Lübnan'ın en büyük Filistin mülteci kampında 29 Temmuz'da çıkan çatışmalar sonucu hayatını kaybeden 9 kişiden 4'ünün cenazesi bugün defnedildi.
Lübnan'ın güneyinde, 60 binin üzerinde mültecinin yaşadığı Ayn el Helva Kampı'ndaki silahlı çatışmada ölen Fetih Hareketi Sorumlusu Ebu Şeref el-Armuş ve 3 koruması için Sayda ve Sur kentlerinde cenaze töreni düzenlendi.
Armuş ile bir korumasının cenazeleri törenin ardından Er-Reşadiye Filistin Mülteci Kampı"nda, Fetih üyesi diğer 2 koruma da Sayda kentinde toprağa verildi.
- Ateşkese varıldı
Ayn el Helva Kampı'nda Fetih ve diğer Filistinli gruplar arasında devam eden çatışmaların durdurulması için Şii Emel Hareketi ve Hizbullah Hareketi arabulucu oldu.
Lübnan Meclisi Sayda Milletvekili Usame Saad, kamptaki taraflarla bir görüşme yaptıktan sonra basın toplantısı düzenledi.
Kampta taraflar arasında ateşkese varıldığını belirten Saad, silahlı tüm tarafların kamp sokaklarından çekildiğini ifade etti.
Saad, Armuş'un öldürülmesi ve faillerin ortaya çıkarılması için "ortak bir komisyon" kurulmasına karar verildiğini kaydetti.
Öte yandan sağlanan ateşkese rağmen akşam saatlerine doğru yer yer çatışma seslerinin duyulduğu belirtildi.
- Hükümetten yeni açıklama
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Filistinli gruplar arasındaki kanlı çatışmalara ilişkin Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi bir açıklama yaptı.
Ayn el Helva'daki çatışmaları Lübnan ordusu ve güvenlik güçleri ile yakından takip ettiklerini belirten Mikati, "Başta Sayda halkı olmak üzere Lübnanlılar üzerinde dışarıdan birilerinin tasfiye planları için Lübnan topraklarını kullanmasını kabul etmiyoruz. Ordu bu sorunu çözmek için gerekeni yapacaktır." ifadelerini kullandı.
- Ayn el-Helva'daki çatışmalar
Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde yer alan Ayn el-Helva Filistin Mülteci Kampı'nda 29 Temmuz'da Fetih Hareketi ile husumetli olduğu bazı Filistinli gruplar arasında silahlı çatışma başlamıştı.
Kamptaki çatışmalarda şu ana kadar 9 kişi öldü, 40 kişi yaralandı.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, dün yaptığı açıklamada ise Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki çatışmaların zamanlamasının mevcut bölgesel ve uluslararası koşullarda "şüphe uyandırıcı" olduğunu ifade etmişti.