TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "ABD, artık gelinen noktada çözümün değil sorunun parçasıdır. Böyle bir ülkenin ortaya koyacağı çözüm planında inandırıcı ve gerçekçi olması mümkün değildir." dedi.
Bozdağ, "Kudüs" özel oturumuyla toplanan TBMM Genel Kurulu'nda hükümet adına bilgilendirme yaptı.
Bozdağ, ABD'nin, tüm uluslararası hukuk kurallarını, yerleşik bütün parametreleri, Birleşmiş Milletlerin (BM) ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kararlarını ve kendisinin altında imzası bulunan bütün kararları; uluslararası toplumun İstanbul'da ve BMGK çatısı altında ortaya koyduğu bütün iradeyi de hiçe sayarak Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdığını ve bu haksız, hukuksuz, keyfi taşıma sırasında pek çok Filistinlinin hayatını kaybettiğini anımsattı.
Bu yıkıcı tasarruf için Filistinlilerin "büyük felaket" olarak nitelendirdikleri bir günün seçilmesinin, gerilimin yüksek olduğu bölgede pek çok olumsuzluğun da fitilini ateşlediğini dile getiren Bozdağ, ABD'nin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımasının, Filistin halkının, tarihi, hukuki, doğal ve milli haklarına açık bir saldırı olduğunun altını çizdi.
"ABD'nin elçiliğini Kudüs'e taşıması, sadece Filistinlilere, sadece Kudüs'e değil, bütün Müslümanlara yapılmış ortak bir saldırıdır." diyen Bozdağ, "ABD'nin elçiliğini Kudüs'e taşıması, sadece İslam'a, Müslümanlara değil, aynı zamanda Hristiyanlara ve buranın kutsiyetine inanan samimi herkese ve her kesime yapılmış ortak bir saldırıdır." ifadesini kullandı.
Dün bir yandan açılış yapılırken öte yandan barışçıl bir gösteri yapan, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı hakkını, hukukunu savunan ve dünyanın dikkatini bu haksızlığa ve zulme çekmek isteyen Filistinli masum kadınlara, çocuklara, yaşlılara, silahsız insanlara terörist İsrail devletinin askerlerinin kurşun attığını, ölüm yağdırdığını belirten Bozdağ, "60 civarında Filistinli kardeşimizin şehit olurken 3 bin civarında Filistinli kardeşimiz de yaralanmıştır. Şehit olanlara öncelikle Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz." dedi.
- "İsrail kadar ABD'de sorumlu"
"Bir insanlık dramını yoktan var eden bir zulümle insanlık olarak ortak mücadele etmek mecburiyetindeyiz." diyen Bozdağ, Filistin meselesi adil şekilde çözülmeden Ortadoğu'ya barış ve huzurun asla gelmeyeceğini söyledi.
Ortadoğu'daki sorunlar çözülmeden ise küresel ölçekte sürdürebilir istikrara, refaha ve barışa asla kavuşulamayacağına dikkati çeken Bekir Bozdağ, "Oysa bugün bazı çevrelerin Filistin meselesini çözmek için çaba harcamak yerine bölgemizdeki huzursuzluğu, istikrarsızlığı, krizleri daha da derinleştiren, çatışmalara, buhranlara kapı aralayan adımlar atmış olması, bölgedeki bütün olumlu ortamı maalesef yok etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin, aldığı karar ve attığı bu adımla, bölgede bugüne kadar zar zor da olsa işletilen, devam eden barış sürecini tamamen imha ettiğini, barış umutlarını yok ettiğini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD aldığı bu kararla, attığı bu adımla, İsrail askerlerinin dün gerçekleştirdiği katliamlarda İsrail ile beraber birinci derece faildir. İsrail askerleri ve İsrail hükümeti bu katliamdan elbette birinci derecede sorumludur ama bu katliama sebep olan ABD yönetiminin attığı adımdır, aldığı tavırdır, yaptıklarıdır. Dolayısıyla İsrail askerleri kadar İsrail hükümet kadar ABD yönetimi de oradaki katliamlardan, yaralanmalardan birinci derecede sorumludur."
- "Uluslararası hukuk tamamen ayaklar alına alınmıştır"
"İsraillilerin ellerinde Filistinlilerin kanı damlıyordu ama artık ABD'nin elinde de masum Filistinlilerin kanı vardır." ifadesini kullanan Bozdağ, "ABD yönetimini ve ABD'yi, terörist İsrail devletini, yaptıkları bu haksızlıktan, zulümden, katliamdan dolayı şiddetle ve nefretle Türkiye olarak bir kez daha kınıyor, lanetliyoruz." diye konuştu.
Türkiye olarak sadece İslam alemine değil tüm insanlığa bir çağrı yapmak durumunda olduklarını belirten Bozdağ, şunları söyledi:
"Vicdan sahibi tüm Hristiyanlar ve diğer din mensupları, Müslüman olmayan insanlar da ABD'nin ve İsrail'in, hukuk dışı, vicdanları sızlatan bu tutumuna karşı, ortak ve etkin tutum almak, tepkilerini ortaya koymak zorundadırlar.
Eğer biz ölümler, zulümler, haksızlıklar karşısında susarsak, bu ölümleri, zulümleri, haksızlıkları yapanlar daha büyük haksızlıklara, daha büyük zulümlere daha büyük katliamlara imza atacaklardır. Susanlar da bunları gerçekleştirenlerin yaptıkları suçlardan, manevi olarak mesuliyetten kurtulamazlar. Konu sadece bir dinin kutsal saydığı şehre ve kutsal kabul ettiği yerlere saldırı, bir dine saldırı değildir. Aynı zamanda dün itibarıyla, uluslararası hukuk tamamen ayaklar alına alınmıştır. Gelinen noktada, kurallara dayalı uluslararası düzenin temellerinden sarsıldığı ortaya çıkmıştır. Uluslararası toplumun, tarih boyunca edindiği tecrübelerle, ilmek ilmek dokuduğu, uluslararası anlaşmazlıkların, ülkelerarası sorunların görüşülerek, diplomasi yollarıyla, barışçıl yollarla çözülmesi ve bunu sağlayacak şekilde ihdas edilen uluslararası hukuk kuralları ve uluslararası sistem, maalesef dün itibariyle iflas etmiştir.
İsteyenin istediği gibi hareket ettiği, kafasına estiği gibi davrandığı bir düzenin, bir dünya sisteminin hayata geçmesi, dünyamızı bu günden daha güvenli hale getirmeyecektir, aksine daha kötü bir noktaya götürecektir."
- "Adaletin olmadığı yerde kalıcı barış olmaz"
ABD'nin, bu adımıyla, uluslararası hukukun en temel ilkelerini ve tarihi gerçekleri yok saydığını dile getiren Bozdağ, bunun aynı zamanda 21 Aralık 2017'deki Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı ve 13 Aralık'taki Olağanüstü İslam Zirvesi'nde ifadesini bulan uluslararası toplumun iradesini de yok saymak anlamına geldiğini bildirdi.
ABD'nin, bu adımıyla, uluslararası hukuku, ikili anlaşmaları, Birleşmiş Milletler (BM) ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kararlarının tamamını ayaklar altına aldığını, çiğnediğini, "ben bunları tanımıyorum" diyerek adeta bütün dünyaya meydan okuduğunu ifade eden Bekir Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımızın uzunca bir zamandır dilendirdiği 'dünya beşten büyüktür' anlayışının ne anlama geldiğini, bu pervasız tutum bir kez daha gözler önüne sermektedir. Onun için biz dünyanın dört bir yanında adaletin ayakta tutulması ve yaşatılması için mazlumların ve adalet arayan herkesin Türkiye olarak vicdanı ve sesi olmaya devam edeceğiz." dedi.
ABD'nin, ayrıca barış istediğini defalarca kanıtlayan Filistinin tarafını, attığı bu adımlarla haksız bir şekilde cezalandırırken, barış umutlarını her defasında yok eden, Birleşmiş Milletler kararlarını bugüne kadar hiç tanımayan ve yaptıkları zulümle, katliamla tarihe geçen terörist İsrail devletini ödüllendirdiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, adaletin olmadığı yerde kalıcı barışın sağlanmasının mümkün olmadığına işaret etti.
Bozdağ, "ABD, barışın en temel koşulu olan iki devletli çözüm zeminini de maalesef yaptığı bu tasarrufla yok etmiştir. ABD, artık gelinen noktada çözümün değil sorunun parçasıdır. Böyle bir ülkenin ortaya koyacağı çözüm planında, inandırıcı ve gerçekçi olması mümkün değildir. ABD, bu tutumuyla, bölgemizdeki bütün sorunlarda objektif, adil, tarafsız bir tutum yerine subjektif, taraflı bir tutum takınacağını da bütün dünyaya göstermiştir." değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)