GÖKHAN KAVAK - Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaş 1'inci yılını tamamlarken çatışmalar nedeniyle milyonlarca kişi hak ihlaline uğradı.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) tarafından hazırlanan "Sudan’da İç Savaş ve Sebep Olduğu İnsan Hakkı İhlalleri" raporunda, iç savaş sırasında gıda yetersizliği, sağlık ve eğitim sisteminin felç olması, mülteci krizi gibi sorunların yanı sıra çocuklara ve kadınlara yönelik ihlaller, cinsel taciz vakaları ve yaşam hakkının ihlali gibi insan hakları ihlalleri yaşandığına dikkat çekildi.
Raporu hazırlayanlardan doktor İsmail Uzar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fazla gündemde olmayan Sudan'daki iç savaşın milyonlarca sivilin hayatını olumsuz etkilediğini belirtti.
Uzar, "Sudan'da uzun yıllar devam eden iktidar mücadelesi ekonomik ve sosyal sorunlara sebep oldu ve insan hakkı ihlallerinin yaşanmasına yol açtı. Toplumun önemli bir bölümünü oluşturan savunmasız siviller, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar mütemadiyen ihlallere maruz kalıyor ve ihlal tehdidi altında yaşıyor. İç savaş sürecinde ise hak ihlalleri iyice çeşitlendi ve ihlallere maruz kalanların sayısında muazzam bir artış ortaya çıktı." dedi.
İç savaşın başladığı 15 Nisan 2023'ten itibaren 15 bin kişinin hayatını kaybettiğine, 8,5 milyon kişinin iç veya dış göçe zorlandığına, yaklaşık 25 milyon kişinin barınma, gıda, temiz su gibi en temel ihtiyaçlardan mahrum kaldığına dikkati çeken Uzar, sağlık ve eğitim sistemlerinin de çöktüğünü kaydetti.
Uzar, çatışmalardan en fazla kadın ve çocukların etkilendiğini vurgulayarak, "Sudan’daki çatışmaların ilk günlerinden itibaren kadınlara yönelik kaçırma, tecavüz ve cinsel şiddet olayları kayda geçirildi. Bu hak ihlalleri, çatışmalar ülke geneline yayıldıkça devam etti. Vakalar çoğunlukla Darfur bölgesi ve başkent Hartum'un çevresinde kayda geçirildi." ifadesini kullandı.
Çatışmalar sırasında yaşanan tecavüz, cinsel kölelik ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlali ve uluslararası hukuka göre savaş suçu olduğunun altını çizen Uzar, uluslararası kamuoyuna, bu ihlallerin durdurulması konusunda adım atmaları çağrısı yaptı.
- İç ve dış faktörler savaşın uzamasına neden oldu
Raportörlerden Berke Kahraman ise 2011'de Güney Sudan'ın bağımsızlığı sonrası Sudan'da merkezi hükümet ile kabileler arasındaki gerilimin arttığını belirtti.
Kahraman, "Sudan halkı sokağa çıktı ve 2019'da yaklaşık 30 yıllık Ömer el Beşir yönetimi devrildi. Yaklaşık 2 yıl süren demokrasiye geçiş süreci ordu ve HDK arasındaki güç mücadelesinden dolayı sekteye uğradı, ülkede 2023 yılında yeni bir iç savaş patlak verdi." dedi.
İç savaşın birçok nedeni olduğuna dikkati çeken Kahraman, siyasi ve askeri liderler arasındaki iktidar mücadelesi, yoksulluk, etnik ve kabile çatışmaları ile Sudan'da çok sayıda silahlı grupların varlığının iç savaşın devam etmesinde önemli faktörler olduğunu ifade etti.
Kahraman, Sudan'ın hem jeopolitik konumu hem de sahip olduğu yer altı ve yer üstü kaynakları nedeniyle farklı uluslararası güçlerin müdahalesine maruz kaldığını ve bu durumun da savaşın uzamasına neden olduğunu belirtti.
- Sudan'daki savaş
Sudan'da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ve HDK arasındaki güç mücadelesi 1 yıldır devam ediyor.
15 Nisan 2023'te başlayan ve 18 eyaletten oluşan Sudan'ın 10 eyaletinde devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletini kontrol ederken HDK, Batı ve güney eyaletlerini ele geçirmeyi başarmıştı.
Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkelerin barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin (IGAD) çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı.
BM'ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizlerinden birinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 15 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 8,6 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda bulunuyor.