ŞAHİN OKTAY - Kocaeli'de yağmurlu bir günde sokaktan sahiplenilerek Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarınca sahnelenen oyunun kadrosuna dahil edilen köpek "Şebo"nun hikayesi, müzikal oldu.
Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı ve eşi Dinçer Yılmaz Sigalı tarafından sahiplenilen Şebo, geçen sezon "Fareler ve İnsanlar" oyununda "Dolores" karakterine hayat vererek seyircilerin sevgisini kazandı.
Tiyatro yönetimi, bu başarıdan ilham alarak Şebo'nun hikayesini müzikalde anlatmaya karar verdi. Sokak hayvanlarını sahiplendirmeyi özendirmeyi amaçlayan müzikalin hazırlık süreci yaklaşık 7 ay sürdü.
Arzu Demirel'in yazdığı, Ersin Ayhan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Şebo" adlı müzikalin prömiyeri, 9 Ocak'ta gerçekleştirildi.
Şebo'nun hikayesinin müzik ve dans eşliğinde anlatıldığı oyun, tiyatroseverlerden yoğun ilgi görüyor.
Müzikal, bu ay 22, 26 ve 29 Ocak'ta Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.
- "Uzun yıllar oynayacak diye düşünüyorum"
Aydın Sigalı, AA muhabirine, eşinin Şebo'yu iki yıl önce yağmurlu bir kış gününde sokakta terk edilmiş halde bulduğunu söyledi.
Bir süre aradıkları sahibine ulaşamayınca köpeği sahiplendiklerini belirten Sigalı, o dönem "Fareler ve İnsanlar" oyununda rol alacak köpeğe ihtiyaçlarının olduğunu, böylece Şebo'yu sahneye çıkardıklarını kaydetti.
Sigalı, Şebo'nun sahneye çok iyi uyum sağladığını ve seyircinin sevgisini kazandığını anlatarak, "Sokak hayvanlarını sahiplendirmeyi özendirmek amacıyla Şebo'nun hikayesinin müzikalini yaptırmaya karar verdik. Arzu Demirel'le irtibata geçtik ve o bir senaryo yazdı. O senaryo sonucunda da Ersin Ayhan yönetimiyle müzikale imza attık." diye konuştu.
Şebo'nun adını taşıyan müzikale ilişkin bilgi veren Sigalı, şöyle devam etti:
"Oyun için tiyatronun çevresinde bulunan sokak hayvanlarının kuklalarını yaptırdık. Bir tiyatrocu, bu kukla sokak hayvanlarından birini sahipleniyor ve gizli gizli provaya sokuyor. Prova içerisinde yönetmenin sevgisini kazanan Şebo, rol almaya başlıyor ve sokak hayvanlarına dair mesaj iletiliyor finalde. Deniyor ki, 'Siz de sokaklardan, barınaklardan can dostlarımızı sahiplenin. Petshoplardan satın almayın, oralardan hayvanların ihtiyaçlarını, süslerini tedarik edebilirsiniz ama hayvan satın almayın, barınaklardan ve sokaklardan sahiplenin.' Oyunun mesajı tamamıyla bu."
Sigalı, güçlü kadroyla ve sevimli kuklalarla kreatif oyun ortaya çıkarıldığını dile getirerek, "Hem tiyatroseverlerin hem de ailelerin ve sahiplenme imkanı olan kişilerin, oyuna çok rağbet göstereceğini düşünüyorum. Bizim için sokak hayvanları aslında birer dost. Onların bizlere sağladığı şey; hem vicdan hem de sorumluluk sahibi yapabilir çocuklarımızı, bu sahiplenme durumu. O yüzden de bu oyunumuzu yaptık." ifadelerini kullandı.
Müzikali tek sezon olarak düşünmediklerini aktaran Sigalı, "Uzun yıllar oynayacağını düşünüyorum çünkü yoğun ilgi var." dedi.
- "Sokakta yuvası olmayan hayvanlara sahip çıkalım"
Oyunun yönetmeni Ersin Ayhan da Aydın Sigalı'nın davetiyle projeye dahil olduğunu ve Arzu Demirel ile yazım sürecinde uyumlu çalışma yaptıklarını söyledi.
Yaklaşık 7 ayın sonunda müzikali tiyatro seyircisiyle buluşturduklarını anlatan Ayhan, müzikali her yaştan insanın bir arada izleyebileceğini kaydetti.
Ayhan, görsel ve işitsel şölen içerisinde seyircilerin kalplerine dokunan anlar olduğuna işaret ederek, "Bu kadar kuklaların yoğun olduğu ve bir sokak hayvanının gerçek yaşamını ilk kez işliyoruz. Bu da başka bir tat veriyor. 13 şarkı ve danslarımız var. Broadway müzikali inşa etmeye çalıştık." diye konuştu.
Seyircinin sahipsiz hayvanların hüzünlerini, dramatik durumlarını da göreceğini belirten Ayhan, "Hem çocuklarımıza hem yetişkinlere aslında şunu söylemek istiyoruz; 'Sokaktaki hüzün dolu ve yuvası olmayan hayvanlara sahip çıkalım. Bir yuva, bir kapı açalım.' Söylemek istediğimiz şey bu." ifadesini kullandı.
Ayhan, tiyatroların repertuvar hazırlarken güncel olanı takip etmelerinin önemine dikkati çekerek, "Burada Kocaeli Şehir Tiyatrosunun şöyle bir fark yarattığını düşünüyorum; gündemi takip ederek bunun üzerinden el uzatmayı önerdi. Bütün seyircisine, çocuklara el uzatıp, kapı açmayı önerdi. Bu çok kıymetli bir şey." değerlendirmesinde bulundu.