TBMM (AA) - TBMM Geçici Başkanı Durmuş Yılmaz, görevini TBMM Başkanı seçilen Binali Yıldırım'a devretti.
Yılmaz, Meclis Başkanlığı makamında gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, Yıldırım'ı Meclis Başkanı seçilmesinden dolayı kutladı, hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu.
Demokrasilerin aslı, özü ve esasının iktidarların mutlaka ve mutlaka sandıkla el değiştirmesi olduğunu belirten Yılmaz, "Bunun dışında herhangi bir yol, yöntem hiç kimsenin aklına gelmemelidir, getirilmemelidir." dedi.
Durmuş Yılmaz, elindeki başkanlık mührünü göstererek, "703 sayılı KHK yayınlandıktan sonra, bazı kararnameler yayınlandı. Oradan ortaya çıktı ki artık bugün itibarıyla bir numaralı mühür bu mühür mü, yoksa Sayın Cumhurbaşkanımızın elindeki mühür mü? Çünkü, bu dakika itibarıyla TBMM'nin, Cumhurbaşkanımızın yokluğunda kendisini temsil etme gibi bir durum söz konusu değil. Artık bu, Cumhurbaşkanı Yardımcısının elinde." diye konuştu.
Artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin başladığını aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
"Montesquieu'nun dediğine göre, eğer anayasal hareketleri bu çerçeveden inceler ve bakarsak, kuvvetler ayrımının olmadığı yerde özgürlükleri tam olarak yaşamamız mümkün değil. Anayasanın 104. maddesine göre, Anayasanın ve Meclisin yaptığı kanunların üstünde bir güç yok ama şu andaki durum itibarıyla bunun önümüzdeki dönemde nasıl gelişeceğini, nasıl evrileceğini hep birlikte göreceğiz. Bu yüce Meclise çok önemli bir görev düşüyor. Artık yürütmenin TBMM'ye kanun tasarısı gönderme yetkisi yok. Milletvekillerinin kendisi kanun teklifi verecek ama bunu bize zaman gösterecek. Gerçekten kuvvetler ayrılığını muhafaza edecek miyiz edemeyecek miyiz, bunu zaman içerisinde göreceğiz."
Durmuş Yılmaz, 7 Temmuz'da devraldığı görevinin bugün sona erdiğini belirterek, "milli iradenin doruk noktası" olduğunu düşündüğü Başkanlık mührünü Yıldırım'a teslim etti.
- "95 yıllık yönetim sistemi 24 Haziran'da değişti"
TBMM Başkanı Yıldırım da Durmuş Yılmaz'a, Anayasa gereği deruhte ettiği Meclis Başkanlığı sürecinde, süreçlerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi konusunda ortaya koyduğu çalışmalardan dolayı teşekkür etti.
Hem TBMM hem de 95 yıllık yönetim sisteminin 24 Haziran seçimleriyle değiştiğine işaret eden Yıldırım, "Bu değişiklik sadece yürütme erkini değil, aynı zamanda yasama erkini de önümüzdeki dönemde etkilemiş olacak. Bunun bilincindeyiz ama şunun bilinmesinde fayda var. Cumhuriyeti kuran irade, Cumhuriyetten önce Meclisi açtı ve Meclis Cumhuriyetin temellerini attı." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Yıldırım, o zaman Meclis Hükümetinin göreve başladığını, güçler ayrılığının olmadığını, güçler birliğinin olduğunu; çünkü o günün şartlarının onu gerektirdiğini anlattı.
Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vekiller icra heyeti vardı, onun başı da kurucu Meclisin Başkanı Gazi Mustafa Kemal'di. Daha sonra 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi ve parlamenter sistem devreye girmiş oldu. Cumhurbaşkanı, Parlamentodan çıkan icra yetkisine sahip Başbakan ve onun Bakanlar Kurulu şeklinde 95 yıldır bu sistem Türkiye'de işledi ama işlerken de birçok sorunlar ile yüzleşmek zorunda kaldı. Darbeler, darbe teşebbüsleri, müdahaleler ve en sonuncusunu 15 Temmuz'da yaşadık. Yakın siyasi tarihimizin son 50 yılında hep sistem değişikliği siyasetin gündeminde olmuştur.
Bugün hayatta olmayan siyasi liderler hep bunu telaffuz etmişler ve bu parlamenter sistemin müdahaleler ve darbelerden sonra karşı karşıya kaldığı vesayetçi yapısını değiştirmek için çok gayret etmişlerdir. Bütün bu tecrübeleri 16 yıllık AK Parti iktidarları olarak biz de yaşadık, en sonuncusunu 15 Temmuz'da yaşadık ama 15 Temmuz'da 'hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' anlayışıyla, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, aziz milletimiz, vatanını, milletini ve bayrağını seven güvenlik güçlerimiz, askerlerimiz, medyamız ve hepsinden önemlisi bombalar altında olmasına rağmen Yüce Meclisimiz bu alçak girişime 'dur' demesini bilmiş, Türkiye'nin bayrağını yere düşürmemiş, ezanlarını susturmamış ve demokrasisini kurtarmıştır."
- "Getirilen değişiklik halkın oylarıyla yapılan değişikliktir"
TBMM Başkanı Yıldırım, millet iradesinin üzerinde başka bir güç olmadığına dikkati çekti.
"Getirilen değişiklik, beğenelim beğenmeyelim, halkın iradesiyle ve oylarıyla yapılan değişikliktir." diyen Yıldırım, Mecliste millet iradesinin olduğunu, hatta millet iradesinin yüzde 97'nin üzerinde gerçekleştiğini kaydetti.
Meclis Başkanı Yıldırım, "Temsilde adalet diye yıllardır konuşulan hadise burada tam anlamıyla sağlanmış bulunuyor. İttifaklarla bu sağlandı. Bir milletvekili bile Mecliste kendisini temsil edebilme imkanına sahip olmuştur. Partisinden tek kendisi olan milletvekilleri de temsil edilmektedir, 290 milletvekili olan parti de temsil edilmektedir. Temsilde adalette herhangi bir sorunumuz kalmamıştır." ifadesini kullandı.
Yürütmede istikrar ve güveni hiçbir vesayete mahal kalmadan milletin sandıkta hallettiğini, vekillere bırakmadığını, sandıkta hükümetini belirlediğini, ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını belirlediğini vurgulayan Yıldırım, "Dolayısıyla iradeler ve erkler arasında bir üstünlük kıyaslaması yapmak fevkalade gereksiz bir konudur. Cumhurbaşkanına oy veren de millettir, Meclisi oluşturan milletvekillerine oy veren de millettir." dedi.
- Cumhurbaşkanına vekalet
Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanına kimin vekalet edeceğinin Anayasada açıkça kayıt altına alındığını belirterek, şunları kaydetti:
"Önceki parlamenter sistemde Meclis başkanıydı, bunda da cumhurbaşkanı yardımcısıdır. Bu da halkın onayına sunulmuştur. Bu onayı da halkımız vermiştir. O bakımdan yapılan, onaylanan, artık yürürlüğe giren konuların bir anlaşmazlık konusu gibi algılanmasının geleceğe yönelik çalışmalar bakımından bir faydası yoktur. Anayasa değişikliğinde yapılan kurgudaki en önemli konu da yürütme ile yasama erklerinin birbirinden tamamen ayrılmasıdır. Yani diyelim ki Meclis Başkanı vekalet etse, yasama yürütmeyi bir anlamda temsil etme gibi bir pozisyona da geliyor. Bu bir tercih meselesidir. Yıllar içerisinde bu yapının hangi yönde gelişeceği uygulamalarla ortaya çıkacaktır.
Hepimiz biliyoruz ki mükemmel sistemler, mükemmel olmayan insanlar elinde başarısız olabilir ama yetersiz sistemler demokrasiye inanmış, millet iradesini içselleştirmiş yönetimlerde fevkalade başarılı çalışmalara imza atabilir. Bizim yeni dönemde gayretimiz 600 milletvekili ile beraber yasama organını en etkin bir şekilde çalıştırmak, milletimizin memleketimizin ihtiyacı olan düzenlemeleri yapmak. Millet adına denetim yetkisini etkin bir şekilde ifa etmek ve yürütmenin ihtiyaç duyabileceği konularda da yardımcı olmak. Bu yeni sistemin getirdiği en önemli şey, parlamenter sistemdekinin aksine, icraatı yapan hükümetin Meclis üzerinde tahakkümünü ortadan kaldırmıştır. Hepimiz biliyoruz pratikten, iktidarın istediği her yasa çıkar, istemediği hiç bir şey çıkmaz. Anayasada farklı yazıyor olsa da sonuç budur ama bu sistemde Meclisin yasa yapmadaki katkısı çok daha etkin bir şekilde işleyecektir. Bunu beraber yapacağız, birlikte başaracağız. Bu işi birlikte yüzümüzün akıyla milletin bize verdiği vekaleti, yetkiyi en iyi şekilde kullanmanın gayreti içerisinde olacağız."
- Yıldırım'ın makam aracının plakası değişti
Yıldırım ve Yılmaz, daha sonra karşılıklı olarak birbirlerine çiçek takdim etti. Binali Yıldırım aldığı çiçeği eşi Semiha Yıldırım'a verdi.
Durmuş Yılmaz, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'dan görevi devralırken, Kahraman'ın kendisine beyaz çiçeklerden oluşan bir buket hediye ederek, "Önümüzdeki günlerimiz inşallah bu çiçekler kadar beyaz olur." dediğini aktardı.
Yılmaz, kendisinin Yıldırım'a verdiği kırmızı gül ağırlıklı çiçekleri kastederek, "Bu kırmızı da herhalde güç ifade ediyor. Önümüzdeki günler inşallah bu kırmızılar kadar güçlü olur." dedi.
Bu arada, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın makam aracından sivil plaka sökülerek, yerine 0001 plaka takıldı.