ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Vay gafiller vay, İYİ Parti de dahil alayı PKK'lı Demirtaş'ın, Mehmetçik katillerinin affını istiyor. Aklı bir vesileyle çelinmiş, duyguları istismar edilmiş, bir ara içimizdeyken yanılıp yenilip aramızdan çıkıp gitmiş kardeşlerimize eziyet ediyorlar. Hatta Başbuğ Türkeş Bey'in anılmasına, bozkurt yapılmasına yasak koyuyorlar. Buradan diyorum; pişmanlık yaşayan, samimi bir şekilde öz eleştiri yapan, hatasını anlayan her kardeşimle, her ülküdaşımla kucaklaşmaya hazırım." dedi.
Bahçeli, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen MHP Seçim Beyannamesi ve Aday Tanıtım Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin muhatap kaldığı risk ve tehditler karşısında hükümet sisteminin revize ve reformunun mecburi olduğunu söyledi.
Bahçeli, "Çünkü kriz ve kaos halinde seri kararlar almak lazımdı. Kısır ve sığ tartışmaları engellemek gerekiyordu. Sistemin tıkanmaması, aktif ve faal halde sorunlara müdahil olması şarttı." diye konuştu.
Kuvvetler ayrımının netleşmesi, görev ve yetki karmaşasının bitmesi için ellerini taşın altına koyduklarını vurgulayan Bahçeli, yeni bir hükümet mimarisiyle yürütmenin daha güçlü, Meclis'in daha etkili, yargının daha bağımsız ve tarafsız olmasını amaçladıklarını vurguladı.
16 Nisan halk oylamasıyla aziz milletin inşa ettiği ve altına imza attıkları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne "evet" dediğini anımsatan Bahçeli, bu gelişmenin Cumhuriyet tarihinin yepyeni bir aşaması, bir üst ve üçüncü evresi olduğunu söyledi.
Bahçeli, "Millet Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni 16 Nisan 2017'de kabul ettiğine göre, 24 Haziran'da da bu iradesinin tamamlayıcı adımı olarak gereğini ahlaken yapacak, tutarlılık ve süreklilik dersini küresel şer odaklarının eteğinden tutan zillet ittifakına mutlaka verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
24 Haziran'da Türk milletinin, 16 Nisan'daki iradesine daha yüksek bir seviyede sahip çıkacağını ifade eden Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bizzat Türk milletinin eseri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, sorun çıkaran, kriz üreten, anlamsız tartışmalarla boğan ve boğulan bir önceki sistemin değişmesiyle derlendiğini, toparlandığını ve uyuyan devin gözünü açtığını dile getiren Bahçeli, artık yönetimde çift başlılıktan bahsetmenin mümkün olmadığının altını çizdi.
TBMM'nin "Gazilik" unvanına yakışır şekilde, asli görev, fonksiyon ve sorumluluk sahasında daha tesirli, daha verimli, daha muharrik, daha bağımsız hale geldiğine dikkati çeken Devlet Bahçeli, kanun tekliflerini sadece milletvekillerinin vereceğine, yürütmenin vesayetinin sonlanacağına işaret etti.
- Yeni sistem
Bahçeli, yeni sistemle hükümetin kanun tasarısı hazırlama ve Meclis'e getirme yetkisinin olmayacağını, yetki kanunuyla kanun hükmünde kararname çıkarma hakkının da bulunmayacağını aktardı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tarihi tecrübelere uygun olduğuna işaret eden Bahçeli, milletin beklenti ve talepleriyle örtüştüğünü, kararların hızlı alınacağını, icraatların hızlı olacağını, yönetimin verimli ve etkin bir hüviyete kavuşacağını söyledi.
Bahçeli, bu sistemin 81 milyon Türk vatandaşına huzur, istikrar, refah, güven ve selamet getireceğini belirterek, 1946'dan bu tarafa sistem tartışmalarıyla gerilen, gerginliklere neden olan ve enerjisi tükenen devlet çarkının daha hızlı döneceğini, daha çabuk işleyeceğini dile getirdi.
Bu sistemi "Cumhuriyet'in başarısı, cumhurun irade ve istikbali" olarak niteleyen Bahçeli, bundan geri dönüş olmadığının altını çizdi. Bahçeli, "Önümüzdeki yüzyılın sistemsel tasarım ve dizaynı demokrasinin referans ilkeleri çerçevesinde yapılmıştır." dedi.
MHP'nin böylesi bir sistemin oluşumuna katkı ve destek verdiğini vurgulayan Bahçeli, bu sistemin ilke, esas ve kurumlarıyla yerleşmesine, tam manasıyla kurumsallaşmasına, kökleşmesine, oturmasına sonuna kadar çalışıp hizmet edeceklerini söyledi.
- "MHP'nin hakkı da teslim edilmiş olacaktır"
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Müsterih bir vicdanla söylemek isterim ki, gün olup bugünün tarihi yazıldığında inanıyorum ki, MHP'nin hakkı da teslim edilmiş olacaktır. Kaldı ki yapılan ve yaptığımız büyük bir iştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ihanete karşı güvenlik duvarıdır. Ecdadımıza, şühedaya hürmet ve sadakat nişanesidir. Nasırlı elleriyle dua eden dedelere, ninelere, kınalı elleriyle vatan nöbetine giden yiğitlere, sevdiğinin hasretini çeken gelinlere, analık yüreğiyle çocuklarına güzel bir gelecek hayali kuran analara, babalara, bıyığı terlememiş evlatlarımıza, henüz doğmamış yavrularımıza umut ve ufuk aydınlığıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kesintisiz Türk tarihinin sıçrayış ve yükseliş hamlesidir. Tarihi mirasımıza da muvafıktır. Aynı şekilde birlik ve beraberliğimizin teminatı, beka ve güvenliğimizin muhafızı ve mükafatıdır."
Konuşması sırasında salondakilere, "Kalan 28 günde, ev ev, kapı kapı, sokak sokak gezip, gönüllere girip yeni hükümet sistemini anlatacak mısınız? Türkiye'nin doğruluşunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin doğuşunu nazik bir dille, kucaklayıcı bir üslupla ve bunun içinde partimizin vatan ve millet için yaptığı fedakarlıkları herkesle paylaşacak mısınız? Yeni sistemin yepyeni bir dönemin kapısını aralarken, TBMM'de sayısal ve siyasal olarak çok güçlü bir MHP'nin desteğini almak için var gücünüzle mücadele edecek misiniz?" sorularını yönelten MHP Genel Başkanı Bahçeli, salondakilerden "Evet" yanıtını aldı.
- "Gereğini 24 Haziran'dan sonra yapacağız"
Bahçeli, daha sonra şunları söyledi:
"Partimizin milletvekili adayları, yöneticileri ve samimi ülküdaşlarım üzerinde spekülasyon yapan, karalamalara tevessül eden, itibar cellatlığına soyunan, küçücük akıllarıyla gazete, televizyon ve sosyal medyadan dedikodu üreten kim varsa alçaktır, haindir, kripto damarın can çekişen son kalıntılarıdır. Bunları not ediyoruz. Bunlarla ilgili gereğini 24 Haziran'dan sonra muhakkak surette yapacağız."
Normal şartlarda 3 Kasım 2019 olan seçim tarihinin, Türkiye'nin çok tehlikeli bir sürece girmesi, küresel ve bölgesel ayak oyunlarının fazlalaşması nedeniyle yüksek bir belirsizliğin markajında olduğunu, 16 Nisan'da millet tarafından tescil edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde de bir an önce uygulamaya geçilmesinin elzem olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte görüyorsunuz, son günlerde döviz üzerinde çok ciddi ve fahiş bir oyun vardır. Spekülatörler, ederi ve gideri bir dolar olan namussuzlar, döviz kurunu suni şekilde yükselterek, 24 Haziran üzerine ambargo koymaya çalışıyorlar. Üstelik dövizin inmesini OHAL'in kalkmasına bağlayan şuursuzlar, Türkiye karşıtlarına el sallayan çapulcular türemiştir. Bu karanlık senaryolar hep aynı mahfillerin işidir. Tezgah bildik, figüranlar tanıdık, iç ve dış düşmanlar karşımızdadır. Ekonomik çöküntüden, döviz kurunun tırmanmasından memnuniyet duyup bunu siyasi ranta çevirme hazırlığı içinde olan kim varsa buradan açık açık söylüyorum, alayı vatan hainidir. Türkiye Cumhuriyeti dövizle kurulmadı, dövizle yıkılmaz, yıkmaya da kimsenin gücü yetmez. Türk milleti inen çıkan dolarla var olmadı, onsuz da bir şey kaybetmez. FETÖ'cüler, kendini İP'e asan CHP yönetimi, soluk borusu Kandil olan siyasi teröristler, irili ufaklı diğer husumet odakları ve arkalarındaki şer güçler ne yapsalar, nereye gitseler yararsız ve nafiledir. Türk milleti, 24 Haziran'da oyunları boşa çıkaracak, bunların heveslerini kursaklarında bırakacaktır."
- "Bunlar siyaseti devre mülke çevirdiler"
Bahçeli, seçime, kurdukları, yasal temeli olan, her partinin kendi hükmü şahsiyeti, amblemi, ilkeleri ve kurallarını ihtiva eden Cumhur İttifakı ile gireceklerini belirterek, "Millet İttifakı'na ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Baktık ki, ısrarla ittifakı reddeden, ittifaka yanaşmayacaklarını dile getiren beş benzemez birden bire Millet İttifakı'nda buluşmuş. Düzeltiyorum, bunlarınki millet değil zillet ve illet ittifakıdır. Ne ara görüştünüz, ne ara anlaştınız, nerede düşüp, hangi mahzende ittifaka karar verdiniz? Güneşte üşüyüp gölgede terleyenler layık oldukları cevabı, çok değil, 28 gün sonra Türk milletinden alacaklardır. Biz ittifak dediğimizde avaz avaz bağırıp, müfterilik nöbetine giren siyaset yobazları, siyasi kaçkınlar, Türkiye muhalifliğinde marka olan dönek ve kiralık zihniyetler ele ele tutuşmuş, telaşla sahneye çıkmışlardır. Bunlar siyaseti devre mülke çevirdiler. 18 gün süreyle kiralık milletvekili sezonu açtılar. Varsın yapsınlar, varsın FETÖ ve PKK'nın kurşun askeri olsunlar, nasıl olsa boyunları eğik şekilde geldikleri yere geri dönecekler, döndükleri yerde de millet vicdanına çatır çatır hesap vereceklerdir.
Vay gafiller vay, İYİ Parti de dahil alayı PKK'lı Demirtaş'ın, Mehmetçik katillerinin affını istiyor. Aklı bir vesileyle çelinmiş, duyguları istismar edilmiş, bir ara içimizdeyken yanılıp yenilip aramızdan çıkıp gitmiş kardeşlerimize eziyet ediyorlar. Hatta Başbuğ Türkeş Bey'in anılmasına, bozkurt yapılmasına yasak koyuyorlar. Buradan diyorum; pişmanlık yaşayan, samimi bir şekilde öz eleştiri yapan, hatasını anlayan her kardeşimle, her ülküdaşımla kucaklaşmaya hazırım.
Bir başka tuhaf benzerlikse hepsinin birden sözde Kürt sorunundan bahsetmesidir. Biz ise cezaevindeki ülküdaşlarımız, ülke ve ülkü sevdalısı kardeşlerimizle birlikte kader mahkumları için af istediğimizde sırtı kabarmış kediye dönüyorlar, adeta çıldırıyorlar. Kimin heybesinde ne varsa onu yermiş. Kim hatırında ve hedefinde ne varsa ondan bahsedermiş. Biz 'vatan, millet, bayrak, ülkü' diyoruz, onlar Pensilvanya'nın, Kandil'in, Türk düşmanlarının peşinden koşuyor, onların borusunu öttürüyorlar. Ama yanlarına kalmayacak, ödeyecekleri bedel yarınlara da bırakılmayacaktır."
- "MHP'nin yükselişine mani olamayacaksınız"
Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'nin kurtuluş ümidi olduğunu ifade ederek, bu ittifakın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kurucusu ve ana siyasi ögesi olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı adaylarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizen Bahçeli, şunları söyledi:
"Niye? Çünkü yeni hükümet sisteminin kurulması, devamlılığı, istikrar içinde varlığı için Sayın Erdoğan'ın görevini sürdürmesi millet ve devlet menfaatleri bakımından şu ağır dönemde aciliyet ve öncelik kesbediyordu. Niye, çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin iki ana paydaşından olan Sayın Erdoğan'ın, yeni sistemin ruhu, doğası ve güvenliği açısından mutlaka görevine devamı gerekiyordu. MHP olarak cumhurbaşkanı adayımızın yüksek bir destek ve oyla seçileceğine inanıyor, bunu şimdiden görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağlıklı bir şekilde temin ve tezahürü için MHP'nin TBMM'de güçlü bir şekilde temsil edilmesi, denge ve denetleme görevini üstlenmesi tarihi bir olgu ve sorumluluktur. İcazetli, görevli ve provokatör anket şirketleri bizim oy oranımızı yüzde 3-4'e yaklaştırdılar. Allah'tan henüz 'yüzde 1' diyemediler. Merak etmeyin, Türk düşmanları bunu da yapacaktır. Ancak, kulun hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı, milletin de bir bildiği vardır. Her seçim döneminde aynı kumpas dolaşıma sokulmaktadır. Bıkmadınız mı çirkefliklerden? Yorulmadınız mı yalanlardan, dolanlardan, sahtekarlıklardan? Türk milleti bunları yutmuyor, Türkiye düşmanlarının dibinde hırlayan anketçilere prim vermiyor, itibar etmiyor. Yapamayacaksınız, başaramayacaksınız, Türk-İslam sancağını asla indiremeyeceksiniz. Şehitler kervanını durduramayacaksınız, MHP'nin yükselişine mani olamayacaksınız. MHP, engelleri aşa aşa, barajları önüne katıp yıka yıka geliyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de çok güçlü bir MHP grubunun sesinin şimdiden duyulduğunu kaydederek, "Elbette TBMM'de yapacaklarımız çoktur. Demokrasi standartlarının yükselmesi, kişisel özgürlük alanlarının genişlemesi, denge ve denetleme işlevinin süratli çalışması için her mücadeleyi, üstlendiğimiz millet vekaletinin her görevini yerine getireceğiz." diye konuştu.
(Sürecek)