TBMM (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bizim ittifakımızın adı Cumhur İttifakı'dır. Cumhur, halk demektir. Bu ittifakın merkezinde halk vardır, millet iradesi vardır, milletin rızası vardır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde görüşmeler yapılıyor.
Görüşmelerde hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Gül, milletlerin zor dönemlerden geçerken kendilerine umut olacak bir ses aradıklarını belirterek, o sesle umutsuzluğun yok olduğunu, gelecek güzel günlere inancın arttığını dile getirdi.
Bugün İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabul edilişinin 97. yıl dönümü olduğunu anımsatan Gül, büyük dava adamı ve vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle bir kez daha andığını söyledi.
Akif'in 63 yıllık hayatını bir destan olarak nitelendiren Gül, Mehmetçik cephede savaşırken, bu büyük vatan şairinin de fikirleriyle ve konuşmalarıyla bu savaşa destek olduğunu hatırlattı.
Bakan Gül, "İstiklal Marşımızı bize armağan iden ilk TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Burdur Milletvekili Mehmet Akif ve TBMM'nin bütün üyelerini rahmet ve şükranla, şehitlerimizi de rahmetle, minnetle yad ediyorum." diye konuştu.
-"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha da kucaklayıcı bir sistem"
Genel Kurulda görüşülen kanun teklifinin, genel hatlarıyla mahalli idareler seçimi, ittifak ve seçim güvenliğine ilişkin düzenlemeleri içerdiğini aktaran Gül, "Seçim güvenliği, demokrasinin güven içinde olması demektir. Dürüstlük, millet iradesine saygının bir gereğidir. Demokrasilerde söz ve karar milletindir, milli egemenliğin asli sahibine aittir. Millet iradesinin üstünlüğü de işte bu saygıyı gerektirmektedir." ifadesini kullandı.
Millet iradesinin en temel yansıması olan seçimlerin de güven, gizlilik ve dürüstlük içerisinde yapılmasının önemine işaret eden Gül, "İşte bu teklifle Türkiye'de, seçimlerin gizlilik ve dürüstlük ilkesine uygun, daha demokratik ve şeffaf bir şekilde yapılmasına yönelik şartları tahkim ettiriyoruz." dedi.
Seçimlerin güvenli ve tarafsız bir şekilde yürütülmesini sağlayacak ilave tedbirler geldiğini vurgulayan Gül, bu şekilde vatandaşların seçme ve seçilme hakkının tam anlamıyla güvence altına alınmasının amaçlandığını dile getirdi.
Adalet Bakanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teklifteki bu maddelerin ruhunu, 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanımızın, 'Milletin iradesinden başka hiçbir güç tanımadım' diyerek, aziz milletimizle beraber milli iradenin savunmasını yapan, bir destan yazan milletimizin 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla bir araya gelmesinin ruhunu taşıyan bir mana vardır. 16 Nisan'da milletimiz işte bu ruha oy vererek, destek vererek, bu referandumda anayasa değişikliğini kabul etmiştir. Bu anayasa değişikliğinin bir sonucu olan, bugün karşımıza bu değişiklik teklifi gelmektedir. Bu değişiklikle artık bu hükümet sisteminin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde krizler, koalisyonlar asla görülmemektedir. Bu sistemin garantörü bürokrasi aygıtı değil, bizzat milletin kendisi olan bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmiştir."
Koalisyonlarla ittifak arasında fark olduğuna işaret eden Gül, "Koalisyonun, seçimlerden sonra sandıktan bir istikrarın çıkmaması üzerine farklı partilerin bir araya gelerek hükümet etme anlamında bir zorunluluk olduğunu, oysa ittifakın cumhurun ittifakı olarak milletin kendi iradesiyle arzu edenlerin bir araya gelmesine yönelik bir tercih olduğunu elbette kabul etmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, siyaseti daha da kuşatıcı ve kucaklayıcı olduğunu belirten Gül, bu sistemin, toplumun ve milletin iradesini merkeze alan bir sistem olarak demokrasi tarihinde çok saygın bir yer alacağını söyledi. Gül, söz konusu düzenlemenin, siyasetin daha demokratikleşmesi ve katılımcı hale gelmesine çok büyük bir katkı sağlayacağını vurguladı.
İttifaklar ve koalisyonların farklı iklimlerin kavramları olduğuna dikkati çeken Gül, şunları kaydetti:
"İttifakta milletin tercihine, kabulüne, rızasına sunulan bir araya geliş vardır. İttifakta siyaset mühendislerine, kaos ve kriz tüccarlarına asla yer yoktur. Seçimden önce ittifak modeliyle bir arada olma iradesini ortaya koyan partilerin, bir araya gelmesi de milletin önüne bir proje, bir gelecek vizyonu çıkarması anlamında çok önemli bir birlikteliktir. İşte ittifakın patronu milletin bizatihi kendisidir. İnşa edicisi yalnızca ve yalnızca millet olacaktır. Sandıktan milletin mutabakatı, iradesi çıkacaktır. Hükümeti de Meclisi de işte bu irade koruyacaktır. Hiç kuşkusuz siyasi ittifaklar halkın temayülünü sandığa, oradan da Meclise yansıtan, demokratik meşruiyeti daha derin bir yasama tablosuna hizmet edecektir."
-"Bu ittifakın merkezinde halk vardır"
"Cumhur koalisyonu" şeklindeki değerlendirmelere de değinen Gül, "Bizim ittifakımızın adı Cumhur İttifakı'dır. Cumhur, halk demektir. Bu ittifakın merkezinde halk vardır, millet iradesi vardır, milletin rızası vardır." dedi.
Adalet Bakanı Gül, "(Siz millisiniz de niçin böyle bir sınırlandırma yapıyorsunuz, kategorize ediyorsunuz?) diye soranlara söylüyorum. Milliden anladığımız, milli dediğimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle, 80 milyon İstiklal Marşı'na, 80 milyon ay yıldızlı bayrağa, 80 milyon bu vatana, istiklaline ve istikbaline aşık olan herkese yapılan bir çağrıdır. 'Milli' ifadesinden neden rahatsız oluyorsunuz? Milli mücadele gibi milli duruş, milli mutabakat, milletin bizatihi kendisidir. Bir ırk, bir etnik, bir bölgesel ayrım ya da birtakım ayrıştırıcı dil değil, bütün millete yapılan bir çağrıdır." ifadesini kullandı.
Milletin tercihinden hiçbir zaman korkmadıklarını ve kaçmadıklarını vurgulayan Gül, "İşte bu sistem de bürokratik vesayetlerin, sandıkta vesayete açık, millete kapalı olan sistemin, tarihin çöp tenekesine gitmesi, milletin bihakkın hakim olduğu, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir ittifakın imkanını sağlayan bir düzenlemedir." şeklinde konuştu.
Gül, kanun teklifinin, AK Parti ve MHP'nin geleceği için değil, Türk demokrasisinin geleceğinin daha zengin, demokratik katılımın artırılması ve sandığın gücünün daha da çok artırılması için hazırlandığına işaret etti.
Türkiye'de bugüne kadar bütün seçimlerde ittifaklar yapıldığını anımsatan Gül, "Biz 'Koalisyonlar dönemi kapanacak' dedik, ama 'Milletin merkez, patron olduğu ittifaklar her zaman olacak' dedik. Bugün de onu yapıyoruz. Başka bir şey söylemiyoruz. Milletin paydasında, milletin geleceğine, milletin hakem olduğu, patron olduğu her zaman ittifaklar yapılacak. İşte, buna imkan tanıyan bir düzenlemeyi bugün Genel Kurulun huzuruna getiriyoruz." açıklamasında bulundu.
Bakan Gül, teklifin, herkesin kendi tüzel kişiliğiyle genel başkanının ismini, amblemini, logosunu gördüğü, alıştığı kendi partisine oy vermeye imkan getirdiğini de ifade etti.
Sandığa gitme, demokrasiye sahip çıkma, seçimlere katılma oranının bu teklifle daha da artacağına işaret eden Gül, "Çünkü partiler ittifak yaparak kendi varlıklarını, mevcudiyetini bu ittifak modeliyle sağlayabileceklerdir." görüşünü dile getirdi.
Bakan Gül, şöyle devam etti:
"Biz demiyoruz ki sadece AK Parti, MHP oturur iki parti ittifak yapar. Bu ilkelerle kim ittifak protokolü yapıyorsa 12/A maddesinde nasıl olacağı belli. Genel başkanlar oturur, bir araya gelir; biz 'milli mutabakat', 'Yenikapı ruhu', 'bütün Türkiye', 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyoruz ve 'Bu milleti, sokakta bulmadığımız bu vatanı sonuna kadar savunacağız' diyoruz. İlkelerimizi ortaya koyarak protokolümüzü milletin önüne getireceğiz. Birileri de başka bir şey söyler, protokolünü milletin önüne getirir, ittifak yapar. Millet hangisine isterse oy verir. Gelin, sizler de bu imkandan yararlanın. Biz 'Sadece iki parti bu ittifakı yapar, başkalarına kapalıdır' demiyoruz ki. Bütün partilere bu ittifak imkanını elbette gündeme getiriyoruz ve buna imkan sağlayan bir düzenlemeyi yapıyoruz."
-Teklifte yer verilen düzenlemeler
Düzenleme ile hasta, yatağa bağımlı seçmenlerin oy kullanmasına da imkan tanındığını anlatan Gül, yerel yönetim ve mahalli idareler seçimlerinde seçilme yaşının 18 yaşa düşürülmesinin de önemine işaret etti.
Valilerin, seçim güvenliğini haleldar eden bir olay olması halinde bu konuyu belgeleyeceklerini, talepte bulunacaklarını aktaran Gül, sandıkların birleştirilmesine ise Yüksek Seçim Kurulunun karar vereceğini söyledi.
Gül, teklifle getirilen bir başka düzenlemenin de sandık kurulu başkanlarının, kamu görevlilerinin arasından kura ile belirlenmesi olduğunu anlattı.