TBMM (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, son dönemde özellikle Batı Avrupa'da artan İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı eğilimlerinin, başta bu ülkelerde yaşayan vatandaşları tehdit ettiğini belirterek, "Bu tehdide karşı son derece çerçeveli, içerikli, stratejik adımlar atmamız gerekiyor." dedi.
TBMM Dışişleri Komisyonu bünyesinde kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya başkanlığında toplandı.
Sırakaya, komisyonda, Dışişleri Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışında yürüttüğü çalışmalar ve bu çalışmaların yurt dışında yaşayan vatandaşlara yansımalarını ele alacaklarını dile getirdi.
Daha sonra Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, çalışmalara ilişkin bir sunum yaptı.
Kıran, yurt dışında yaşayan vatandaşların sayılarının bugün 6 milyonu aştığını, Dışişleri Bakanlığının çalışmalarında vatandaş boyutuyla birlikte soydaş ve akraba topluluklarının da bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin nüfuzunu daha da güçlendirmek adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yönetiminde son dönemde bir paradigma değişikliği ile önemli adımlar attıklarını ifade eden Kıran, şöyle konuştu:
"Son dönemde özellikle Batı Avrupa'da artan İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı eğilimleri bugün en başta bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızı tehdit ediyor. Bu tehdide karşı son derece çerçeveli, içerikli, stratejik adımlar atmamız gerekiyor. Bu adımları da tüm ilgili kurumlarımız ve Parlamentomuzun desteğiyle birlikte atıyoruz. Öte yandan Avrupa parlamentolarında vatandaşlarımız aleyhinde çıkan yasalar bu anlamda parlamenter diplomasinin de önemini ortaya koyuyor. Parlamenter diplomasiyi güçlendirmek adına önümüzdeki dönemde, başta Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu olmak üzere TBMM çalışmalarının son derece önemli ve kritik olduğu izlemimizi paylaşmak istiyorum."
Kıran, Avrupa parlamentolarında çıkarılan yasaların Türk vatandaşlarına yönelik etkisini hafifletmek adına özellikle yurt dışında yaşayan vatandaşlara seçme ve seçilme hakkının tanındığını belirtti.
Bu uygulamayla birlikte vatandaşların yönünü Türkiye'ye çevirdiğini gördüklerini vurgulayan Kıran, "Yurt dışındaki vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelerin sosyoekonomik hayatına yaptıkları katkıları, entegrasyon noktasında attıkları adımları son derece önemsiyoruz. Bu anlamda karşılaştıkları sorunların çözümü noktasında Türkiye'den çok şey beklediklerini biliyoruz." diye konuştu.
Yavuz Selim Kıran, hükümet olarak attıkları adımların bir ayağını da konsolosluk hizmetlerinin oluşturduğunu kaydetti.
Vatandaşların öncelenmesi hususunun, dış politika vizyonunun bir o kadar güçlü olduğunu gösterdiğini vurgulayan Kıran, "Eğer vatandaşlarınızı önemsemiyorsanız dış politika konularındaki vizyonunuz ve stratejik çerçevenizin algısı da dünyada bir o kadar zayıf oluyor. Bakanlık çalışmalarımızda konsolosluk hizmetlerini son derece önemsiyoruz. Hizmetlerin iyileştirilmesi, hızının ve verimliliğinin artması noktasında her bir temsilciliğimiz hem vatandaşlarımız için hem de ötekileştirilen, horlanan dünya mazlumları için güvenli bir liman haline gelmiştir. Bundan da gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun da Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Türkiye'nin yanı sıra yurt dışında yaşayan vatandaşlar için birçok ülkeye diyanet hizmeti götürdüklerini söyledi.
Küresel anlamda yaşanan bazı gelişmelerin Diyanet İşleri Başkanlığı hizmetlerini de sekteye uğrattığının altını çizen Argun, "Bu toplantı bizim uzun süredir beklediğimiz, arzu ettiğimiz bir toplantıydı. Sorunlarımızı sizlere birinci elden aktarmak istiyorduk. Dolayısıyla bu toplantıyı tertibinden dolayı sizlere teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.
Komisyon toplantısı daha sonra basına kapılı devam etti.