TBMM (AA) - TBMM Başkanı Binali Yıldırım, FETÖ'nün hain darbe girişiminin ikinci yılı olan dün, yüce milletin, bir daha demokrasi ve kural dışı girişimlere müsamaha göstermeyeceğini, en şiddetli şekilde karşı koyacağını ve o geceki heyecanın hiç eksilmeden devam ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu gördüklerini belirtti.
TBMM Genel Kurulunda, partilerin grup önerilerinin ardından grup başkanvekilleri yerinden söz aldı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, FETÖ'nün hain darbe girişiminin ikinci yılı olduğunu anımsatarak, 15 Temmuz'da eli silahlı teröristlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmek için darbe girişiminde bulunduğunu, demokrasi ve milli iradenin yok edilmek istendiğini, ülkenin hukuk dışına çıkarılmak, kaosa sürüklenmek istendiğini bildirdi.
Türk milletinin, 15 Temmuz'da istiklal ve istikbaline sahip çıkarken, FETÖ teröristlerinin, vatandaşların üzerine kurşun yağdırdığını, TBMM'yi bombaladığını anımsatan Akçay, Türk milletinin, 15 Temmuz'da, varlığının ve kararlı duruşunun bedelini kanı, canı, imanıyla ödediğini dile getirdi.
Akçay, 15 Temmuz ile bir daha karşılaşmamak için başta FETÖ olmak üzere, tüm terör örgütleriyle, illegal ve informel örgütlerle mücadelenin başarıyla yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Erkan Akçay, 15 Temmuz'un, dini kisveli, cemaat örtülü hain bir terör örgütünün sadece isyanı değil, aynı zamanda Türkiye'yi işgal girişimi olduğunu ifade etti. Akçay, 15 Temmuz ile hesaplaşmanın henüz tamamlanmadığını, FETÖ'nün siyasi ayağının halen gizemini koruduğunu belirterek, darbe ve vesayet tehlikesinin tam anlamıyla geçtiğinin söylenemeyeceğini kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel; AK Parti Grubu'ndan, Genel Kurulun 15 Temmuz'da özel oturumla açılması talebinde bulunmasını beklediklerini, CHP Grubu'nun bunu önerdiğini ancak iktidarın reddettiğini bildirdi.
Özel, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, 15 Temmuz'da ilan edilen programında olmadığını ancak daha sonra TBMM'ye gelerek, bir konuşma yaptığını söyledi. Özel, 15 Temmuz'da F-16'lar alçak uçuş yaparken, bombalar atarken, Meclis kapalıyken, Meclise hep beraber koştuklarını, ışıkları açtıklarını, kapalı olduğu için hedef olmayan Meclisi, hedef haline getirdiklerini, canlarını ortaya koyduklarını ifade etti.
O gece yapılan konuşmaların, 16 Nisan'daki özel oturumda bütün liderlerin konuşmalarının ayakta alkışlandığını anımsatan Özel, şunları kaydetti:
"Ama ne hikmetse, 15 Temmuz'un ikinci yıl dönümünde o gece açık tutulması, haklı olarak övgü ile bahsedilen bu Meclis, 15 Temmuz'un yıl dönümünde açık tutulmadı. Mecliste o gece buraya gelmeleri takdir olunan, demokrasi öpücükleriyle, demokrasi alkışlarıyla ayakta alkışlananlar burada olsun istenmediler. Ertesi gün imzasının mutlaka beyannamenin altında, bildirinin altında olması önemsenenler bu sefer önemsenmediler ve aslında iktidar partisi eliyle 15 Temmuz ruhu dediğimiz ve o gecesinde bu Meclisin birlikteliği konusunda kimsenin şüphesinin olmadığı söylemde ortaklaşılan bir noktada bir ayrılık hattı daha ortaya çıkarıldı. Dış destekli, demokrasiye, laikliğe düşman, örgütlenmede dini kullanan, dini istismar eden, şımartılmış ve belli bir noktaya getirilmiş bir cemaatin kanlı darbesinden, darbe girişiminden alacak çok dersimiz var."
- "Meclis, ikinci kez gazi oldu"
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türk milletinin, 15 Temmuz'da vatan sevgisinin, milli şuurun ve demokratik bilincin ne olduğunu tüm dünyaya gösterdiğine dikkati çekti.
Bu milletin kahraman evlatlarının, gövdelerini tanklara siper ederek, kurşunları hiçe sayarak vatan savunmasında yer aldığını, darbeye geçit vermediğini vurgulayan Muş, Ömer Halisdemir gibi şanlı Türk askerleri ve kahraman Türk polisinin, darbeci hainlere karşı büyük bir mücadele sergilediğini belirtti.
Milletin, Çanakkale, Dumlupınar, Sakarya'da aziz vatanı, işgalcilere teslim etmediği gibi 15 Temmuz'da da darbecilere teslim etmediğini aktaran Muş, söz konusu vatansa, sağına soluna bakmadan "Ben varım" diyerek bayrağını eline alan kahraman vatan evlatlarının, darbecilerin hain planlarını bertaraf ettiğini söyledi.
Muş, 15 Temmuz'da TBMM Başkanı ve üyelerinin, Mecliste darbecilere meydan okuduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Meclis o gece ikinci kez gazi olmuştur. Cumhurun temsilcisi Cumhurbaşkanımız da 'Yurt dışına kaçıp gidecek.' diyenleri hüsrana uğratarak o gece milletiyle beraber meydanlarda mücadele etmiş ve milletin verdiği yetkiyi darbecilere teslim etmemiştir. Darbe girişimi sonrası devletimiz ve hükümetimiz bir daha darbe girişimleri yaşanmasın, Türkiye tekrar darbe tehdidiyle karşı karşıya kalmasın diye her türlü tedbiri almıştır ve almaya da devam etmektedir. Darbeciler yargı önünde hesap vererek hak ettikleri cezaları alırken Türkiye yeni yönetim sistemiyle daha güçlü hale gelmiştir."
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, kararnameyle Milli Saraylar ve devlet arşivlerinin, Cumhurbaşkanlığına bağlandığını anımsatarak, "Milli Sarayların Meclis Başkanlığına bağlı olmasında ne gibi sakıncalar ortaya çıktı?" diye sordu.
-"Yüce millet müsamaha göstermeyecek"
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, dün 15 Temmuz hain darbe girişiminin 2. yılında, yurdun her köşesinde, her ilde vatandaşların, bu darbeyi ve darbe sonrası hayatını kaybeden şehitlerini andığını, gazilere şükranlarını sunduğunu anımsattı. Yıldırım, bütün illerde, çok yoğun katılımlı toplantılar yapıldığına işaret etti.
TBMM'nin yeni Başkanı olarak dün bu toplantıların bir kısmına Meclis adına katıldığını anlatan Yıldırım, ilk olarak Karşıyaka Şehitliği'nde, şehitlerin kabirlerini, şehit yakınlarıyla ziyaret ettiklerini, dua okuduklarını bildirdi.
Millet Camisi'nde şehitler adına okutulan mevlide katıldığını aktaran Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit yakınları ve gazilere verdiği yemekte birlikte olduklarını dile getirdi.
Yıldırım, TBMM'de açık hava ve içeride düzenlenen serginin açılışına katıldığını belirterek, "15 Temmuz'un neden olduğu tahribatın büyüklüğünü en çarpıcı şekilde ortaya koyan fotoğraflarla, ezilmiş araçlarla bu anı tekrar vatandaşlarımızın yaşadığını, hissettiğini gördük." ifade etti.
TÜRKSAT'taki programa da katıldığını anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"TÜRKSAT çalışanlarının aileleriyle, oradaki şehitlerin yakınlarıyla, gazilerle bir araya geldik ve akşam 21.00'de de Kızılay Meydanı'nda Ankaralılarla bir arada oldum. Binlerce insana 15 Temmuz'la ilgili kısa bir hitap etme imkanım da oldu. Bütün partilerimiz, partilerimizin yöneticileri başta olmak üzere yurdun her köşesinde bu anma merasimlerini icra ettik. Dünkü gördüğümüz manzara, bu yüce milletin bir daha demokrasi dışı, kural dışı bu ve buna benzer girişimlere müsamaha göstermeyeceğini ve en şiddetli şekilde karşı koyacağını ve o geceki heyecanın hiç eksilmeden devam ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur."