TBMM (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Özellikle 15 Temmuz ile ortaya çıkan ülkemize yönelik tehditler karşısındaki kararlı mücadele çizgisi, milli mutabakat hattına dönüşmüştür." dedi.
Siyasi partilerin seçim ittifakı yapmasına imkan tanıyan 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine TBMM Anayasa Komisyonunda başlandı.
Gül, komisyondaki sunumuna, teklifin Türkiye demokrasisi ve siyasi partiler için hayırlı olmasını dileyerek başladı.
Medeni bir müzakere ortamı içinde teklifin daha da olgunlaşmasını temenni eden Gül, "Demokratik rejimin temeli serbest seçimlerdir. Demokratik yarışın özgür ve eşit şartlarda sürdürülmesi esastır. Serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimler bunun bir gereğidir. Söz ve karar milletindir, milli egemenliğin asli sahibine aittir. Millet iradesinin üstünlüğü millet iradesine saygınlığı gerektirmektedir." diye konuştu.
Teklifle, seçimlerin güvenliğini sağlamak, gizlilik ve dürüstlük ilkelerine sadakatle katılımı artırmak ve millet iradesine sahip çıkmak adına bu şartların tahkim edildiğini belirten Gül, bugüne kadar kanuni bir çerçevesi bulunmayan seçim ittifaklarına ilişkin düzenlemelerin öngörüldüğünü dile getirdi.
"Teklif demokratik tecrübemizde önemli bir dönüm noktası olacaktır." diyen Gül, şöyle devam etti:
"Siyasi partilerin ortak amaçlar doğrultusundaki ittifakları elbette yeni değildir. İttifaklar her zaman olmuştur. Dilde birlik, fikirde birlik, işte birlik siyasetin matematiği içinde her zaman mümkün değildir. Yine de bu birliği sağlayacak araçlara her dönem ihtiyaç duyulmuştur. Mevzuattaki yasaklayıcı hükümler, partilerin siyasi varlıklarını koruyarak iş birliğine gitmelerini bugüne dek engellemiştir. Teklif bu yönüyle bu ihtiyacı karşılamaktadır, ittifakları hukuki zemine taşımaktadır. Teklifle öngörülen bu yeniliğin diğer bir boyutu da 16 Nisan halkoylamasında milletimizin mührünü vurduğu reformla ilgilidir. Milletimiz, kendisini idare edecekleri doğrudan ve öngörülür bir biçimde seçme hakkını elde etmiştir. Artık hükümetleri kendi iradesiyle bizzat belirleyecektir. Garantörü bürokrasi aygıtı değil, bizzat millet olan bu sistem, daha güçlü toplumsal destek demektir."
- "Milletin oy ve tercihi artık pazarlık konusu olmayacaktır"
Abdulhamit Gül, teklifle, ülkeyi 5 yıl idare edecek hükümetin yüzde 50'den daha fazla oyla belirlenecek olmasının önemli sonuçları da beraberinde getireceğini söyledi.
Siyasetin dilinin ve üslubunun artık toplum ortalamasına göre ayarlanacağının altını çizen Gül, şöyle dedi:
"İktidar iddiası olan herkes politikalarını buna göre belirleyecektir. Kutuplaşma siyaseti değil, kucaklaşma siyasetinin önü açılacaktır. Toplumun ortak heyecan ve beklentilerine hitap edenler de doğal olarak güç birliği, iş birliği yapacaktır. İttifak arayışları bu yeni tarz siyasetin bir sonucudur. Koalisyonlar dönemi kapanmıştır, yönetim istikrarını sağlamanın garantisi olmayan parçalı siyaset tarihe karışmıştır. Milletin oy ve tercihi artık pazarlık konusu olmayacaktır. Siyasi çıkarların siyasi ilkeleri bastırdığı koalisyon dönemleri artık yaşanmayacaktır."
İttifak ve koalisyon kavramlarının bambaşka iklimlere ait olduğunu anlatan Gül, koalisyonun sonuçlar, ittifakın ise sebepler üzerinden ilerlediğini ifade etti.
Koalisyonda zorunlulukların öne çıktığını, ittifakta ise bir tercihin var olduğunu vurgulayan Gül, "Koalisyon üzerinde seçmenin söz ve tercih hakkı yoktur, ittifak ise milletin tercihine onay ve kabulüne sunulur. İktidarın patronu, belirleyicisi ve inşa edicisi yalnız ve yalnız millet olacaktır. Hiç kuşkusuz siyasi ittifaklar halk temayülünü sandığa, buradan da Meclise yansıtan demokratik meşruiyeti daha derin bir yasama tablosuna hizmet edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Teklifin öngördüğü siyasi ittifak formülünün AK Parti ve MHP arasındaki müzakerelerle olgunlaştırıldığına işaret eden Bakan Gül, bunun basit bir oy hesabı olarak görülmemesi gerektiğini anlattı.
Bu durumun milli dayanışma hattı olduğunun altını çizen Gül, şunları kaydetti:
"Özellikle 15 Temmuz ile ortaya çıkan ülkemize yönelik tehditler karşısında kararlı bir mücadele çizgisi milli mutabakat hattına dönüşmüştür. İttifak düzenlemesi iki partinin değil, Türkiye'nin geleceğine yatırımdır. Demokrasimiz için bir kazanımdır. Bu teklif ve ittifak iradesi, AK Parti ve MHP'ye özgü olarak da tasarlanmamıştır. Bütün partiler değerlerine, prensiplerine, vaatlerine ve siyasi önceliklerine uygun olarak başka partilerle ittifak yapma ya da yapmama tercihine sahip olacaktır. Elbette Türk demokrasisinin geleceği adına önemli bir tekliftir."
Adalet Bakanı Gül, teklifte ittifak modeli dışında daha birçok yeniliğin söz konusu olduğunu da söyledi.
Seçim güvenliği, demokratik katılım ve meşruiyeti daha da güçlendirecek önerilerin teklifte yer aldığına dikkati çeken Gül, "Birçok ülkede görünmesine rağmen ülkemizde bulunmayan seyyar sandık uygulamasıyla hastalığı ya da engeli nedeniyle yatağa bağımlı seçmenlerin de anayasal bir hak olan seçme hakkını etkin bir şekilde kullanabilmesine imkan tanımaktadır. Sandık kurulu başkanlarının, üniversite mezunu kamu görevlileri arasından seçilmesi hususunun daha demokratik olacağını düşünüyorum. Teklifte gençlerin seçilme hakkıyla ilgili de mahalli idareler kanununda bir düzenleme de söz konusudur." ifadelerini kullandı.