İngiltere'de yaşayan tanınmış Türk şef Hüseyin Özer, yemeklerin görüntüsünden çok lezzetine önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Kütahya Belediyesince ilk kez düzenlenen, dereceye girenlerin para ve çeşitli hediyelerle ödüllendirileceği Kütahya Gastronomi Yarışması'nda kente özgü lezzetlerden tirit, incir tatlısı ve haşhaşlı gözleme yapan yarışmacılar, başarılı olmak için mücadele etti.
Jüri üyelerinden şef Hüseyin Özer, gazetecilere, ses sanatçılığında "müzik kulağı" kavramına benzettiği damak tadının çok önemli olduğunu anlattı.
Lezzetin samimiyetinin olduğunu dile getiren Özer, şöyle devam etti:
"Görüntüye önem verilen bir yemekte, görüntü manken gibidir ama lezzeti yoksa pek bir işe yaramaz. Lezzet çok önemlidir. Lezzet ana, bacı, eş gibidir. Onu seversin, 'Bak bunda bir lezzet var' dersin. Ben lezzetler konusunda deneylerde kullanılan kobay gibiyim. Yemekleri tadıp lezzeti böyle yakalıyorum. Çeşitli malzemeleri deneyimleyip lezzetli şeyler yapıyorum ve insanlara sunuyorum."
Özer, Kütahya'nın yöresel lezzetlerini beğendiğini, bu kentte üretilen manda sucuğuyla çeşitli yemekler yaparak restoranlarındaki menüye ekleyeceğini belirtti.
Türk yemeklerinin tüm dünyaya tanıtılması ve pazarlanması için memleketi Tokat'ta okul açacağını ifade eden Özer, buradaki eğitimlerde başarılı olanlara yurt dışında restoran açmalarına destek olacağını sözlerine ekledi.
Jüri üyesi şef Ayvaz Akbacak ise çini ve porseleniyle ön plana çıkan Kütahya'nın gastronomi anlamında da zengin bir şehir olduğunu dile getirdi.
Akbacak, bu zenginliğin yarışma ve başka etkinliklerle tanıtılması gerektiğini kaydetti.