PEKİN (AA) - Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin'in herhangi bir yerinde ülkeyi parçalamaya teşebbüs edecekleri, "parçalanmış vücutlar, kırılmış kemiklere" dönüştürmekle tehdit etti.
Çin Merkezi Televizyonunun (CCTV) haberine göre, Şi, dün Nepal'deki temasları çerçevesinde, isim vermeden ayrılıkçı faaliyetlere girişenlere yönelik sert açıklamalarda bulundu.
Devlet Başkanı Şi, "Çin'in herhangi bir yerinde bölücü aktivitelere girişenler, nihayetinde parçalanmış vücutlar, kırılmış kemiklere dönüşecek. Çin'i parçalamaya çalışanlara destek veren dış güçler de Çin halkı tarafından boş umutlara bel bağlayanlar olarak görülecek." ifadelerini kullandı.
Şi'nin açıklamalarının, Hong Kong'da hükümet karşıtı protestoların yapıldığı güne denk gelmesi dikkati çekti.
Şi'nin ayrılıkçı teşebbüslere karşı tehditleri, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Devlet Konseyi Hong Kong ve Makao İşleri Ofisi gibi devlet mekanizmalarının ötesinde "en üst seviyeden yapılan en sert açıklamalar" oldu.
Hong Kong'da haziranda Çin'e iade tasarısına tepki olarak geniş çaplı başlayan ve iadenin iptaline rağmen devam eden protestolar, geçen hafta cumartesi günü yürürlüğe giren maske yasağı sonrasında hız kesmedi.
Maske yasağı yasası, maske takanlara azami bir yıl hapis cezası ve 3 bin 200 dolar para cezası öngörüyor.
- Hong Kong'daki protestolar
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ndeki protestoların hedefindeki zanlıların yargılanmak üzere Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, yerel meclise nisanda sunulmuş ancak haziranda başlayan protestolar üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamıştı.
"Tasarı öldü" açıklamasına rağmen devam eden gösterilerin ardından Lam, 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini belirterek, "Hükümet, halkın endişelerini yatıştırmak için tasarıyı resmi olarak geri çekecek." ifadesini kullanmıştı.
Protestocular, tasarının geri çekilmesinin yanı sıra eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını, protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini ve siyasi reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor.
Protestolar, zaman zaman göstericilerle polis ya da karşıt görüşlüler arasında çatışmalara sahne oluyor.