Sakarya'da deprem konusunda bilinç oluşturmak amacıyla 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin ardından inşa edilen Deprem Kültür Müzesi, afetin yıl dönümünde ziyaretçilerini ağırladı.
Adapazarı Belediyesince 2014 yılında inşa edilen müze, göçüğü andıran yıkık duvarları, eğik kolonları ve kırık kirişleriyle dikkati çekiyor.
Müzeye gelenler, gece 03.02'de meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremin ardından çekilen fotoğrafları görme imkanı buldu. Anadolu Ajansı (AA) foto muhabirlerince çekilen deprem fotoğraflarının da bulunduğu müzede bazı ziyaretçiler, 45 saniyelik depremi simülasyonla neredeyse birebir yaşadı.
Hayatını kaybeden afetzedelerin isimlerinin yazılı olduğu cam kristallerin de görülebildiği müzeyi, bu yıl şimdiye kadar 9 bin 270 kişi ziyaret etti.
Arkadaşlarıyla müzeyi ziyarete gelen öğretmen Reyhan Özçelik, AA muhabirine, fotoğraflara baktığında benzer senaryoyla tekrar karşılaşma fikrinin gerçekten korkutucu olduğunu söyledi.
Simülasyonla depremi birebir yaşadığını dile getiren Özçelik, "Bayağı heyecanlıyım, korku var. Şu an hala kalbim güm güm atıyor. Allah bir daha böyle günler, zorluklar yaşatmasın." dedi.
Özçelik, Marmara Depremi'ne 3 yaşında yakalandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Ama nasıl travmaysa hatırlıyorum. Normalde çocukların 3 yaşındaki anılarını hatırlaması çok mümkün değildir. Arabamız vardı, garajda yatmıştık. Evlere hiçbir şekilde giremiyorduk. Bize yardımlar geliyordu. O zamanları tabii çocuk olduğum için çok fazla algılayamıyordum ancak geçenlerde yine Düzce depremi oldu. Anlatırken bile insan etkileniyor. İstanbul'da öğretmenlik yapıyorum. Düzce depreminde bile benim bulunduğum bina çok hafif şekilde sallanmıştı. O bile korkutucuydu. İnsanın gerçekten uykularını kaçıran, huzursuz eden bir durum."
Bu tür müzelerin o günleri hatırlattığına değinen Özçelik, "Bugün anlamlı etkinlik olması için bu müzeyi ziyaret etmek istedik. Benzer acıları yaşamamak için neler yapmamız gerektiğini, almamız gereken tedbirleri de kendi kafamda ben biraz daha böyle tasarladım. Deprem çantasını kesinlikle evlerimizde hazır etmeliyiz çünkü ne şu anımızın ne de yarınımızın hiçbir garantisi yok." diye konuştu.