TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, gündemdeki kanunları görüşmek için önümüzdeki cuma ve pazartesi günleri de çalışma kararı alındı.
Genel Kurulda, AK Parti'nin haftalık çalışma günlerine ilişkin grup önerisi görüşüldü.
"Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" gündemin ikinci sırasına alınarak bugün görüşülmeye başlanacak. Genel Kurul, teklifin görüşmelerinin yarın tamamlanamaması halinde önümüzdeki cuma ve pazartesi günleri de mesai yapacak.
Bu arada, Genel Kurulda İYİ Parti'nin "ekonomideki yapısal tıkanma ve çözüm yolları" ile ilgili Meclis araştırması açılması önerisi de görüşüldü.
Partisi adına söz alan Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, gazetelerde ekonomiyle ilgili onlarca olumsuz haberin yer aldığını dile getirdi.
Tatlıoğlu, "Öyle bir ekonomik dönemde yaşıyoruz ki ekonomiyi yönetenlerin bir tespitinin dahi doğru çıktığına 1 yıldır şahit olunmadı. 2018 rakamları, büyüme rakamları, 3 aylık tahminler bile olumsuz çıktı." dedi.
2019'la ilgili yapılan bütün ekonomik tahminlerin negatif olduğunu belirten İsmail Tatlıoğlu, "2018'in son çeyreğini küçülmeyle tamamladık, 2019'un ilk çeyreğinde de küçülmeyle devam ediyoruz. Bu, kitabi bir tabirle kriz demek. Bu, bize bütün alanlarda daralma getiriyor. Türkiye'de aslında bir ekonomik kriz yok, yapısal tıkanma var. Ekonomik kriz bunun alt başlığı. Milletin sıkıntısını telafi edici mekanizmalar oluşturmak zorundayız." diye konuştu.
HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Meclisin, Türkiye ekonomisinin içine girdiği bu durumu araştırması, nedenlerini bularak yürütmeye yardımcı olması gerektiğini söyledi.
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan da toplumdaki bazı kesimlerin ekonomiye ilişkin kaygıları sürekli dile getirmesine rağmen iktidarın "ben bilirim, bildiğimi yaparım, kimseye de hesap vermem" anlayışına devam ettiğini savundu.
İlhan, yapısal tıkanma sürecinin aşılabilmesi için planlı bir iş birliği, toplumla eşgüdüm halinde çalışılması ve konuya ilişkin farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkati çekti.
AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ise Türkiye ekonomisinin, ekonomiyi canlandırma amacıyla uygulamaya konulan mali teşvikler, destekleyici makro ihtiyati politikalar, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla sağlanan krediler ve olumlu dış konjonktürün etkisiyle 2017'de yüzde 7,4 oranla güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini belirtti.
Türkiye'nin, bu büyüme performansıyla G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduğunu anlatan Aksal, şöyle konuştu:
"2018'in ilk yarısında da Türkiye ekonomisi 6,2 oranında büyüyerek, küresel ve yerel ölçekteki birçok belirsizliğe rağmen güçlü seyrini sürdürmüştür. 2019-2021 Ekonomi Programı'na göre sıkı para ve maliye politikaları uygulanarak, ekonomide dengelenme sürecine katkı veren enflasyon, cari işlemler ve dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri minimize eden, sürdürülebilir bir büyüme politikası izlenmektedir."
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, İYİ Parti'nin önerisi kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra HDP'nin "kadına yönelik şiddet" ile ilgili araştırma önergesinin gündeme alınmasına ilişkin grup önerisine geçildi.
HDP'nin grup önerisi de kabul edilmedi.
Ardından CHP'nin "TRT'nin maddi kaynaklarını kullanım biçiminin ve personel politikasının incelenerek tüm iş ve işlemlerde şeffaflığı sağlayıcı tedbirlerin saptanması" ile ilgili verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması önerisi görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Denizli Milletvekili Haşim Teoman Sancar, yayıncılık ilkesi olarak tarafsızlığı ve doğruluğu kendisine prensip edinmesi gereken TRT'nin, yalnızca AK Parti'ye hizmet eden bir kuruluş haline geldiğini öne sürdü.
TRT'nin, vatandaşların vergileriyle çalışan bir devlet kurumu olduğunu söyleyen Pancar, "Yalnızca şubat ayına baktığınızda TRT'nin AK Parti'ye 50 saat, MHP'ye 3 saat, CHP'ye 5 saat, İYİ Parti'ye de 55 dakika yer verdiğini görüyoruz. TRT kurulduğundan beri devletin televizyonu olmuştur, bundan sonra da devletin televizyonu olacaktır ve siz ne yaparsanız yapın, ne kadar eşitsizlik yaparsanız yapın 23 Haziran'dan sonra her şey çok güzel olacaktır." ifadelerini kullandı.
HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, "TRT'nin sürekli skandallarla gündeme gelen, skandal üreten bir yapıya dönüştüğünü" ileri sürdü.
TRT'nin derhal kapatılması gerektiğini savunan Koç, "TRT'nin mevcut olan mal varlığı ve mevcut olan gelirleri yoksul bırakılmış olan bütün halka eşit bir şekilde dağıtılmalıdır. Devasa bir arazisi olan TRT Genel Müdürlüğünün arazisi, çocukların eğlenip koşabileceği çocuk parkı haline getirilmelidir." dedi.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey de TRT'nin, Türkiye'nin en büyük medya grubu, ayrıca Avrupa Yayın Birliğinin de en büyük kamu yayıncılarından biri olduğunu belirtti.
Köklü gelenekleri olan TRT'nin, son dönemde yapılan atılımlarla her alanda daha vizyoner bir yapıya kavuştuğunu, yaptığı çalışmalarla marka değerini de sürekli artırdığını söyleyen Canbey, şunları kaydetti:
"TRT, 13 televizyon kanalı, 16 radyo istasyonuyla 41 dilde tüm dünyadaki izleyen ve dinleyenlerine ulaşmakta adeta 'Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi' olmaktadır. Bir zamanlar kumanda listelerinden çıkarılan TRT, bugün yaptığı yayınlarla uluslararası reyting ölçüm sistemine göre Türkiye'nin en fazla izlenen kanalı haline gelmiştir. Özellikle tematik kanallarla da önemli bir başarıyı yakalamıştır. TRT Haber, TRT Çocuk, TRT Müzik kendi alanlarında en çok izlenen kanallardır, bunun içerisinde TRT Kürdi de vardır, TRT Arapça da vardır."
İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk ise "TRT'nin ne kadar seyredildiğini bilmiyorum, ben seyretmez oldum. Haberlerine bakan da var mı, ayrı mesele." diye konuştu.
Görüşmelerin ardından öneri kabul edilmedi.
Daha sonra Kapadokya Alan Başkanlığı kurulmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerine geçildi. Teklifin maddeleri kabul edildi ancak tümünün oylaması ise yarına bırakıldı.