TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konsey Toplantısı sonuç bildirgesinde açıklanan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol, doğal gaz aramasını durdurmaya yönelik yaptırımlarına ilişkin, "Türkiye haklarından vazgeçmeyecektir. Hiçbir ülke Türkiye'yi böyle tehditlerle egemenlik haklarından mahrum bırakamaz. Türkiye baskılara boyun eğmeden bu çalışmalarına devam edecektir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, milletvekillerini ziyarete gelen gençlerin arasında girdikleri sınavlarda, mülakatlarda, işe alımlarda haksızlığa uğradığını söyleyenlerin bulunduğunu belirtti.
"Mülakatta elenmiş olmaktan, gadre uğramış, devlete itimadı sarsılmış gencecik çocuklar görmekten biraz muzdaribiz." diyen Ağıralioğlu, bununla ilgili bir kriter oturtulmazsa dine, imana, mukaddesata, vatana, millete, bayrağa sadakate davet edilen gençlerin, devlete, millete sadakat duymamaya başlayacaklarını söyledi.
Terör olaylarındaki artışın nedenleri üzerinde çalışılması gerektiğini vurgulayan Ağıralioğlu, ABD'nin PYD'ye verdiği silahların güvenlik güçleri için bir risk olduğunu, bu anlamda ABD ile restleşilecekse, çok daha ciddi yaptırımları göze almak gerektiğini ifade etti. Ağıralioğlu, "Elimizde Kürecik ve İncirlik üsleri var. Bunları kapatmak da dahil her şeyi göze almak zorundayız." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, S-400 hava ve füze savunma sisteminin Türkiye'ye gelmeye başladığını, Türkiye'nin kendini savunmasına karşı çıkan bir kısım ülkelerin, terör örgütlerinin ve bazı manda ve himayecilerin S-400'ün ülkeye gelişinden rahatsız olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bu konudaki değerlendirmesini de aktaran Akçay, şunları kaydetti:
"ABD Başkanı bile S-400 konusunda Türkiye'nin haklılığını kabul ederken 'S-400 almayın sorun ve sıkıntı doğar.' yaygarası yapan, 'S-400'ler sarayı korumak için alınıyor.' diyenler acaba şimdi ne diyecekler? Türkiye'nin karşılaştığı tehditler düne göre daha ağırdır. Suriye ve Irak'taki terör yapılanmaları, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmeler ve S-400 meselesi, ülkemizin bekası, savunması ve güvenliği için önem arz etmektedir. Türkiye, güvenlik ve savunma sistemilerini tamamen kendisi üretmek zorundadır. Türkiye'nin milli menfaatleri doğrultusunda hep birlikte hareket edebilmeliyiz."
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, İnsan Hakları Derneğinin bugün 33. kuruluş yıldönümü olduğunu dile getirerek, derneği faaliyetlerinden dolayı kutladığını söyledi.
Orman yangınlarına değinen Oluç, "Nerede olursa olsun ormanların yakılmasına karşı, doğaya yönelik saldırılara karşı asla hoşgörülü değiliz." diye konuştu.
Tunceli Ovacık'ta Ayaz ve Nupelda isimli iki kardeşin, oyun oynadıkları alanda patlayıcıya basmaları sonucu yaşamlarını yitirdiklerini anımsatan Oluç, "Çocukların ölümüne neden olanları, sorumluları koşulsuz ve şartsız olarak kınıyoruz. Bu konudaki tutumumuz çok net. Ailenin acılarını paylaşıyoruz." ifadesine yer verdi.
- "Yaptırım kararından derhal dönülmeli"
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar ise AB'nin, Türkiye'nin doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine karşı yaptırım kararı almasını kabul etmediklerini dile getirdi.
AB'nin, Türkiye'ye uyguladığı çifte standarttan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Akar, "AB, adada ihtilaf çözülmeden Güney Kıbrıs'ı üye olarak kabul etmekle Annan Planı'na 'Evet' diyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik izolasyonları kaldırmamakla büyük hatalar yapmıştır, adadaki barış sürecini zora sokmuştur. Aldığı yeni yaptırım kararları adada yaptığı üçüncü büyük yanlıştır ve derhal bundan dönülmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz'de bölge ülkeleriyle diyalog zemininin yaratılması ve diplomasinin güçlendirmesi gerektiğini söyleyen Akar, "Kahire'de, Şam'da, Tel Aviv'de büyükelçimiz, Kudüs'te başkonsolosumuz yok. Derhal bu görevlere atamalar yapılmalıdır. Bölgede politika üretebilmek için, güçlü aktör olabilmek için diplomasiye hızla dönmek zorundayız." diye konuştu.
- "AB uluslararası hukuka uygun hareket etmeli"
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türkiye'nin hem kendi kıta sahanlığı haklarını hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını savunarak Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını sürdürmesinin, uluslararası hukukun kendisine verdiği bir hak olduğunun altını çizdi.
Güney Kıbrıs'ın, AB'yi kullanarak Türkiye'yi bu arama faaliyetlerinden mahrum etmeye çalışmasının nafile olduğunu vurgulayan Muş, şunları kaydetti:
"AB'nin bu tip provakatif girişimlerine rağmen hükümetimizin, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon arama çalışmaları için gönderdiği 3 gemiye ek olarak 1 gemiyi daha göndereceğini açıklaması fevkalade doğru bir karardır. AB Dış İlişkiler Konseyi sonuç bildirgesinde Kıbrıs Adası kaynaklarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de hakları olduğunu vurgulamaması, AB'nin bu konuda taraflı olduğunun ve hukuka riayet etmediğinin açık göstergesi olmuştur. Aynı şeyi Kıbrıs'ı AB'ye dahil ederken de yapmışlardı. Oradaki iki yüzlü tavırlarını burada tekrar sürdürmektediler. Elbette Türkiye haklarından vazgeçmeyecektir. Hiçbir ülke Türkiye'yi böyle tehditlerle egemenlik haklarından mahrum bırakamaz. Türkiye baskılara boyun eğmeden bu çalışmalarına devam edecektir. Dolayısıyla AB'nin almış olduğu bu kararları tanımadığımızı ifade ediyor, AB'yi tarafsız bir şekilde uluslararası hukuka uygun hareket etmeye davet ediyoruz."