TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, AB'nin, kulaklarının üzerine yatarak, Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal yönden yıpranması için sığınmacıları enstrüman olarak değerlendirmeyi tercih ettiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, gündemdışı konuşmaların ardından grup başkanvekilleri yerinden söz aldı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Hatay konusunun, İdlib örnek gösterilerek, Suriye ile ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. Dervişoğlu, "İdlib giderse Hatay gider" benzetmelerinin tehlikeli olduğunu belirterek, "İdlib ile Hatay, mukayese edilecek yerler değildir. 'Hatay' demek, 'Türkiye' demektir. Hatay'ın toprakları, Türk vatanının topraklarıdır; dost, düşman, herkesin bunu iyi bilmesi lazım." diye konuştu.
Ülkeyi yönetenlerin, tarihi bilgiler ışığında ileriye dönük projeksiyonlar çizmesi gerektiğini ifade eden Dervişoğlu, Türkiye'ye yönelen göç dalgasının, illerdeki demografik yapıyı bozduğunu, Hatay'da bir Türk vatandaşına karşı 1,8 sığınmacı düştüğüne dikkati çekti.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Türkiye'nin mülteci, sığınmacı politikasında herhangi bir değişiklik olmadığına işaret ederek, Türkiye'nin, kendisine sığınan mülteci ve sığınmacılara, barınma, yiyecek, sağlık, eğitim alanlarında yardımlarına devam ettiğini anımsattı.
İdlib'teki gelişmelerden sonra tek farklı uygulamanın, Türkiye'den ayrılıp, Avrupa'ya geçmek isteyenlerin engellenmemesi olduğunu kaydeden Bülbül, Türkiye'nin böyle bir karar almasından dolayı kınanmasını, suçlanmasını asla samimi görmediklerini bildirdi. Bülbül, Türkiye'nin, defalarca bugünlere gelinebileceğini uyarılarına ve üzerine düşenden fazla fedakarlıkta bulunmasına rağmen, AB ve üye ülkelerin, kulaklarının üzerine yatarak, Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal yönden yıpranması için sığınmacıları enstrüman olarak değerlendirmeyi tercih ettiğini dile getirdi.
Bülbül, güvenlikçi anlayışla sığınmacılara karşı zorbalık, zulme başvurulan yolların son derece sıkıntılı olduğunu belirterek, "Bu, meseleyi çözmeyeceği gibi dünyamız ve medeni gözüken batı adına son derece büyük bir ayıptır. Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığı ortamda artık batının meseleyi ciddiyetle değerlendirip, kalıcı, kesin bir çözüm üretmeli." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye'nin, sınırları içerisinde ülkenin varlığını, bütünlüğünü korumak için her türlü mücadeleyi vermeleri gerektiğini vurgulayarak, "Ancak hak ettiğimiz, sınırlarımızı koruyan bir mücadele içinde olmalıyız. Haksız bir savaşın içinde olmamalıyız. Şehitlerimizin daha fazla nedensiz ölmesinin engellenmesi için gerekli diplomasi yürütülmeli." diye konuştu.
Özkoç, "Türkiye'nin özgür ve konuşan bir ülke olması, milletvekiline konuştuğu için hakaret edilmemesi, gazetecilerin yazdığı için tutuklanmaması gerektiğini" söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, BM İnsan Hakları Konseyinin 28 Ocak'ta bir rapor yayımladığını anımsatarak, raporun, 22 Temmuz 2019'da İdlib'te bir pazar yeri saldırısıyla ilgili olarak hem Rusya hem Suriye rejiminin savaş suçu işlediğini kabul ettiğini belirtti. Zengin, bunun insanlık suçu olarak kabul edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.