TİHEK heyeti Bolu'da

TİHEK İkinci Başkanı Mesut Kınalı:- "(Cezaevlerinde) Kötü muamele ile ilgili şikayet yok. Olanın da zaten üzerine gidiyoruz"- TİHEK Üyesi Prof. Dr. Halil Kalabalık:- "Cezaevlerinde takdir marjlarına riayet edildiği müddetçe, Fransa, İngiltere veya Almanya

BOLU (AA) - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) İkinci Başkanı Mesut Kınalı, cezaevlerinde kötü muameleyle ilgili şikayet olmadığını belirtti.

TİHEK tarafından görevlendirilen 6 kişilik araştırma ve inceleme heyeti, kurumun ikinci başkanı Mesut Kınalı başkanlığında Bolu'da bulunan F Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile ilde bulunan nezarethaneleri ziyaret etti.

Heyet, ziyaretler esnasında cezaevinde bulunan mahkumlarla, nezarethanelerde gözaltına bulunan şüphelilerle görüştü.

Heyetin 3 gün süren inceleme ziyaretlerinin ardından hem cezaevi yönetimi hem de ilgili kurumlarla paylaşılmak üzere rapor hazırladı.

TİHEK İkinci Başkanı Mesut Kınalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 günlük program kapsamında cezaeviyle nezarethanelere habersiz ziyaretler gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Kurum olarak yıl içinde 20 ile benzer ziyaretler yapacaklarını anlatan Kınalı, "Kurum olarak 3 farklı görev kolumuz var. Bunlardan birincisi insan haklarını genel anlamda korumak ve geliştirmek, diğeri eşitliği sağlamak ve ayrımcılık ile mücadele etmek. Diğer ise kötü muamele ve işkencenin önüne geçmek, onunla mücadele etmek." dedi.


- "Kötü muamele ve işkenceye sıfır tolerans gösteriyoruz"

Kınalı, insanların iradesi dışında tutulduğu ve devlet gözetimi altında olduğu yerlerdeki kişilerin durumlarını incelediklerini aktardı.

Yaptıkları ziyaretler esnasında hem insan hak ihlalleri hem de kötü muamele konularında detaylı inceleme yaptıklarına dikkati çeken Kınalı, "Ziyaretlerimizden gördüğümüz sevindirici tarafı şu, kötü muamele ve işkence hemen hemen sıfıra yaklaşmış durumda. Kötü muamele ile ilgili şikayet yok. Olanın da zaten üzerine gidiyoruz. Avrupa'ya gidenler, orayı görenler bizim cezaevlerinin onlardan daha iyi olduğunu söylüyorlar. Biz de kurum olarak işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans diyoruz. İnşallah onu sağlayacağız." ifadelerini kullandı.


- "Türkiye'deki cezaevleri birçok Avrupa ülkesi ile aynı durumda "

TİHEK Üyesi Prof. Dr. Halil Kalabalık da insan haklarını tartan bir terazi olmadığı için bu alanda yapılan çalışmaların tam anlamıyla ölçülemediğini söyledi.

Türkiye'nin insan hakları bakımından 1980'li yıllardan sonra çok büyük gelişme kaydettiğine vurgu yapan Kalabalık, "Türkiye olarak, bu konudaki birçok uluslararası sözleşmeye tarafız. Uygulamada sorunlarımız yok değil ancak Fransa'dan, İngiltere'den çok da geride olmadığımızı çok rahat söyleyebiliriz." şeklinde konuştu.

Kalabalık, Bolu ziyaretleri esnasında F Tipi Cezaevini görerek buradaki mahkumlarla birebir görüşmeler yaptıklarını anlatarak, "Mahkumların şikayetlerini dinledik. Zaten bu cezaevinde çok ağır cezalar almış mahkumlar vardı. Hiç işkence ya da kötü muamele şikayetini görmedik. Örneğin 'Ranzamız eski, yatağımız eski, bunlar kötü muamele oluşturur mu?' diye sordular. 'Dışarıya çıkmakta yeterli zaman tanımıyorlar.' gibi şikayetler aldık ama bunlar standart durumdur. Zaten cezaevi yönetimine tanınan takdir hakları var. Cezaevlerinde takdir marjlarına riayet edildiği müddetçe, Fransa, İngiltere veya Almanya ile aynı durumdayız." şeklinde konuştu.

İnceleme gezisinde İnsan Hakları ve Eşitlik Uzmanı olarak tüm mahkumlarla görüşen Nurullah Özgül ise "F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda pek çok koğuşa girdik. Yaklaşık 40-50 mahpusla görüştük. Onların şikayetlerini dinledik. Bazı eksiklikleri bize ilettiler. Biz de bunları ilk etapta idare ile paylaştık." ifadelerini kullandı.

Bolu'da bulunan F Tipi Cezaevinde genelde örgüt suçundan hüküm giyen kişilerin tutulduğuna değinen Özgül, şunları kaydetti:

"Bazı grupların kendilerine has istekleri oluyor. Bazı noktalarda bu istekler abartılı da olabiliyor. Daha çok örgüt bünyesinde haberleşme sağlamak ya da orada birlikte birtakım eğitim faaliyetleri yürütmek kapsamında istekleri oluyor. Bu tip cezaevlerinde fiziksel koşullara ilişkin çok bir şikayet olmuyor. Mesela yemek için hiçbir şikayet almadık. Bunun dışında diğer fiziksel koşullara ilişkin de şikayetler olmadı. Daha çok sohbet faaliyetlerine ilişkin talepler yoğunluktaydı." diye konuştu.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri