ANTALYA (AA) - LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU - İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalından Dr. Ezgi İnce, "Kanada'nın Alberta Üniversitesi ile böyle bir çalışma yaptık. Hafif belirtileri olan grupta yapay zeka yöntemleri kullanarak hem bir yıl sonunda hem de iki yıl sonunda şizofreni geliştirme riskini hesapladık. Biz bunu ortalama yüzde 80 tahmin eden bir model geliştirdik" dedi.
Antalya'da düzenlenen 10. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 6. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu'na katılan İnce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapay zekanın psikiyatride yeni yeni kullanılmaya başladığını, bu nedenle bu alanda heyecanla çalıştıklarını söyledi.
Yapay zekanın insanın zeka fonksiyonlarını birebir taklit ederek yeni programlar yazma, yeni makineler üretme yöntemi olduğunu belirten İnce, "Yeni yeni psikiyatri alanında da kullanılmaya başlandı. Ülkemizde de yeni yeni çalışmalar yapıyoruz." dedi.
İstanbul Tıp Fakültesi olarak Kanada'daki Alberta Üniversitesi ile iş birliği yaparak, özellikle yapay zekanın şizofreni teşhisinde kullanılması üzerinde çalıştıklarını kaydeden İnce, şu bilgileri verdi:
"Alberta Üniversitesi ile böyle bir çalışma yaptık. Çalışmada fakültemiz adına Prof. Dr. Alp Üçok ve ben yer aldık. Hafif belirtileri olan grupta yapay zeka yöntemleri kullanarak hem bir yıl sonunda hem de iki yıl sonunda şizofreni geliştirme riskini hesapladık. Biz bunu ortalama yüzde 80 tahmin eden bir model geliştirdik. Günümüz klinik uygulamalarında bu oran yüzde 30-35'lerde kalıyor. Bunun için beyin görüntüleri kullanılıyor, beyin dalgaları kullanılıyor ya da hastanın zihinsel fonksiyonlarını ölçtüğümüz testler kullanılıyor. Yapay zeka dediğimiz şey aslında şu; daha önceki verilerden öğrenerek daha sonra yeni bir kişinin hangisine uyduğunu keşfediyor. Öncesinde örneğin 100 kişide bu durumun nasıl geliştiğini biz makineye öğretirsek, o bize 101'inci kişinin nasıl gelişeceğini önceki 100 kişinin verilerini analiz ederek sonuç verebiliyor. Bunu insan zekası ile yapmak mümkün olmuyor çünkü çok fazla veri var. Sadece bir beyin görüntülemesinde 500 bin ila 1 milyon veri çıkıyor. Bunun yanına beyin dalgası ölümü, kan ölçümleri, zihin fonksiyonu ölçümlerini eklersek inanılmaz bir veri çıkıyor. Bunu insanın tek başına işlemleyebilmesi çok güç. Yapay zeka burada devreye giriyor. Yapay zeka ince detayları ve küçük bağlantıları belki bizden daha iyi kuruyor şu anda diyebiliriz."
- Diğer alanlarda da kullanılabilecek
Yapay zeka ile şizofreni teşhisi dışında da örneğin depresyon hastaları için hangi antidepresan ilacın daha iyi geleceğini daha ilk görüşmede tanımlayacak sistemler geliştirilmeye çalışıldığını anlatan İnce, bu alanlarda klinik uygulamaların henüz başlamadığını fakat gelecek adına çok ümit verici olduğunu söyledi.
Yapay zeka yönteminin en önemli tarafının bireyselleşmiş bilgi vermesi olduğunu vurgulayan İnce, şunları kaydetti"
"Yani sizin bilginizle bir başka kişinin bilgisi tamamen farklı olacak. Sizin hangi ilaca cevap vereceğiniz 2 yıl sonra, 5 yıl sonra, 10 yıl sonra nasıl bir gidişata sahip olacağınız daha ilk görüşmede tanımlayabilmemizi sağlayacak sistemler. Dediğim gibi en önemli tarafı bireyselleşmiş olarak bunu yapabilmesi. Yapay zeka yöntemi ile herkes için risk skoru hesaplamak, ileriyi görmek gibi bir şey. Önümüzdeki yıllarda yapay zeka sayesinde psikiyatrik hastalara çok çok daha rahat teşhis konulabilecek. Çalışmalarımızda bunu hedefliyoruz."
Özellikle sesle, görüntüyle psikiyatrik tanıların konulmasının tüm dünyada konuşulduğunu, Türkiye'de de bunu yapmaya çalıştıklarını vurgulayan İnce, "Örneğin bir kişinin sesinden depresyona girip girmediği, yüz ifadesinden depresyon tedavisine, ilaca yanıt verip vermediği yapay zeka uygulamaları ile anlaşılabilecek. Bu bize heyecan veriyor." dedi.
İnce, madde bağımlılığı konusunda da yapay zeka çalışması yapmak gibi bir fikirleri olduğunu sözlerine ekledi.