TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, İslam'ın en kutsal mekanlarından birinin, bugün fiziki ve siyasi olarak işgal altında olduğunu belirterek, "İsrail'in üzerinde en fazla gücü olan ABD, İsrail'in yanında yer almış. Ortadoğu'ya barışı kim getirecek belli değil. Böyle giderse istikrarsızlık devam edecek." dedi.
Kudüs konusunda CHP Grubu adına, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz söz aldı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın içeride her sıkıştığında dış politikayla ilgili bir gerekçe yaratıp, bu sıkışmışlığından kurtulmak istediğini belirten Yılmaz, "Cingöz olan Netanyahu ise ABD'nin içerideki bu sıkışmışlığından yararlanıp kendi çıkarına olabilecek gücü, ABD'nin gücünü devşirip, yeni stratejiler, yeni açılımlar içine giriyor." ifadesini kullandı.
Yılmaz, Ortadoğu'da hiçbir stratejinin İsrail'in çıkarına olmadan yürümediğini, ABD'nin onayı olmadan ilerlemediğini bildirdi. Ortadoğu'daki stratejide, İsrail'in öncelikleri ve ABD'nin çıkarlarının örtüştüğüne işaret eden Yılmaz, bu iki kuvvet bir araya gelince Ortadoğu'nun haritasının, önceliklerinin şekillendiğini vurguladı.
Trump'ın, ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararının baştan aşağı yanlış, provakatif olduğunu söylediklerini anımsatan Yılmaz, Gazze'de olan katliamı kınadıklarını dile getirdi.
Bunun hiçbir gerekçesi olmadığını, uluslararası hukukun ayaklar altında olduğunu aktaran Yılmaz, dünyanın bu konudaki duyarlılığının sıfır olduğunu, ölen Müslüman olduğunda duyarlılık gösterilmediğini belirtti.
Öztürk Yılmaz, Ortadoğu barış sürecinde kapsamlı çözüm olmadan, büyükelçiliğin Kudüs'e taşınmasının, İsrail'in ezelden beri sahiplendiği Kudüs'ü işgal etme stratejisine meşruiyet kazandırma anlamına geldiğini vurguladı.
BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinden biri olan ABD'nin, konseyin 476 ve 478 sayılı iki kritik kararına imza attığını aktaran Yılmaz, bu kararlarda kutsal şehir Kudüs'ün fiziki karakteri, demografik yapısı, kurumsal yapısı ve statüsünün değiştirilemeyeceğinin yer aldığına dikkati çekti.
Yılmaz, bu kararın çöpe atıldığını, bu kararları alanların bunlara uymadığında uluslararası toplumda kaos olduğunu söyledi.
- "Gazze'de bombalar, kokteylde şampanyalar patlıyor"
ABD'nin arabulucu değil arabozucu bir devlet olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Taraf oluyor. Maalesef dünyanın vicdanı, ahlakı, mazlumun yanında durma diye bir iradesi yok. Şam kapısında, Kudüs'ün kapısında insanlar direniyorlar. İslam'ın en kutsal mekanlarından biri bugün fiziki olarak, siyasi olarak işgal altında. Hiç kimse bir şey yapamıyor. İsrail'in üzerinde en fazla gücü olan ABD, İsrail'in yanında yer almış. Ortadoğu'ya barışı kim getirecek belli değil. Böyle giderse istikrarsızlık devam edecek. Gazze'de bombalar patlıyor, Kudüs'te ABD Büyükelçiliğinin kokteylinde ise şampanyalar patlıyor."
-"Arap ülkeleri sınıfta kaldı"
Yılmaz, Arap ülkelerinin sınıfta kaldığını, Forbes dergisinde zenginliklerini, şatafatlarını, görgüsüzlüklerini sergilediklerini dile getirdi.
Filistin mücadelesinin, bütün insanlığın, işgal altında olan, horlanan, ezilen, küçültülen insanların mücadelesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İsrail terör devletidir." dediğini anımsattı. Yılmaz, "Madem İsrail bir terör devleti, siz neden İsrail'e, bir terör devletine büyükelçi, başkonsolos gönderiyorsunuz, Ankara'da ikametgah sağlıyorsunuz, başkonsolosunu İstanbul'da barındırıyorsunuz? Neden şakır şakır, çatır çatır ticaret yapıyorsunuz? Bir terör devletinden turist kabul edilir mi?" diye sordu.
İsrail ile normalleşme anlaşmasıyla, "one munite" efsanesinin çöpe atıldığını savunan Yılmaz, her seçim öncesi Filistin konusunun gündeme geldiğini bildirdi.
-"İnsanlık sınavdan geçiyor"
Yılmaz, Müslüman ülkelerin söz dışında yaptıkları hiçbir şeyin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Vatan, memleket, Müslüman dayanışması, inançlı olan insanın böyle bir dönemde Filistinlilerin yanında tereddütsüz, şartsız yerini alması gerekir. Cuma günü toplanacaklar, içerinin gazını alacaklar ve herkes yoluna devam edecek. Bu Müslüman ülkeler, ellerindeki zenginliklerin sadece yüzde 1'ini Filistin, Ramallah, Gazze için harcasalardı bugün Filistinliler o caddelerde sefil şekilde dolaşmazdı, elleri zayıf olmazdı, taşla işgalci kuvvete karşı direnmek zorunda kalmazlardı. İnsanlığın vicdanı test ediliyor, hepimiz sorgulanıyoruz. Ramazan başlıyor. Birlikte olmak zorundayız. Bu aymazlık, Müslüman dünyasının içine girdiği bu cehalet devam ettiği sürece hiçbir zaman bir düzen tutturulamayacaktır. İŞİD'i, El Nusra'sı Müslümanları öldürüyor, hiçbiri Hıristiyan'ı, Yahudi'yi öldürmez. Kendi coğrafyamızdaki insanlar, kendimizi öldürüyor. İnsanlığın bittiği sahnelere şahit oluyoruz. Pazartesi günü izlediğimiz bir vahşettir. Açık hava hapishanesine milyonlar hapsedilmiş, gökten ölüm yağıyor. İslam ülkelerinin bu zamana kadar aldığı kararlar çöpe gitmiştir, hiçbiri uymuyor, ikiyüzlülük devam ediyor. İnsanlık, çok büyük bir sınavdan geçiyor. İnsanlığın onurunun batmayacağına inanıyorum."