırılması, kolluk personelinin TSK'daki muadilleriyle eşit haklara sahip olması, uyuşturucu ile mücadelede ek önlemler alınması, güvenlik korucularının gençleştirilmesi gibi düzenlemelerin de bulunduğu kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin tümü üzerinde söz alan CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, "Bizim yaptığımız tespitlere göre 20'den fazla kanunu içeren bir teklifin, temel kanun olarak Mecliste görüşülmesi son derece yanlış." dedi.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, yeni sistemle yönetilen Türkiye'de yine "torba yasa" ile karşı karşı kaldıklarını söyledi.
Daha önce AK Parti yetkililerinin, "Bundan sonra torba tasarılar getirmeyeceğiz." şeklinde sözler verdiğini belirten Özcan, "Parlamento, milletvekilleri olarak bundan sonra asıl işlevimiz yasa yapmaksa neden bunları torba yasa olarak getirip her şeyi birbirine karıştırıyoruz? Bir torba kanunla 20 civarında farklı kanunda değişiklik yapılması bize doğru gelmiyor." diye konuştu.
-"Her hafta bir uçak düşüyor"
AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Türkiye'de her gün trafik kazalarında 20'den fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini, geçen yıl bu rakamın yaklaşık 7 bin 400 olduğunu bildirdi.
Uslu, "Bu, şu demek; haftada bir yolcu uçağı düşmekte ve tüm yolcular hayatını kaybetmekte. Hava yollarında bu senaryo gerçekleşseydi, bu durum kabul edilemezdi yani Türkiye'de her hafta 1 uçak düşüyor ve uçaktaki herkes hayatını kaybediyor. Maalesef hava yollarında kabul edilmeyecek bir senaryoyu kara yollarında yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Trafik terörünün önlenmesi amacıyla bir şeylerin yapılması gerektiğini düşünerek bu kanun teklifini sunduklarını anlatan Uslu, trafik kazalarının yüzde 98'inin insan hatasından, yüzde 1-1,5'inin yol veya yolcu hatasından kaynaklandığına dikkati çekti.
-"Siz bu işin neresindesiniz?"
HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, birçok kanunda düzenleme yapılmasını öngören teklife ilişkin "çoban çorbası" benzetmesi yaptı.
Teklifteki korucularla ilgili düzenlemeye değinen ve koruculuğun çare olmadığını savunan Özgüneş, "Ordu varken bu kadar eğitimsiz insanın toplum içerisine silahla sürülmesi hayra alamet değildir." dedi.
Geri kalan toplumların şiddet ve cezalandırmayı esas aldığını, modern toplumların ise daha çok eğitime önem verdiklerini belirten Özgüneş, "Burada şu görünmüyor; eğitim unsuru yok. Bulgaristan'da 6-7 yıl eğitimden sonra ehliyet veriliyor. Eğitim tarafını bir kenara bıraktığımız zaman biz piyasaya aynı zamanda eğitimsiz şoför, katil sürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün uyuşturuculuğun merkezlerinin okullar olduğunu iddia eden Özgüneş, "Okulları da bıraktık her eve girmeye başladık. Şöyle bir el bu işle oynuyor, 'Biz bu toplumu ne kadar uyuşturucuya, hırsızlığa, fuhuşa, ahlaksızlığa itersek o kadar rahat yönetiriz.' Bu çok sakat bir anlayış." diye konuştu.
TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, Özgüneş'in teklife ilişkin eleştirilerine yanıt verdi.
Güvenç, "Uzun bir konuşma yaptınız. Korucular, uyuşturucu üzerinden ciddi eleştiriler getirdiniz. Bir kere şunu bu ülkenin bir evladı olarak şiddetle reddediyorum; Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir hükümet döneminde halkını ahlaksızlaştırmak, uyuşturucuya bulaştırmak istemez. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden beri bütün ahlaki değerlere sahip olarak, toplumu yozlaştıran, cehalete, uyuşturucuya sürükleyen unsurlarla mücadele etmiştir." ifadelerini kullandı.
Özgüneş'in, konuşmasında terör örgütü PKK ile mücadeleye değinmediğini söyleyen Güvenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkenin en az 800 çocuğu 13-15 yaşında kızlı erkekli kırsalda dağlarda yaşıyor. Güvenlik güçlerimizle çatışma halinde. Bu eli kanlı terör örgütü, bugün de çocuklarımızı devşirmeye, dağlara götürmeye, devlete, millete karşı sivil, asker, polis tanımadan ölüme ve öldürmeye programlıyor. Bu konuya da hiç temas etmediniz. Reel politik olarak bu ülkeye 1984'ten beri çok büyük zaman kaybettiren, Kürt çocuklarının, Türk çocuklarının, askerlerimizin, polislerimizin şehit olmasına sebep olan, hiçbir ahlaki ilke tanımadan katliamlar yapan, her şeyi yapan terör örgütü PKK hakkında ne diyorsunuz? Terör nasıl bitirilir? Siz bu işin neresindesiniz?"
Terör örgütü PKK'nın, Türkiye'de demokrasinin gelişiminin, bölge kalkınmasının ilerletilmesinin ve Kürt sorununun çözülmesinin önünde en büyük engel olduğunu vurgulayan Güvenç, şunları kaydetti:
"Devlet bu örgütle ciddi şekilde mücadele ediyor. Ben yürekten inanıyorum ki Kürt halkı da büyük ölçü de tasvip etmiyor. Konuşularak, demokrasiyle çözülsün istiyor ama karşımızda hiçbir kural tanımayan ve çok açık şekilde belli ki süper güçlerin gizli servisleriyle irtibatlı olan İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de kural tanımadan savaşan eli kanlı bir örgüt var. Bu örgüte karşı hepimizin duyarlı olması gerekiyor. Bu bir parti meselesi değildir, Türkiye'nin geleceğini kurtarma adına, demokrasiyi geliştirme adına bu örgüte bir kere 'amasız, ancaksız, lakinsiz' bir tavır geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum."
HDP Şırnak Milletvekili Özgüneş de "Emekli öğretmenim, elime hiçbir zaman silah almadım. Şiddete, çatışmalara karşıyız. Bütün sorunların demokratik yollarla çözülmesinden yanayız. Ne devlet şiddetini ne de PKK şiddetini tasvip ettiğimiz yok, fakat anlatamıyoruz. Sosyolojik olarak bir gerçeklik var. Bunu çözmemiz gerekir." karşılığını verdi.
Bu arada, teklifin alt komisyona gönderilmesi talebi kabul edilmedi.
Tümü üzerindeki görüşmelerin ardından teklifin maddelerine geçildi.