Milli Savunma Bakanı Akar, AA Editör Masası'na konuk oldu: (5)

"(Oruç Reis) Bizim yaptığımız şey sondaj ve araştırma. Hak, alaka ve menfaatlerimiz çerçevesinde barışçıl yol ve yöntemlerle bize ait olan alanda çalışmalarımızı yapıyoruz"- "Türkiye'nin gücünü, kuvvetini test etmemek lazım. Hak ve menfaatlerimizi korumak

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Oruç Reis araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine ilişkin, "Bizim yaptığımız şey sondaj ve araştırma. Hak, alaka ve menfaatlerimiz çerçevesinde barışçıl yol ve yöntemlerle bize ait olan alanda çalışmalarımızı yapıyoruz." dedi.

Bakan Akar, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Akar, Yunanistan tarafından ortaya atılan kara suları iddiasına değinerek, "Ege Denizi'nde kara suları 6 mil. Dün de açıklama yaptılar. Adriyatik'te 12 mile çıkarmak konusunda bir çalışmaları var. İtalya, Arnavutluk ve Yunanistan arasındaki bir konu bu. Bizim tarafa herhangi bir yansıması söz konusu değil. Burada 6 mil kara suyu olan adaların aynı zamanda 10 mil hava sahası olması akıl, mantık, fizik, kimya... Böyle bir şey mümkün değil. Böyle bir şey söz konusu değil. Ne tarihte bunun böyle bir örneği ne de günümüzde böyle bir örneği var. Bunun cevabı 'böyle oldu'. Böyle oldu da o zaman yanlışsa bunu düzeltin." ifadesini kullandı.

Konuyu bir örnekle açıklayan Akar, Türkiye'nin uluslararası sulardaki bir gemisi 6 milin dışındayken herhangi bir ihlalin söz konusu olmadığını belirterek, "O gemide bir hastalık veya acil bir konu oluyor, helikopter kalkması gerekiyor. Helikopter kalktığı anda 'hava sahamızı ihlal' diyorlar. Burada akıl diyoruz, mantık diyoruz." diye konuştu.

Ön yargıyı "insanoğlunun en problemli sahası" olarak nitelendiren Akar, "Eğer ön yargı olursa insan kör oluyor, sağır oluyor. Ön yargı ile meseleye baktığınız zaman ne gerçekleri görebiliyor ne de gerçekleri duyabiliyorsunuz. Yunan komşularımıza ön yargılardan uzak, meselelere objektif olarak bakmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz." dedi.

Ege'de geçmişte başlayan "bazı adaların silahsızlandırılması" konusuna da değinen Akar, "Deniliyor ki kesinlikle gayri askeri statüde olacak bu adalar. Siz bu 23 adanın 16'sını silahlandırmışsınız. Nereye koyacağız bu konuyu biz? Biz bunları herhangi bir şekilde oyunu kesen, oyunu durduran, oyunu bitiren bir olay olarak da görmedik. Bütün bunlara rağmen biz büyük bir sabırla, özveriyle 'Tamam bunlar böyle ama biz yine de konuşalım, diyalogdan yanayız' dedik. Biz buna rağmen diyalog diyoruz. Yoksa yapılan işlerin gerçekten iler tutar tarafı yok. Anlaşmalar söz konusu, metinler var ortada." değerlendirmesini yaptı.

FIR hattına da değinen Akar, "Bütün dünyada, bilgi verme hattı. Bir enformasyon hattı, uçuş malumat hattı. Bunu veriyorsunuz. Bu benim sınırım diyor. Egemenlik hattı. Böyle bir şey yok." ifadesini kullandı.

- "Türkiye'nin gücünü test etmemek lazım"

Bakar Akar, Meis Adası'nın durumuna ilişkin ise "Daha önceki yapılan çalışmalarda belirlenmiş, Yunanistan'a verilmiş. İnsaf diye bir şey var, akıl var, mantık var. Meis Adası'nın Türkiye'ye uzaklığı 2 kilometre. Adanın tamamı 10 kilometrekare alan. Yunanistan'a uzaklığı yaklaşık 600, tam anlamda 580 kilometre. Böyle bir durumda olan adaya, 40 bin kilometrekare MEB alanı, deniz yetki alanı veriyorsunuz. Hani bir söz var ya kuzulara şah olsa kurt yapmaz bu taksimi diye. Bu nasıl bir şey? Bunun kabulü isteniyor." ifadelerini kullandı.

Yunanistan'ın bu konudaki gayretlerinin Fransızlar tarafından desteklendiğini dile getiren Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fransa ile İngiltere arasında, Fransa'ya 15 kilometre, İngiltere'ye 150 kilometre mesafede adalar var. Fransa'da neyi iddia ettiler? 'Bu adaların sadece kara suları olur, başka bir şeyi olmaz'. Aynı Fransa buraya geliyor diyor ki 'MEB buna normaldir' diyor. Nereden çıktı, nasıl çıktı, bir Sevilla haritası var. Bizim akademisyenlerimizi buradan ben çalışmaya, göreve davet ediyorum. Madem bu üniversiteyse, bizde üniversite yok mu? Bu üniversitelerde bu çalışmaları yapıp ortaya koysunlar. Bu Sevilla haritası biraz meşhur oldu. Biraz da biz meşhur ettik fazla kullanmak suretiyle. Bunun hiçbir geçerliliği yok. Avrupa Birliğinde bazı yetkililer de bunun cevabını verdiler. Bizimle alakası yok bunun diye. Biz Avrupa'ya, AB'ye ya da Fransa'ya sığınarak değil, Türkler ve Yunanlar olarak kendi problemlerimizi konuşup, görüşüp çözmemiz lazım."

Türkiye'nin gücünün, kuvvetininin test edilmemesi gerektiğini belirten Akar, şunları kaydetti:

"Hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak, kollamak konusunda azimliyiz, kararlıyız, muktediriz. Biz, bu taraflara gitmeyelim. Bizim 1870 kilometre kıyı şeridimiz var. Siz bunu nasıl yok sayarsınız? Nasıl adalet bu? Birtakım haritalarla, ülkelerin birtakım kendi menfaatlerine yönelik açıklamalarıyla, kendilerine rol kapıp, rol biçiyorlar. Yok böyle bir şey. Doğu Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler var. Her şey anlaşmalarla belirlenmiş, yetkiler belli, sorumluluklar belli. Siz ortaya çıkıp da 'Ben geldim buraya' diye kabadayılık yok. Burada sökmez bu, yürümez, bir yere varamazlar. İyi komşuluk ilişkileri içerisinde, uluslararası hukuka uygun şekilde, diyalogla, barışa giden yolda, komşularımızla konuşmaya, görüşmeye ve burada hakça, adilane bir şekilde ülkelerin hakkına, hukukuna saygı duyarak, egemenlik haklarına saygı duyarak bir şekilde çözüm bulunmasından yana olduğumuzu her zaman söyledik, söylemeye devam edeceğiz."

- "Kimsenin yolumuza çıkmamasını tavsiye ediyoruz"

AA Editör Masası'nda Oruç Reis araştırma gemisi ile ona refakat eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait gemilerin sahadaki durumunun yer aldığı görüntüleri de paylaşan Akar, vatandaşlara teşekkür ederek, şöyle konuştu:

"Onların bize olan güveni, duası gerçekten bizim için ilham kaynağı. Biz bununla şeref duyuyoruz. Aklıselim sahibi tüm vatandaşlarımız da bizim yaptığımız çalışmaların ne manaya geldiğinin bilincindeler, bunu desteklemektedirler. Bu bizim için büyük bir motivasyon kaynağıdır. Bizim burada yaptığımız sadece sondaj ve araştırma. Biz buradan herhangi bir şekilde savaş filan çıkarmıyoruz. Biz orada hak, alaka ve menfaatlerimiz çerçevesinde tamamen barışçıl yol ve yöntemlerle, oradaki bize ait alanda, mantığın, matematiğin bize söylediği alan içinde kendi çalışmalarımızı yapıyoruz. Halkımız, milletimiz için yapılması gereken neyse, ekonomik bir faaliyet bu, bunu gösteriyoruz. Bunun çeşitli yönlere çekilmesinin yanlış olduğunu değerlendiriyoruz."

Oruç Reis'in yaptığı çalışmanın güvenliği için Deniz Kuvvetlerine ait gemilerin koruduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Bunun ötesinde orada bir anlam yüklemek yanlış olur. Diğer taraftan da bizim hak, alaka ve menfaatlerimize karşı herhangi bir engel, taciz ve tecavüz mutlaka bedelini öder. Burada bir tartışma yok, geri adım yok. Biz kendi yolumuza gidiyoruz. Kimsenin de yolumuza çıkmamasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu yaptığımız şeyin de hem uluslararası hukuka hem iyi komşuluk ilişkilerine hem teamüllere hem mahkeme kararlarına uygun olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bilmiyorlarsa, toplantılar yapmak suretiyle biz onlara bütün belgeleri gösteririz. Bu istikamette ilerliyoruz, bunun görülmesi lazım. Herhangi bir yola, yönteme gidilmesini arzu etmiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

10 Ağustos'ta Navtex ilanı başladığını sonrasında bunun uzatıldığını hatırlatan Bakan Akar, sözlerine şöyle devam etti:

"Orada bizim bir ekonomik, araştırma sismik çalışmamız var. Bu çalışma devamınca biz o geminin güvenli bir şekilde sağ salim bir şekilde çalışmanın korunmasını sağlayacağız. Bizim görevimiz bu. Yaptığımız şey de bu. Herkesin de bunu böyle anlaması lazım. Bu geminin yaptığı çalışmaya karşılık orada yeni bir Navtex ilanıyla 'tatbikat yapacağız' diye dışarıdan bazı ülkelerin gelmesiyle onları oraya toplayarak bir yere varamayacaklarının da Yunan dostlarımızın çok iyi bildiğini zannediyorum. Yunan halkımızın da bu konuda kendi idarecilerine gerekli girdiyi yapmalarını da bekliyoruz. Bu şekilde bir yere varmak da mümkün değil. Biz böyle bir şey istemiyoruz, biz 'konuşalım, diyalog, çözüm' diyoruz. Bunun dışında da yapılacak bir şey varsa ona da bizim her türlü hazırlığımızın, planımızın, programımızın olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Bu sadece bizim burada gerginlik meselesi değil bizim diğer tarafta yaptığımız çalışmalarda hem Yavuz gemimiz var hem de Barbaros Hayrettin Paşa gemimiz var. Bunlar da çalışmalarını sürdürüyorlar. Artık bu tehditlerden birtakım girişimlerden kumpaslardan, komplolardan komşularımızın kurtulması lazım. Modern zamanlarda artık bu işleri konuşmak lazım. Yapacağımız çalışmaların zamanın ruhuna uygun olması lazım. Her seferinde 'asarız, keseriz savaş' filan böyle çığlıklar atmamak. lazım. Yapılan çalışmaları saygıyla karşılamak lazım."

(Sürecek)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri