TBMM (AA) - AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, "Kanal İstanbul bir 'iç su yolu' olarak gemilerin geçişini kolaylaştıracak, İstanbul'a gelir getirecek, İstanbul'un, İstanbullunun yaşam konforunu artıracak, buna hiç şüphe yok. Bilinmeli ki boğazlar tüzüğü ayrı bir şeydir, Montrö ayrı bir şeydir, bir 'iç su yolu' olarak yapılacak olan Kanal İstanbul ayrı bir şeydir, bunu kesinlikle karıştırmamak lazım." dedi.
TBMM Genel Kurulunda grup önerileri görüşüldü.
İYİ Partinin, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.
Partisinin önerisi üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Abdul Ahat Andican, Kanal İstanbul Projesi'nin "sadece bir rant ve siyaset projesi" olduğunu öne sürdü.
Andican, Kanal İstanbul Projesi'nin, gündeme getirildiği ilk günden beri Türk milletinden gizlenen, gözlerden kaçırılan bir siyasi boyutunun olduğunu ve bu siyasi boyutun Türk dış siyasetini önümüzdeki 10'lu yıllarda ipotek altına alabilecek nitelikte olduğunu savundu.
Abdul Ahat Andican, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2 ay önce Sayın Cumhurbaşkanı, kanala yönelik yapılan ciddi itirazlara verdiği bir cevap konuşmasında şunu söylüyor; 'Bunun yanında çok daha siyasi bir boyutu olacak, o siyasi boyutuyla da inşallah Kanal İstanbul dünyada çok ciddi bir sükse yapacak'. Çok ciddi bir sükse yapacakmış. Şimdi sormamız gereken şey şu; Bakanların, milletvekillerinin ya da Türkiye'de Sayın Cumhurbaşkanı'ndan başka hiç kimsenin bilmediği bu siyasi boyut nedir? Bu siyasi boyut eğer Montrö'yle alakalı değilse, uluslararası siyaset açısından hiçbir önemi yoktur, demek ki Montrö'yle alakalı bir şey bu. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı daha sonra yaptığı bir konuşmada da 'Kaldı ki boğazlarda Montrö'de bize tanınan bir hak yok, istedikleri gibi gelip geçiyorlar. Düşünün, sizin boğazınızı kullanıyorlar ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz." diyerek, Montrö'den şikayetçi olduğunu gündeme getiriyor."
Andican, Türkiye'nin, Kanal İstanbul Projesi aracılığıyla ABD ve Rusya arasındaki bir çatışma eksenine sürüklendiğini savunarak, gelecek yıllarda bununla karşı karşıya kalınacağını öne sürdü.
- "İstanbul'un tarihi dokusunun korunması da parayla ölçülmez"
AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Kanal İstanbul Projesi'nin 2 ay önce ortaya konulmuş bir proje olmadığını, 9 yıl önce açıklanırken bir mutfak çalışmasının olduğunu ve kendisinin de bunun içerisinde bulunduğunu söyledi.
Daha sonraki süreçlerde güzergah çalışmasının birçok üniversiteyle birlikte yapıldığını aktaran Arslan, 2013-2014 yılında yaklaşık 10 bin metre sondaj yapıldığını, sonraki dönemde 200 bilim insanının içinde bulunduğu ilave çalışmaların da gerçekleştirildiğini dile getirdi.
"Boğazlar sadece bizim değil, İstanbul'da medeniyetlere başkentlik yapmış, birçok medeniyetin değerlerini taşır." diyen Ahmet Arslan, bu değerlere sahip çıkmak, korumak ve dünya mirasını korumanın boyunlarının borcu olduğunu ifade etti.
İstanbul Boğazı'nı tehlikelerden kurtarmak ve korumanın parayla ölçülemeyeceğini dile getiren Arslan, "Velev ki bir can dahi parayla kıyaslanmaz. İstanbul'un tarihi dokusunun korunması da parayla ölçülmez. O yüzden, Kanal İstanbul'un maliyeti düşünülerek 'Bundan vazgeçelim, İstanbul Boğazı'na ve İstanbul'a ne olursa olsun.' diyecek halimiz yok." dedi.
Montrö Sözleşmesi'nin iyi bilinmediğini ve bundan dolayı yanlış yorumlar yapıldığını anlatan Ahmet Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kanal İstanbul bir 'iç su yolu' olarak gemilerin geçişini kolaylaştıracak, İstanbul'a gelir getirecek, İstanbul'un, İstanbullunun yaşam konforunu artıracak buna hiç şüphe yok. Bilinmeli ki boğazlar tüzüğü ayrı bir şeydir, Montrö ayrı bir şeydir, bir 'iç su yolu' olarak yapılacak olan Kanal İstanbul ayrı bir şeydir, bunu kesinlikle karıştırmamak lazım. Zira, biz hiçbir projeyi ülkemize ihanet olsun diye yapmıyoruz, hiçbir projeyi insanımız mağdur olsun diye yapmıyoruz; Bu, 3'üncü havalimanı için de böyledir, Avrasya için de böyledir, Marmara için de böyledir, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü için de böyledir."
Konuşmaların ardından İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Genel Kurulda, CHP'nin, "Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi'nin esnaf bakımından olumsuz yönlerine" ilişkin önergenin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, 2020 yılındaki bütçe açıklarının ulaştırma sektörünün sırtına yüklenmeye çalışıldığını savunarak, yanında getirdiği tır ve otobüs maketlerini milletvekillerine gösterdi.
Yalım, 2015 yılı öncesindeki analog takografların dijital takograflarla değiştirilmesi zorunluluğunun sektöre yük getirdiğini ifade etti.
AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, Türkiye'de can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi ve insanların ölümcül kazalarla karşılaşmaması için kanunlarda birçok düzenlemeye gidildiğini anımsattı.
Köktaş, karayollarında hız ve çalışma sürelerini denetleyebilmek, kontrol edebilmek için birtakım düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu, bunun da en kolay sisteminin elektronik takograf sistemi olduğunu söyledi.
Müzakerelerin ardından CHP Grup önerisi kabul edilmedi.
Öte yandan, HDP'nin basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi de kabul edilmedi.
- AK Parti Grup önerisi
AK Parti'nin, TBMM'nin çalışma takvimine ilişkin grup önerisi görüşüldü.
Kabul edilen öneriyle, bazı uluslararası anlaşmaların onaylanmasına ilişkin kanun teklifleri gündemin ön sıralarına alındı.
Aranın ardından Genel Kurulda, uluslararası anlaşmaların onaylanmasına ilişkin tekliflerin görüşmelerine geçildi.