YEŞİM YÜKSEL - Nesli tehlike altında bulunan ve avlanması yasak olan kıkırdaklı balık türlerinin hedef dışı avcılığa uğramaması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı denetimlerini sürdürürken Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) da konuya dikkat çekmek için kısa belgesel hazırladı.
İklim değişikliğinin denizlerin ısı ve tuz oranında değişime yol açması, bilinçsiz avlanma, hedef dışı avcılık ve yasak türlerin avlanması gibi faktörler balık türlerinin neslini tehlikeye sokuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu durumun önüne geçmek için popülasyonunda azalma görülen balık türlerini tespit ederek koruma altına alıyor ve avlanmasını yasaklıyor.
1 Eylül 2020-31 Ağustos 2024 yılları arasındaki dönemi kapsayan 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliğ'de, nesli tehlike altında olduğu için avlanması tamamen yasaklanan türler yer alıyor. Buna göre, deniz alası, orfoz balığı, yağ balığı, büyük camgöz köpekbalığı, güneşlenen köpekbalığı, dikburun köpekbalığı, mahmuzlu camgöz, mersin balıkları, mersin morinası, orfoz, yassı köpekbalıkları ve kıkırdaklı balıklar avlanması yasak türler arasında bulunuyor.
TÜDAV denizlerdeki yaşamın korunmasında kıkırdaklı balıkların önemi hakkında farkındalık oluşturmak için "Türkiye Denizlerinde Kıkırdaklı Balıkların Hedef Dışı Avcılığı" isimli 7 dakikalık kısa belgesel hazırladı.
Belgeselde, köpekbalığı ve vatoz gibi kıkırdaklı balık türlerinin ekosistemdeki yeri ve korunma yöntemlerine ilişkin vatandaşları bilinçlendiren konulara yer verilirken, nesli tehlike altındaki balık türlerinin neden koruma altına alınması gerektiğine de dikkat çekiliyor.
- "Köpekbalıklarının ve vatozların yaşama dönüş projesi"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TÜDAV Başkanı Bayram Öztürk Türkiye'de vatozlar, köpekbalıkları ve kimeralar dahil 60'ın üzerinde kıkırdaklı balık türü bulunduğunu söyledi.
Trolle avlanma sırasında köpekbalıklarının da avlanabildiğini ve bu balıkların ölebildiğini belirten Öztürk, "Biz balıkçılarımıza, o köpekbalıklarının güverteye geldiği zaman, neden ölmeden denize atılması gerektiğini anlatıyoruz. Zaten bu türler, Türkiye'de koruma altında. Balıkçılarımızı da bu konuda eğitiyoruz. Amacımız hedef dışı olarak avlanan, ağa gelen balıkların hemen denize atılarak tekrar yaşama döndürülmesi, bu bir anlamda, köpekbalıklarının ve vatozların yaşama dönüş projesi. Bunlar çok fosil, nesli azalan balıklar ve korunmaları gerek." dedi.
Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz'de yaşayan kıkırdaklı balıkların deniz ekosisteminde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Öztürk, bu türlerin ekosistemin devamlılığını sağlayan canlılar olduğunu hatırlattı.
- Hem karada hem de denizde denetim yapılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Melih Er, normal şartlar ve kurallar dahilinde yapılan balıkçılık faaliyetleri esnasında avlanması yasak, nesli tehlike altında olan veya avlanma için belirli olgunluğa ulaşmamış balık türlerinin avlanmasının hedef dışı avcılık olarak tanımlandığını kaydetti.
Teknede bulundurulması, karaya çıkartılması ve satışı yasak türlerin hedef dışı avcılık kapsamında fark edilmesi durumunda tekrar denize bırakılması gerektiğine değinen Er, "Örneğin gırgır ağlarıyla hamsi avcılığı yapılırken ağdan mersin balığı çıkması hedef dışı av olduğu gibi ağdan yasal olarak izin verilenden fazla miktarda istavrit veya küçük boylarda hamsi çıkması da hedef dışı durumdur. Hedef dışı av, balık olabilir ancak aynı zamanda yunuslar, balinalar, deniz kaplumbağaları ve olta takımına takılan deniz kuşları gibi diğer hayvanları da içerir." ifadelerini kullandı.
Er, deniz ve iç sularda su ürünleri stokunun korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir avcılığın sağlanması için gerekli düzenlemelerin bilimsel kuruluşlar, ilgili kamu kurumları ile balıkçılık ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alındıktan sonra yapılan son değerlendirmeler kapsamında kararlaştırıldığını anlattı.
Bakanlık olarak, nesli tehlike altında olan veya aşırı sömürülmüş balık türlerini koruma altına alarak, nesillerinin devamlılığını sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Er, şöyle devam etti:
"Nesli tehlike altında olan veya stokları aşırı sömürülmüş balık türlerini koruma altına alarak, nesillerinin devamlılığını sağlamak amacıyla yasak ve sınırlamalar getirilmekte ve düzenlemelere uyum için denetimler yapılmaktadır. Denetimler hem denizde ve hem karada mevcuttur. Avlanması yasak türler tekneler tarafından avlandığı zaman idari bir para cezası uygulanmaktadır. Ancak en önemlisi yasadışı avcılığın ilk tespitinde 1 ay, ikincisinde 3 ay süreyle balıkçı gemi ruhsatına el konulmakta ve gemimin avcılık yapmasına izin verilmemektedir. 2 yıl içinde aynı suçun 3 kez işlenmesi durumunda geminin ruhsatı iptal edilmektedir. 2002'den beri yeni ruhsat verilmediği için balıkçı yeni ruhsat alamamakta ve avcılıktan tamamen men edilmektedir. Karada ise herhangi bir şekilde bu avlanması yasak türün satışı tespit edildiğinde idari para cezası verilmekte ve ürünlere el konulmaktadır."
Hedef dışı avlanmanın önüne geçmek ve nesli tehlike altındaki türleri korumak için Bakanlık olarak paydaşlarla işbirliğinde çalışmalar yürüttüklerinden ve bu bağlamda kontrol teknelerinin sayısını artırmaya gittiklerinden bahseden Er, halkın bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulmasının da önemli olduğunu vurguladı.