İZMİR (AA) - TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Terör bu ülkenin kaderi değil, mutlaka terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak." dedi.
Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi ile İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği tarafından Sabancı Kültür Merkezinde düzenlenen "Meslek Hastalıkları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin üretim ve ihracat üslerinden İzmir'de yapılan bu etkinliğin son derece önemli ve yol gösterici olduğunu söyledi.
Bu toplantılardan çıkacak sonuçların yasal düzenleme gerektiren kısımlarının TBMM ile paylaşılacağını aktaran Yıldırım, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin petrolü yok, doğalgazı yok yani mutlak üstünlüğümüz yok. Her kuruşumuzu alın teriyle kazanıyoruz. Bu sebeple çalışanın güvenliği ve çalışma ortamının huzuru elbette ki çok önemli. Bugün bazı zorluklar yaşadığımız bir gerçek ancak yaşadığımız sıkıntılar işçilerimizi de işverenlerimizi de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Bu durum geçicidir. Dünyadaki mevcut statükonun bozulmasını istemeyen kimi ülkeler milli paralarını silah olarak kullanmaktan geri durmuyor. Türkiye'deki iş ortamını da tehdit eden bu operasyonlar, işçilerimizin çalışma güvencesine de zarar veriyor. Geçmişte de benzer sıkıntılarla karşı karşıya kaldığımızı lütfen hatırlayın. Türkiye güçlendikçe, bir oldukça, beraber oldukça bu sıkıntıların üstesinden geleceğimizden şüpheniz olmasın."
Yıldırım, Türkiye'den istenenin açık ve net olduğunu belirterek "Başına veya ensesine vurularak ekmeği alınacak Türkiye istiyorlar, bu eskiden böyleydi. Dolayısıyla 'Benim de söyleyecek sözüm var.' diyen ve bölgemdeki olan bitenden ben de sorumluyum, binlerce kilometre uzaktan gelip buralarda proje yürütenlere karşı dimdik duralım. Güney sınırlarımızı tehdit eden terörü sınırlarımız içinde değil, sınırlarımız dışında da kaçtıkları yere kadar kovalayarak yok edelim."
- Batman'daki hain saldırı
Bugün Batman'da yine hain bir tuzak sonucu şehitler ve yaralılar olduğunu hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Terör bu ülkenin kaderi değil, mutlaka terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak. Terörün kaynağının dışarıda olduğunu biliyoruz. Terörün Türkiye’nin enerjisini tüketmek, azaltmak, hedeflerini geciktirmek için bir manivela olarak kullanıldığını da biliyoruz. Ancak yapmamız gereken terörle mücadelede kararlılığın devam etmesi, bunun yanı sıra da güvenlik saikiyle özgürlüklerin kısıtlanmaması. Güvenliği sağlayacağız, o halde özgürlüklerden vazgeçeceğiz, öyle bir şey yok. Her ikisini de yapacağız. Özgürlükleri de güvenliği de bir arada sürdürebiliriz, zor olur ama başarırız. Gelişmiş demokrasilerin yapması gereken de budur. 90'lı yıllarda yaptığımız hatalar bugün bize katlanarak bedel olarak geliyor. Bir yandan güvenlik esaslı mücadeleye devam edeceğiz, bir yandan da insanlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz."
Yıldırım, terörün yol açtığı travmaların tedavi edilmesi için gereken önlemleri alacaklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Terör konusunda bizim hiç ama hiç müsamaha etmeyeceğimiz kırmızı çizgiler var. Her şeyi yapabilirsiniz, siyaset, ticaret, akademik çalışma yapabilirsiniz. Toplumun hangi kesiminden olursanız olun, hangi işi yaparsanız yapın, asla üzerinde tartışılmayacak gerçeklerimiz ortadadır. Ülkenin milleti ve devletiyle bağımsız bütünlüğü, bölücülük yok, eyalet filan gibi düşünceler yok. Bayrağımız, toprağımız, devletimiz ve milletimiz asla tartışma konusu olamaz. Bunları eğer masaya getirirseniz, orada özgürlük filan dinlemeyiz. Bu ülkeyi bize emanet edenler, bu bayrağa renk verenler, ecdadımız, şehitlerimizdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Bu topraklara gözümüz gibi bakmak vatan borcumuz, millete karşı en büyük sorumluluğumuz."
Türkiye'nin 1 milyar 800 milyon İslam dünyasında kutup yıldızı gibi parladığına vurgu yapan Binali Yıldırım, "İnşallah sadece Türkiye'nin değil, gönül dünyamızda, terör altında, iç savaş altında inim inim inleyen bütün kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Geçirdiğimiz değişim sürecinin getirdiği sıkıntılar da geçicidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamaları oturdukça bu belirsizlikler ortadan kalkacak ve Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açılacak. Bunların olması için hepimizin yeni sisteme, değişime alışması gerekiyor." diye konuştu.
(Sürecek)