İSTANBUL (AA) - Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, sağlık teşkilatına tedarik sağlayanlar dışında sosyal izolasyonun sağlanması ve Kovid-19’un süratle kontrol altına alınması için hazır giyim üreticilerine Nisan ayı sonuna kadar üretimi durdurma önerisinde bulundu.
Öztürk yaptığı yazılı açıklamayla, Türkiye genelinde tekstil, hazır giyim, moda, deri, deri konfeksiyon ve ayakkabı alanında 30 sektörel derneği ve 9 bin 300 firmayı temsil eden MHGF olarak, Çin’den başlayarak dünyaya etkisi alan Kovid-19 salgını nedeniyle önemli bir tavsiye kararı aldıklarını kaydetti.
Öztürk, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın başkanlığını yaptığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun sosyal izolasyon uyarılarına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "evde kal" çağrılarına destek verdiklerini belirterek, "Önümüzdeki birkaç hafta virüsün kontrol edilmesi açısından hayati önem taşıyor. Türkiye genelindeki üye derneklerimizin başkanları ile yaptığımız telekonferans toplantısı ile çoğunluğun onayıyla üyelerimize Nisan sonuna kadar üretimi durdurma yönünde tavsiye kararı aldık." ifadelerini kullandı.
- "Pazarlar normale döndüğünde bizim de hazır olmamız önem taşıyor"
Öztürk, iç ve dış pazarda tedarikçiler ile zincir mağazaların bu süreçte kapalı olduğunu belirterek, sektörün en büyük pazarı olan Avrupa’da birçok ülkede Kovid-19 vaka sayısının zirve yaptığını ve bundan sonra düşüş eğilimine geçeceğini beklediklerini kaydetti.
Öztürk, "Önümüzdeki süreçte bu pazarlar açılıp, normale döndüğünde eş zamanlı olarak bizim de hazır olmamız büyük önem taşıyor. Bu da ancak sosyal izolasyonu sağlayarak, virüsün yayılımını engellemekle mümkün." değerlendirmesini yaptı.
Şu anda bazı işletmeler tarafından uygulanan yarı zamanlı ve parça parça çalışmanın fayda-maliyet noktasında verimli olmadığını ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:
"Maske, tulum, gaz bezi gibi ürünlerle sağlık teşkilatına destek veren ya da sözleşme gereği yurt dışından aldıkları siparişleri yerine getirme zorunluluğu olan atölye ve fabrikalarımız dışında tekstil, hazır giyim, moda, deri, deri konfeksiyon ve ayakkabı alanındaki üreticilerimize Nisan ayı sonuna kadar üretimlerini durdurma önerisinde bulunuyoruz. Bu konuda önderlik yaparak diğer sektörler ve sivil toplum kuruluşlarında da kabul görmesini diliyoruz.
Lütfen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun ve Cumhurbaşkanımızın çağrısını dikkat alıp, toplumsal sorumluluk anlamında bu önerimize uyun. Sorumlulukla alacağımız bu kararla hem mesai arkadaşlarımızın hayatını tehlikeye atmamış, hem de virüsün taşınarak yayılması konusunda zinciri kırmış oluruz. Kovid-19’un kontrol edilip, toplumsal yaşamımızın ve ülke ekonomisinin hızla normale dönmesi açısından bu çok önemli."
- "Stratejik sektör ilan edilmesi gerektiğini düşünüyoruz"
Öztürk, tekstil ve hazır giyimin bugünlerde de görüldüğü gibi hayati önem taşıdığını ifade ederek, "Ülkemizin üretim, istihdam ve ihracatında öncü sektörüz. Türkiye’ye ihracat kültürünü getiren, kendi öz sermayesi ile hareket eden, en fazla dış ticaret fazlası veren bir yapıya sahibiz. Ayrıca kişi başı bin dolar yatırımla, 1 kişiye istihdam sağlayan başka bir sektör yok." bilgilerini verdi.
Hazır giyimde bir milyar dolar yatırımla bir milyon kişiye iş sağlanabildiğini hatırlatan Öztürk, özellikle göreceli az gelişmiş, genç nüfusun ve işsizliğin yoğun olduğu bölgeler için hazır giyim sektörünün büyük avantaj sunduğunu kaydetti.
Öztürk, "Moda ve günlük kullanım dışında medikal tekstiller bugün olduğu gibi sağlığımız için ciddi rol üstlenirken, teknik tekstiller ile de günümüz ve geleceğin dünyasına yönelik çözümler sunuyoruz. Bütün bunları ortaya koyduğumuzda tekstil ve hazır giyimin stratejik sektör ilan edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "Küresel ve ulusal markalar üreticilere destek olmak zorundalar"
Hüseyin Öztürk, bu dönemde ulusal ve küresel mağaza zincirlerinin tutumlarının çok önemli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Hazır giyim yatay ve KOBİ ağırlıklı bir sektördür. Buradan ulusal ve küresel markalara çok önemli bir uyarıda bulunmak istiyorum. Her koşulda onlara üretim desteği veren bu işletmelerimizin nakit akışını zora sokacak davranışları, ileride çözemeyeceğimiz sorunlarla karşı karşıya gelmemize neden olur. Bugünlerde 'Yaşat ki, sen de yaşa!' anlayışıyla üreticilere destek olmak, ayakta tutmak zorundalar."