TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "26. Dönem milletvekillerinin, yani bizlerin, sizlerin çocuklarımıza, torunlarımıza, sevdiklerimize bırakacağı en güzel miras, 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı FETÖ darbe girişimine karşı topyekun direnmektir. Bu, bizim çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır." dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM'nin açılışının 98. yılı dolayısıyla özel gündemle toplanan Genel Kurulda konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, yüce Meclis çatısı altında yapılan ilk konuşmanın Sinop Mebusu Şerif Bey'e ait olduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, 23 Nisan 1920 Cuma günü, Hacıbayram Veli Cami'nde kılınan cuma namazının ardından, Anadolu'nun dört bir yanından gelen milletvekillerinin Birinci TBMM Binası'nda bir araya geldiğini, ilk toplantıya, en yaşlı üye sıfatıyla Şerif Bey'in başkanlık yaptığını anlattı.
Şerif Bey'in İstanbul'un işgaline atıfla "Ezelden beridir hür ve bağımsız yaşayan milletimiz, bu esareti kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş, derhal vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin reisi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, TBMM'nin bu konuşmayla sesini dünyaya duyurduğunu aktardı.
Kılıçdaroğlu, "Milletin Meclisi artık onurlu yürüyüşünü başlatmıştır. En büyük güvencesi ise milletin kendisidir." dedi.
- "Milletine bu kadar güvenen, yücelten..."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'te, "Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet, makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir." sözüne işaret eden Kılıçdaroğlu, milletine bu kadar güvenen, milletini bu kadar yücelten devlet adamının tarihte çok az bulunduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, halkını baş tacı yapıp, milletin egemenliğini millete emanet eden bir lidere tarihte çok az rastlandığını dile getirerek Atatürk'ün, daha milli Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında, 22 Haziran 1919'da Amasya Tamimi ile halkına olan güvenini, "Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır." şeklinde ifade ettiğini söyledi.
Devleti kuranların millete olan güvenlerinin sözde kalmadığını bildiren Kılıçdaroğlu, ilk anayasa olan 1921 Anayasası'nda birinci maddenin, "Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir." olduğunu, bunun 1924 Anayasası'nda 3. madde olarak yer aldığını anımsattı.
Kılıçdaroğlu, bugünkü Anayasa'nın 6. maddesinin ise "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü içerdiğine işaret etti.
- "Güç veren ruh"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bağlamda 24 Haziran'da yapacağımız seçimlerle görev süresini dolduracak olan 26. Dönem milletvekillerinin, yani bizlerin, sizlerin, çocuklarımıza, torunlarımıza, sevdiklerimize bırakacağı en güzel miras, 15 Temmuz 2016 cuma akşamı FETÖ darbe girişimine karşı topyekun direnmektir. Bu, bizim çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır. Milletvekili arkadaşlarım, bu kutsal çatının altında toplanarak sadece darbecilere karşı parlamenter demokrasiyi savunmakla kalmamış, darbe girişimini bastırmaya çalışan güvenlik güçlerimize ve direnme hakkını kullanarak darbecilerin karşısına çıkan vatandaşlarımıza da güç vermiştir. Bu vesileyle 15 Temmuz gecesi şehit olan tüm vatandaşlarımızı, güvenlik güçlerimizi rahmetle anıyorum, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. O gece TBMM'de bulunan 107 milletvekili arkadaşımı bir kez daha yürekten kutluyorum.
Bir cuma günü açılan Gazi Meclisimizin, yine bir cuma günü gerçekleşen darbe girişimini başarısız kılan müdahalesine güç veren ruh, hiç şüphesiz arkamızda duvara nakşedilmiş Atatürk'ün sözleridir: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Bu söz sadece milletimizin egemenlik hakkını değil o hakkın nasıl kulanılması gerektiğini anlatır."
(Sürecek)