TBMM (AA) - COŞKUN ERGÜL - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski Basın Danışmanı, gazeteci Ahmet Sever'in yazdığı bir kitapta, kendisi ile ilgili ortaya koyduğu iddialara yanıt verdi.
Şentop, bugün bir gazetede, Sever'in "Kapalı Kapılar Ardındaki Siyasi Sırlar" adlı kitaba dayanılarak hazırlanan haberle ilgili, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Haberde, şahsı ile alakalı kısımda; "Geçen yıl yapılan referandumdan önce İngiliz gazeteci David Gardner’e 'Gül ve Davutoğlu'nu FETÖ’cülükle suçlar, hapse atarız' diyen AKP'linin TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop olduğunu belirten Sever, bu sözün Erdoğan'ın onayı olmadan söylenemeyeceğini savundu." ifadesinin yer aldığını belirten Şentop, "İngiliz gazeteci Gardner’a, haberde geçtiği şekilde veya öyle anlaşılabilecek bir söz tarafımdan asla söylenmemiştir." dedi.
- "Gardner, Sever'in iddiasının yalan olduğunu ifade etti"
"Bana atfedilen ifadeler külliyen yalandır, fabrikasyondur." diyen Şentop, şöyle devam etti:
"David Gardner tarafından, 11 Nisan 2018'de Financial Times’ta yayınlanan bir analizde, son paragrafta, kime ait olduğu açıkça belirtilmeden benzer ifadelerle bir değerlendirme yapılmaktadır. Aynı yazının başka bir yerinde de benim bir değerlendirmem zikredilmektedir. Okuduğunu anlayan ve iyi niyetli her kimse, söz konusu metnin son paragrafındaki ifadelerin bana ait olmadığını anlayabilir. Ayrıca Gardner’le yapmış olduğum görüşme birçok kişinin bulunduğu ve takip ettiği bir ortamda gerçekleşmiş; konuşulanlar not edilmiştir.
Kendisine dolaylı olarak da olsa atıf yapıldığı için, David Gardner’e de konuyu sordum; verdiği cevapta, Ahmet Sever'in iddiasının yalan olduğunu açıkça ifade etmiştir. Gardner’in gazeteci ciddiyetinin örnek alınmasını dilerim. Elinde imkan olduğu zaman, siyaseti tehditle ve şantajla yapmayı yol olarak görenler olabilir; başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti’nin ideallerine inananlar siyasette dürüstlüğün, şeffaflığın, edebin sonuç almak için her zaman yeterli olduğunu ortaya koymuşlardır. FETÖ’cülük ithamının gerçekten öyle olmayanlar için kullanılmasına, kişisel hesapların FETÖ ithamlarıyla görülmesine işin başından beri açık tavır aldım."
Mustafa Şentop, "FETÖ’cülük ithamı”nın tersten kullanılmasına, yani "başarısız olduk ama bi sorun bakalım niye başarısız olduk, bizi FETÖ’cülükle itham etmeye hazırlanıyorlardı da ondan" şeklinde ucuz gerekçelerin kullanılmasına da aynı derecede karşı olduğunu belirtti.
- "Kitap, akamete uğrayan adaylık tasavvuru gibi ortada kaldı"
Cumhurbaşkanlığı seçimine bir ay kala ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aday gösterilme projesinin başarısızlığa uğramasından iki hafta sonra yayımlanan bir kitapta yer alan bu ve benzeri iddiaların ne türden bir kurguya hizmet etmek amacıyla ortaya konduğunu, kamuoyunun takdirlerine bıraktığını ifade eden Şentop, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinin haklılık zeminini oluşturmak için tasarlandığı anlaşılan kitap, tıpkı akamete uğrayan adaylık tasavvuru gibi ortada kalmış gözükmektedir." dedi.
Şentop, "Mesleğe yeni atılan bir gazetecinin bile böyle bir durumda yapması gereken, konunun muhataplarını, yani beni veya Gardner’ı aramak, işin mahiyetini sormaktır. Amaç gerçeği ortaya çıkarmak olsaydı bu yol takip edilirdi. Eğer bu yol tutulup gerçeğin peşinden gidilmiş olsaydı, durumun yansıtıldığı gibi olmadığı anlaşılırdı. Bir amaca yönelik olarak üretildiği apaçık olan bu iddianın, Abdullah Gül ile yakın çalışmış bir kimseye ait olması üzüntü verici bir durumdur. En iyi yorumla ciddiyet, en kötü ihtimalle iyi niyet eksiği olduğunu bu vesileyle görmüş olduğumuz Ahmet Sever'in şahsımla ilgili temelsiz iddiası sebebiyle, gerek bu iddiayı haberleştiren gazete, gerekse kitabı yazan hakkında hukukun verdiği imkanlar sonuna kadar kullanılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.