MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, "Bugün, Orta Doğu bölgesindeki bütün sorunların temeli olarak İsrail ve Filistin meselesi gösterilirdi ancak gelinen aşamada yaşanmış olan bu çatışmalar artık bu sorunların da fay hatlarının hareketlendiği gerçeğini bizim karşımıza çıkarıyor." dedi.
Özdemir, partisinin Kayseri İl Başkanlığınca Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde düzenlenen, İl Başkanlığı ile Kocasinan ve Melikgazi ilçe yönetim kurulları yeni üyelerinin tanıtım toplantısında, yaklaşık 2 yıldır Rusya ve Ukrayna arasında süregelen savaşta henüz bir barışa ulaşılamadığını, ateşkesin dahi tesis edilemediğini söyledi.
Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgalini takiben batılı bazı devletlerin kışkırtmasıyla Ukrayna'nın da Rusya topraklarını işgale başladığını, kitle imha silahlarının kullanılabileceğiyle ilgili bazı felaket senaryolarının ülke yetkililerince ifade edildiğini belirten Özdemir, kuzeyde yaşanan bu gelişmelerin paralelinde 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in terör devleti edasıyla Filistinlilere karşı Gazze'de başlattığı soykırım girişimlerinin tüm Orta Doğu'yu etkisi altına aldığını ifade etti.
Bugün Türk milletiyle Araplar arasında çıkarılmaya çalışılacak bir nifakın gerçekte İslam dininin zaafa uğramasına ve İslam coğrafyası üzerinde etnik ve mezhep temelli kan hesaplarının yaşanmasına hizmet edeceğini söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:
"O yüzden bu hassasiyeti taşıyarak her ne olursa olsun bugün karşı karşıya kalınan gelişmeler paralelinde Türk İslam dünyasının, dünyanın huzur, barış, güvenliği ve istikrarı için beraber hareket etme zorunluluğu karşımızda bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı anlayışıyla bu gerçekler paralelinde hareket ediyor. Çünkü 21. yüzyılın şartlarında herhangi bir bölgede yaşanan vakanın, yaşanan sorun ya da problemin sizi etkilemeyeceğinin garantisi kesinlikle söz konusu değil. Ukrayna'da yaşanan savaştan etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor ve güneyimizde yaşanan gelişmeler paralelinde İsrail'in saldırganlığı artık Filistin coğrafyasını da aşmış, şimdi Lübnan topraklarına ulaşmıştır."
- "İslam'ın asıl sancakları Türkiye Cumhuriyeti Devletidir"
İsrailli yetkililerin, sadece Filistin ve Lübnan'ı değil, Suriye, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'dan da toprak alarak ülkelerine katma niyetinde olduğunu açıkça ifade ettiğini belirten Özdemir, şöyle konuştu:
"Bugün, Orta Doğu bölgesindeki bütün sorunların temeli olarak İsrail ve Filistin meselesi gösterilirdi ancak gelinen aşamada yaşanmış olan bu çatışmalar artık bu sorunların da fay hatlarının hareketlendiği gerçeğini bizim karşımıza çıkarıyor. 1917 yılında Osmanlı ile hesaplaşma arzusu güden, bilhassa İngiltere başta olmak üzere bazı güçler, bu bölgede sınırları değiştirmek istemişti. Tam 100 yıl önce siyonist bir isim olan İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un yayınlamış olduğu deklarasyonla bugünkü İsrail'in temelleri atılmıştı. Emin olun o günden bugüne değişen hiçbir şey yok. 1917'de temelleri atılan İsrail ile beraber bu ülkelerin tamamının niyeti Türk milletiyle, Türklerle hesaplaşmaktı. Bugün aynı zihniyet devam ediyorsa asla akıldan çıkartmamak lazımdır ki hedefte olan yine Türk milletinin kendisidir. Çünkü İslam'ın asıl sancakları İslamiyet'i kabul ettiğinden bu yana Allah ve Resulü'nün yanında hizmet etme arzusu taşıyan bu millettir, sizlersiniz, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir."
- "Tehdit altında olan ülkelerden bir tanesi de bizim ülkemizdir"
İsrail'in yanında konumlanan ülkelerin yüzyıl öncekilerle aynı olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin, neredeyse bütün donanma ve askeri imkanlarını terör devletine sağlamak suretiyle bölgesel girişimlere ve gelişmelere kapı aralayacak kanlı senaryolara destek verdiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:
"Birbiriyle çatışan ve aynı zamanda bu çatışmaların haritalara döküldüğü 7 tez bulunuyor ve bu 7 tezden bir tanesi sözde büyük İsrail. Bunlara bakarsanız biraz önce size saydığım ülkelerden toprak kazanmak suretiyle bu toprakların güya kendilerine vadedildiğini söylüyorlar. Dikkat buyurursanız tehdit altında olan ülkelerden bir tanesi de bizim ülkemizdir. O yüzden böylesi bir günde, böylesine kutlu bir günde birlik ve beraberliğimizi tesis ettiğimiz, Sayın Genel Başkanımızın yolunda Cumhur İttifakı kapsamında büyük Türk milletine hizmetimizi ikrar ettiğimiz bir dönemde gelin hep birlikte haykıralım ve şunu söyleyelim; 'Sizlere kimin ne vadettiği bizim umurumuzda değildir. Sözde safsatalarınız sizi bağlar. Ama vatanımızda gözünüz varsa biz size bu toprakların altını vadediyoruz.' diyelim. Buyurun, cesareti olan varsa gelsin, Türk milletinin karşısına çıksın."