İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin milli teknoloji adımlarını hızlandırmasını sadece ekonomik gelişmişlik açısından değil, dünyayı yeniden adalet ve merhamet değerleriyle buluşturma ödevi açısından da önemli bulduklarını ifade etti.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Mühendislik Bilimleri Sözlüğü'nün tanıtım toplantısı ve "Bilişim Teknolojisi ve İletişim: İnternet ve Toplumsal Etkileri" başlıklı çalıştay Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlendi.
Çalıştayda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, Türkiye'nin 83 milyonu aşan nüfusunun yüzde 72'sinin internet kullanıcısı, yüzde 63'ünün aktif sosyal medya kullanıcısı olduğuna işaret etti.
Sosyal medyanın daha önce birbirlerinden izole olarak yaşamını sürdüren toplulukların etkileşime geçerek etki düzeylerini artırabilmelerine imkan sağladığını belirten Kacır, sağladığı faydaların yanı sıra çeşitli sorumlulukları ve sorunları da beraberinde getirdiğini ifade etti.
- "Biyoteknoloji devrimi özgürlüklerin yok olmasına yol açabilir"
Kacır, son dönemde bakanlık ve bağlı ilgili kurumlarla Milli Teknoloji Hamlesi'ni toplumun ve Türkiye'nin ana gündemi haline getirmek için çalışmalar yürüttüklerini aktararak, şu bilgileri paylaştı:
"Milli Teknoloji Hamlesi bir yönüyle baktığımızda Türkiye'nin yüksek katma değerli teknolojik ürünlerinin yerli, milli ve özgün olarak geliştirilmesi ve stratejik ürünlere yönelik Ar-Ge ve üretim faaliyetleri yapılmasının adı. Bir başka yönüyle de yüksek teknolojiyi kendi medeniyet değerlerimiz ışığında geliştirmenin, adalet ve merhamet toplumunu inşa etmeye yönelik çalışmalar yapmanın adıdır."
İnternetin hızla gelişmesiyle ortaya çıkan veri ve yapay zeka devriminin gelecekte dünyayı yeni bir sömürgecilik dönemiyle karşı karşıya bırakabileceğini vurgulayan Kacır, biyoteknoloji devriminin bireye ait tüm özgürlüklerin yok olması tehdidini ortaya çıkarabileceğini anlattı.
- "Çalıştayın aydınlatıcı ve iç açıcı yönüyle benzerlerinden ayrılacağına inanıyorum"
Mehmet Fatih Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin milli teknoloji adımlarını hızlandırmasını ve kendi teknolojisini üreten bir ülke olmasını sadece ekonomik gelişmişlik açısından değil, dünyayı yeniden adalet ve merhamet değerleriyle buluşturma ödevimiz açısından da çok ehemmiyetli buluyoruz. TÜBA Bilişim Teknolojileri ve İletişim Çalışma Grubu'nun organizasyonunda alanın önde gelen düşünürleri ve uygulayıcılarının bir araya geldiği çalıştayın aydınlatıcı ve iç açıcı yönüyle benzerlerinden ayrılacağına inanıyorum."
Kacır, Mühendislik Bilimleri Sözlüğü'nün tanıtım toplantısında ise çalışmaya katkı sağlayan tüm hocalara teşekkür ve saygılarını iletti.
- "Terminolojiyi sağlıklı tutturamadığımızda yanlış yerlere gidiyoruz"
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de teknoloji ile yolculuklarına devam edeceklerini belirterek, "Bu yolculukta riskleriyle, avantajları bir arada değerlendirip gerekli önlemleri alarak, toplumun olumlu etkilenmesi için bize düşen görevleri yerine getirmek zorundayız." dedi.
Süreçte birçok ikilemin de bir arada yaşandığına dikkati çeken Şeker, "Eğer yasaklayıcı ve kendi içerisinde sorunları büyüterek engellersek kendimizi dondurmuş oluruz. Bu konuda hassasiyetlerimizi gözeterek, toplumumuzun sinir uçları ile oynanmasını engelleyerek doğru bir eğitimle aileden, ticari kurumlarımıza kadar pek çok alanı yönlendirmek durumundayız." dedi.
Şeker, TÜBA Mühendislik Bilimleri Sözlüğü tanıtım toplantısında, "Dil ve terminolojide anlaşmak her zaman kolay olmuyor ama işin başı da orada başlıyor. Terminolojiyi sağlıklı tutturamadığımız takdirde yanlış yerlere gitmiş oluyoruz. Zor bir süreci bir noktaya taşıdık, devamı da gelecektir." diye konuştu.
- "Bilimde öncü olursanız teknolojide de öncü olur ve standartları belirlersiniz"
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, çalıştayın sosyal bilimlerin, fen bilimleri ve mühendislikle çalışma ortamı sunan öncü ve önemli bir platform olduğunu belirtti.
Özkan, "Bir bilim insanı, iyi bir mühendis olmaya çabalayan bir birey olarak çıkardığım ders, bilimde öncü olursanız teknolojide de öncü olur ve standartları belirlersiniz. Aksi halde size sunulan teknolojilerin kaçınılmaz müşterisi olurken, ekonomik, sosyal kültürel ve çevresel konularda da süreçleri belirleyen değil süreçleri belirlenen toplum olma riskiyle karşı karşıya kalabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkçe'nin en kapsamlı, en zengin içerikli terim sözlüğü"
Mühendislik Bilimleri Sözlüğü'nün yürütücüsü Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Sankur da çalışmayı dil devriminin bir ürünü olarak gördüğünü belirterek, "Dil devrimi, kendi dilinde bilim yapamayan bir ulustan, felsefeyi, ilimi, teknolojiyi kendi halk dilinde geliştirebilen bir ulusa geçiş aşamasıdır." dedi.
Mühendislik Bilimleri Sözlüğü'nün bu sürecin bir parçası olduğunu dile getiren Sankur, şu bilgileri paylaştı:
"Sözlük, farklı alanlardan ve üniversitelerden 200 uzmanın ürünü. Hedef olarak 100 bin kelimeye doğru gidiyoruz. Şu anda 70 bin terimdeyiz. Güvenle söyleyebilirim ki, şu anda Türkçe'nin en kapsamlı en zengin içerikli, en ansiklopedik varlıklı terim sözlüğü."
Sankur, böyle bir sözlüğü oluşturmanın yanı sıra Türk insanına diline olan saygıyı ve sevgiyi aşılamanın da çok önemli olduğuna işaret ederek, "İnsanlar kavramları sözcüklerle dile getirirler, bir dilin aydınlığında düşünerek felsefe yapılabilir ve teknolojiyi ifade edilebilirler. Türkçe'nin aynı zamanda bir kültür dili olmasında, kültür öğreten bir ülke olmamızda, literatür ihraç eden bir ülke olmamızda bir mertebe olarak düşünüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.