TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Savaş yıllarında karaborsacılık yapanlarla fiyat etiketlerini şişirenler aynı zihniyetin ürünleridir. Ekonomideki yangın sönme eğilimine girmişken, döviz kuru yavaş yavaş dizginlenirken keyfi zam yapanların tespit edilip, deşifre edilmesi gerektiği kanaatindeyiz." dedi.
TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, Genel Kurul'da partilerin grup başkanvekillerine yerinden söz verdi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, bugün açıklanan Eylül ayı enflasyon oranıyla yıllık enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Enflasyon oranındaki gelişmeler okunurken dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Akçay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Vatandaşlarımızın günlük hayatındaki önemli ürünlerde ciddi fiyat artışları gerçekleşmiştir. Vatandaşlarımız geçim derdindeyken fırsatçılar haksız kazanç sağlama peşine düşmüşlerdir. Savaş yıllarında karaborsacılık yapanlarla fiyat etiketlerini şişirenler aynı zihniyetin ürünleridir. Ekonomideki yangın sönme eğilimine girmişken, döviz kuru yavaş yavaş dizginlenirken keyfi zam yapanların tespit edilip, deşifre edilmesi gerektiği kanaatindeyiz."
Ekonomik gelişmelerin yalnızca rakamlardan, piyasalardan ibaret olmadığını bildiren Akçay, "Ekonomiyi vatandaşlarımızdan ayrı düşünemeyiz. Önümüzdeki tüm sorunları aşmanın ilk adımı bu konuda da millet ve devlet birliği, beraberliğidir." diye konuştu.
- "3 yıllık programın boyası 10 günde döküldü"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, enflasyon oranının son 15 yılın zirvesinde olduğunu kaydetti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 10 gün önce Yeni Ekonomi Programı'nı açıkladığına değinen Altay, "3 yıllık programın boyası 10 günde döküldü. Hazine ve Maliye Bakanı'nın tekrar janjanlı bir toplantı yaparak bu ekonomik kepazelikle ilgili bilgi vermesi lazım. Krizin stokçulardan kaynaklandığını düşünüyor ve söylüyorsak bu pişkinliktir, bu milletin aklıyla alay etmektir." ifadesini kullandı.
Altay, emeklilikte yaşa takılanlar ve 3600 ek göstergeye ilişkin düzenlemelerin, Meclisin bu ay yapacağı iki önemli iş olduğunu vurguladı.
- "Herkesin hukuk düzenine saygı duyması gerekir"
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Türk siyasi tarihinin 50 yıllık geçmişine bakıldığında Meclis çatısı altında görev yapan cumhurbaşkanı ve başbakanların, başkanlık sistemini istediğini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni ülkeye ve millete hizmet için vazgeçilmez bir yönetim modeli olarak belirttiğini aktardı.
Sistemin, millet tarafından ülkeye kazandırılan yönetim modeliyle işlediğini anlatan Özkan, Türkiye'de anayasal bir hukuk düzeni bulunduğunu, herkesin hukuk düzenine saygı duyması gerektiğini kaydetti.
- "Camiler kamu kurumu, din görevlileri de kamu görevlisi değil"
HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile ilgili görüşlerini paylaştı.
Diyanet İşleri Başkanlığını, "100 bine yakın cami, 100 binin üzerinde personeli olan bir kurum" olarak nitelendiren Bilgen, şöyle konuştu:
"Camiler herhangi bir kamu kurumu değil, din görevlileri de kamu görevlisi değildir. Sonuçta bir amaç için yalnızca yasalarla tarif edilen amaçlar değil, aynı zamanda manevi bir amaç için görevlilerdir. Camilerin ve din görevlilerinin birinci sorumluluğu, toplumda kötülüğün azalmasına ilişkin bir işlev görmeleridir. Bugün bunu söyleyebilecek durumda mıyız? Diyanet İşleri Başkanlığı, din görevlileri, ilahiyat fakülteleri bunu söyleyebiliyor mu? Hayır. O yüzden konunun yalnızca rakamsal bir tartışma olmaktan çıkıp niteliği, işlevi, rolüyle ilgili bir tartışmayı yapmalıyız."
- "Sayıştay raporlarını Meclis'te görüşmemiz gerekiyor"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan da bazı bütçe harcamalarının Sayıştay denetiminden çıkarıldığını belirterek, konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.
Dün Meclis'te Sayıştay Başkanlığının gönderdiği bazı denetim raporlarının dağıtıldığını anlatan Türkkan, şunları söyledi:
"Bu raporları Genel Kurul gündemine almıyorsunuz. Raporların içinde görüşülmeye değer hiçbir şey yok mu? Raporların Türk milletine maliyetini biliyor musunuz? Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş'ın yaptığı açıklamaya göre, TBMM'ye 2015'te 75 rapor sunulmuş. Sayıştay'ın 2015 Bütçesi ise yaklaşık 186 milyon lira. Sayıştay bu bütçeyle Meclise 75 rapor teslim etmiş. Bir Sayıştay raporunun bedeli yaklaşık 2,5 milyon lira. 2017'deki bu raporun maliyeti ise 1,5 milyon lira. Maliyetleri bu kadar yüksek olan Sayıştay raporlarını Meclis'te görüşmemiz gerekiyor."