TBMM (AA) - Halk Sağlığı Genel Müdürü Fatih Kara, 75 bin nüfusa bir Sağlıklı Hayat Merkezi planlandığını ve buralarda sosyal çalışmacı, psikolog ve diğer branşlarda görevliler olduğunu belirtti.
Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik başkanlığında toplandı.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ruh Sağlığı Daire Başkanı Esra Alataş, komisyon toplantısında yaptığı bilgilendirmede, otizmin spektrum bozukluğunun çocukların gelişim alanlarını çoklu olarak etkileyen, sosyal ilişki ve iletişimde yetersizlik, rutinler ve tekrarlayıcı davranışlar ile yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu dile getirdi.
Otizmin ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluk olduğunu anlatan Alataş, bazı yanlış inanışların otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabildiğini söyledi. Alataş, otizmde erken tanı, tedavi ve müdahale zincirinin kurulması amacıyla bir adım attıklarını, 25 binden fazla aile hekimine eğitim verildiğini kaydetti.
Programlara ilişkin verilere de değinen Alataş, 2018'de 667 bin 323 çocuğa tarama yapıldığını, 15 bin 87 çocukta risk tespit edildiğini, 805 çocuğa otizm tanısı konulduğunu, 998 çocuğa da farklı tanı konulduğunu aktardı.
Alataş, çocukluk çağında başlayan nörogelişimsel bir bozukluk olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çocuk ve ergenlerde görülme sıklığının yüzde 5-10 arasında değiştiğini, 20-25 kişilik bir sınıfta bir ya da iki tane dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuğun bulunacağının tahmin ediliğini ifade etti.
- Özgül öğrenme güçlüğü
Özgül öğrenme güçlüğüne ilişkin de Alataş, anne-babalar, öğretmenler ve birinci basamak sağlık personellerinin bu konuda farkındalık kazanmaları için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Özgül öğrenme güçlüğü olan bireyleri erken dönemde tespit edip onların da erken tanı, tedavi ve özel eğitim programlarından yararlanmalarını sağlamak için çalışmalarımız sürüyor. Farkındalık düzeyinin artması ve tedaviye erken başlanmasıyla okul başarısızlığı gibi durumlara bağlı değişen düşük benlik algısı, akran ilişkilerinde sorunların önlenmesi için de fakındalık faaliyetleri devam ediyor. Ruhsal gelişimsel bozukluklar ve mental retardasyonu da kapsayacak şekilde Bakanlığımız bünyesinde kurulan Sağlıklı Hayat Merkezlerinde çocuk gelişimcilerimiz, psikologlarımız ve sosyal çalışmacılarımız tarafından psikososyal destek hizmetleri yürütülüyor."
- "Çocuk psikiyatri uzmanı sayısı artırılmalı"
AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, ailelerin bu hastalıklar karşısında sıkıntılar yaşadığını belirtti. Çocuk psikiyatri uzmanı sayısının az olduğunu belirten Gürel, bunun artırılması yönündeki çalışmanın hızlandırılması gerektiğini ifade etti. Her ortam sağlansa bile uzman hekimler olmadıktan sonra bir anlamının olmayacağını belirten Gürel, bu branşı seçecek kişilere özendirici, teşvik edici neler yapılması gerektiği konusunda da araştırmalar yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, birinci basamak sağlık kuruluşlarında çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal gelişmelerinin izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Erken tanı yapacak olan hekim aile hekimidir, burası birinci basamaktır. Aile hekimini bu konuda hazırlamalıyız. Çocuk takibi aile hekimlerinin esas işi. Bu takibi iyi yapsak, sadece otizm, down sendromu değil birçok hastalığın erken tanısı konulur." diye konuştu.
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, aile hekimlerinin otizm şüphesiyle yönlendirdiği hasta sayısının az olduğunu söyledi. Aile hekimlerinin bu konuda sürekli eğitim programlarına alınıp, onlara zorunlu olarak otizmin defalarca anlatılması gerektiğini belirten İlhan, ayrıca otizm şüphesi bulunan bireylerin tanı konulması için nereye gönderileceği konusunda yeterli bilginin olmadığını kaydetti.
- "Sağlık Bakanlığı olarak ileri teknolojiyi kullanıyoruz"
Halk Sağlığı Genel Müdürü Fatih Kara, komisyondaki milletvekillerinin soruları üzerine yaptığı konuşmada, ülke genelinde yaklaşık 25 bin aile hekiminin bulunduğunu, sisteme yeni giren her aile hekimine eksik eğitimlerin verildiğini anlattı.
Söz konusu hastalıklara ilişkin bir "haritalama" çalışması konusunda Kara, Sağlık Bakanlığı olarak ileri teknolojiyi kullandıklarını belirterek, Türkiye'de tanı alan her bireyin sağlık bilgi sistemi kayıtlarında bulunduğunu ifade etti.
Türkiye genelinde 200 civarında Sağlıklı Hayat Merkezlerinin bulunduğunu aktaran Kara, bu merkezlerin çalışma faaliyetlerine ilişkin şunları söyledi:
"75 bin nüfusa bir adet Sağlıklı Hayat Merkezi planlandı. Buralarda sosyal çalışmacı, psikolog ve diğer branşlarda arkadaşlarımız var. Sağlıklı Hayat Merkezlerine aile hekimliğinden yönlendirilerek buralarda da değerlendirmeler yapılabiliyor. Çocuk gelişimci arkadaşlarımız okullara giderek eğitimler veriyor. Sağlıklı Hayat Merkezlerinin sayısını sürekli artırıyoruz. Birinci basamağa, okullarımıza ve diğer toplumsal faaliyetlere destek olacak şekilde kurgusu yapıldı ve işlemeye devam ediyor. Zaman içerisinde her ilde bu merkezlerimizden bir tane olacak."