TBMM (AA) - Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Daire Başkanı Seher Topluoğlu, son 10 yılda yapılan değerlendirmelere göre, ortaya çıkan hastalıkların yüzde 75'inin hayvandan insana bulaşan hastalıkların oluşturduğunu, bunun en temel sebebinin, doğadaki ekolojik değişiklik olduğunu bildirdi.
Hayvanların haklarının korunması ile hayvanlara eziyet ve kötü muamelelerin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan araştırma komisyonu, Başkanvekili ve AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan başkanlığında toplandı.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Daire Başkanı Seher Topluoğlu, komisyona yaptığı bilgilendirmede, insanlarda toplum kaynaklı ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların yarısından fazlasını zoonotik (hayvandan insana bulaşan hastalık) hastalıkların oluşturduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün bu hastalığı omurgalı hayvanlardan insanlara, insanlardan da hayvanlara geçebilen enfeksiyonlar olarak iki taraflı geçiş olarak tarif ettiğini belirten Topluoğlu, zoonozların son dönemde önem kazanan hastalıklar olduğunu kaydetti.
İnsanlarda toplum kaynaklı enfeksiyonların yarıdan fazlasını zoonotik enfeksiyonların oluşturduğuna değinen Topluoğlu, şöyle konuştu:
"Son 10 yılda yapılan değerlendirmelere göre ortaya çıkan hastalıkların yüzde 75'i zoonotik karakterlidir. Dünya genelinde zoonotik enfeksiyonlarla ilgili bir artış trendi sergilenmektedir. Bunun en temel sebebi, doğadaki ekolojik değişikliklerdir. Yaban hayatı diye adlandırdığımız alanların insanlarla kesişme noktalarının artması enfeksiyonların artışına sebep oluşturmaktadır. Ayrıca nüfus artışı, kent ve kır nüfuslarındaki oransal değişiklikler, çeşitli sebeplerle yaşanan göçler, mevsimlik işçiler, belirli bölgelerde görülmeyen enfeksiyonların yayılımına kolaylık sağlayabiliyor. İklim değişikliğiyle de bu hastalığın bulaşmasına aracılık eden vektörlerin sayılarında artışlar gözlemlenmektedir. Bu durum da zoonozların insanlarda görülmesine sebep olmaktadır."
Topluoğlu, sulu tarım alanlarının, vektör olarak adlandırılan sivrisinek, tatarcık ve kene gibi canlıların artışında önemli rol oynadığını belirtti. Uluslararası ulaşımın artmasının da daha önce Türkiye'de olmayan pek çok hastalığın ülkeye girişini kolaylaştırdığına işaret eden Topluoğlu, bu hastalıkların, sonrasında ülkeye tehdit oluşturduğunu aktardı.
Topluoğlu, Sağlık Bakanlığı olarak mevcut hastalıkların kontrol altına alınması amacıyla yürütülen çalışmaların yanı sıra Türkiye açısından uluslararası boyutta risk oluşturabilecek hastalıklara karşı hazırlık programlarını yürüttüklerini de kaydetti.
- "Bakanlığımıza her yıl 250 bin civarında kuduz riskli temas bildirimi yapılmaktadır"
Seher Topluoğlu, zoonotik hastalıkların direkt temas ya da solunum yoluyla bulaşabildiğini, bu hastalıklara başlıca şarbon, kuduz, bruselloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, hastalıklarının örnek verilebileceğini belirtti.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü olarak takip ettikleri ve önleme noktasında programlar yürüttükleri 30'a yakın hastalığın bulunduğunu vurgulayan Topluoğlu, şöyle devam etti:
"Sokak hayvanları temelinden bakacak olursak kuduz hastalığı büyük önem arz ediyor. Bu hastalık dünyada her yıl 59 bin kişinin ölümünü neden olmaktadır. Ülkemizde kuduza yakalanma ihtimali bulunan hayvanların başında köpek, kedi, koyun, sığır, keçi, at gibi evcil hayvanların yanı sıra tilki, kurt, çakal ve domuz gibi yaban hayatta da kuduz enfeksiyonu görülüyor. Bu enfeksiyonun hayvanlarda görülmesi insanlara da bulaşma riskini artırmaktadır. Kuduz ile ilgili şansımız, temas sonrasında yapılan müdahale ile hastalığın önlenebilmesidir. Ancak bu oldukça yorucu ve ekonomik anlamda yük getiren bir süreç. Ülkemizde son 20 yılın vakaları değerlendirildiğinde kuduz olan hayvanların yüzde 90'ının evcil hayvanlardan oluştuğu, bunun yüzde 43'ünü de köpeklerin oluşturduğunu aktarabiliriz. Bakanlığımıza her yıl 250 bin civarında kuduz riskli temas bildirimi yapılmaktadır. Kuduz insana geçtikten sonra zamanında müdahale edilmezse tedavisi olan bir hastalık olmaktan çıkıyor. Öldürücü bir hastalık haline geliyor. Bu nedenle temas sonrasında müdahale kısa sürede yapılmalıdır."